enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
08:18 Dünya Sağlıklı Yaşlanma Konseyi (WHAC) Bayrak Devir Töreni İzmir’de Gerçekleşti…
00:52 Doğu Kudüs’ten Gazeteci Duha Hmidan’ın haberleri…
00:50 Kitap: “Gerçeğin Katli-İsrail’in Gazeteciliğe Karşı Savaşı”
00:36 Nükleer Diplomasi: Türkiye-Güney Kore Ekseninde Yeni Enerji Mimarisi
00:24 BM’nin insan hakları testi: Gazze
00:06 Almanya’nın Hannover kentinde iki camiye yönelik saldırı gerçekleştirildi…
00:02 TÜBİTAK’tan Kastamonu Üniversitesi’nin Pompeiopolis ve güneş saati çalışması’na destek…
00:02 ABD’nin test atışı KIZILELMA’nın gölgesinde kaldı
21:26 Müslümanların hayatında teori ve pratik arasındaki çelişki…
10:33 BM Genel Kurulu’nda, “Uluslararası Soykırım Suçu Mağdurlarını Anma ve Onur Günü” dolayısıyla oturum yapıldı…
10:20 Bakan Yumaklı: Su konusunda belediyeler üzerine düşeni yapmalı
09:37 Karadeniz’de sağanak, Doğu Anadolu’da ise karla karışık yağmur bekleniyor
09:16 (TÜİK), TÜFE temel yıl güncellenmesi ve hesaplama sisteminde yapılacak değişikliğe gidiyor…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
08:49 Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programına katıldı…
06:49 Erdoğan: 10 Mart mutabakatı şer odaklarının hesabını bozacak
06:24 Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Mazlumun yanında, zalimin karşısında dimdik duruyoruz”…
06:18 Osmangazi’de Cengiz Aytmatov Günleri Başlıyor
00:58 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP Genel Başkanı, her köşeye sıkıştığında: Ya topu taca atıyor ya saldırganlaşıyor ya saçmalıyor”…
00:09 İznik Gölü’nü besleyen kaynaktan su çekimi, Gölü giderek küçülmesine neden oluyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Nükleer Diplomasi: Türkiye-Güney Kore Ekseninde Yeni Enerji Mimarisi

Nükleer Diplomasi: Türkiye-Güney Kore Ekseninde Yeni Enerji Mimarisi
11 Aralık 2025
4
A+
A-

* Türkiye, özellikle son yıllarda nükleer güç üretiminde önde gelen ülkelerden biri olmaya çalışmakta ve bu çerçevede ‘nükleer tesis inşalarını ve projelerini’ hızlandırmaktadır. Bugün yapımı devam eden ve ilk güç reaktörünün yakın zamanda açılması planlanan ‘Akkuyu Nükleer Santrali’ bunun en büyük örneğidir.

-Mustafa Metin KAŞLILAR-

* İşte detayı!…

UHA / İnternational News Agency

ESKİŞEHİR, 11 ARALIK 2025 – Türk Dış Politikası Araştırma Nükleer Diplomasi: Türkiye-Güney Kore Ekseninde Yeni Enerji Mimarisi Merkezi (TUDPAM) Başkan Yardımcısı Mustafa Metin KAŞLILAR, TUDPAM için “Nükleer Diplomasi: Türkiye-Güney Kore Ekseninde Yeni Enerji Mimarisi”  başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Türkiye, özellikle son yıllarda nükleer güç üretiminde önde gelen ülkelerden biri olmaya çalışmakta ve bu çerçevede ‘nükleer tesis inşalarını ve projelerini’ hızlandırmaktadır. Bugün yapımı devam eden ve ilk güç reaktörünün yakın zamanda açılması planlanan ‘Akkuyu Nükleer Santrali’ bunun en büyük örneğidir.

Bu projede Rusya ile ilişkiler büyük önem arz ederken aynı zamanda Rusya’nın ‘nükleer santral’ noktasındaki tecrübeleri de dikkate alınarak bir iş birliği yürütülmektedir. Bu nükleer santral, özellikle enerjide dışa bağımlı olan Türkiye için oldukça kritik konumda bulunmaktadır. Zira Akkuyu, tam güç olarak hayata geçtiğinde elektrik ihtiyacının %10’unu doğrudan karşılayacak ve enerjide dışa bağımlılığı azaltacaktır.

Türkiye, bu noktada sadece Akkuyu Nükleer Tesisi ile değil, yeni projeleri de hayata geçirerek enerjide dışa bağımlılığı minimum seviyeye indirmeyi planlamaktadır. Bu sebebiyet ile Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung, Türkiye’ye 24 Kasım 2025 tarihinde ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret çerçevesinde, özellikle ön plana çıkan “Türkiye Nükleer Enerji Anonim Şirketi ile Kore Elektrik Enerjisi Kurumu Arasında Nükleer Enerji İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı” olmuştur.

Güney Kore’ye tarihsel olarak bakıldığında, enerji kaynakları açısından zengin bir ülke olmadığını görebiliriz. Fakat dönemsel olarak hızlı ekonomik büyüme sağlamak adına kritik ulusal strateji başlığıyla bir yaklaşım belirlemiştir. Bu ulusal strateji, Güney Kore’nin dünyanın en önde gelen enerji üreticilerinden biri olmasını sağladığı gibi aynı zamanda en büyük teknoloji ihracatçılarından biri olmasını da beraberinde getirmiştir.

Güney Kore’de 1950’li tarihlerden itibaren nükleer enerjiye ilgi duyulmaya başlandı diyebilmekteyiz. Bu noktada barışçıl amaçlarla kullanım açısından ABD ile anlaşma yapılmıştır. 1978 tarihinde ise ilk reaktörü tamamlamışlardır. Bu reaktör ‘Kori-1’ olarak isimlendirilmiştir.

Reaktör, Güney Kore’nin enerji arzını çeşitlendirme yolunda attığı ilk adım olarak da oldukça önemlidir. 1980’li yıllara gelindiğinde, Güney Kore yerlileştirme faaliyetlerine hız vererek nükleer teknoloji alanında uzmanlar yetiştirme adına yoğun çabalar sarf etmeye başlamıştır. Bu çabaların bugüne yansıması da oldukça önemlidir. Zira 1990’ların sonunda Güney Kore, kendi nükleer tesisini yapmayı başarmıştır.

Bu sonuçlar gelecek döneme dair nükleer enerji santralleri noktasında Güney Kore’nin liderliğini pekiştiren unsurlar olmuşlardır. Bugün Güney Kore’nin 20’nin üstünde nükleer reaktörü bulunmaktadır. Elektrik ihtiyacının %30’dan fazlasını bu reaktörler sayesinde karşılamaktadır. İklim hedefleri ve enerji güvenliği nedeniyle de nükleer santral projeleri devam edecektir.

Güney Kore’nin nükleer güç ihracatçısı konumunu, özellikle Birleşik Arap Emirlikleri’nde net olarak görebilmekteyiz. BAE, nükleer enerji projelerine Güney Koreli şirketler ile başlamış ve tamamlamıştır. Türkiye ile enerji mutabakatı imzalayan kurum olan Kore Elektrik Enerjisi Kurumu (KEPCO), aynı zamanda BAE’de Barakah Santrali’nin inşasında önemli bir kurum olarak da yer almaktadır.

Bugün bu santral, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük enerji kaynaklarından birini oluşturmakta ve enerji çeşitliliği sağlamaktadır. Güney Kore açısından, nükleer enerji ihracatçılığı çerçevesinde önemli bir adım oluşturmaktadır. Bunun dışında, Güney Kore, Avrupa pazarında da önemli bir ihracatçıdır diyebiliriz.

Türkiye, özellikle “Akkuyu Nükleer Santrali’ni” tamamladıktan sonra Sinop’ta yeni bir nükleer santral oluşturmak istemektedir. Bu noktada, Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung’un ziyareti oldukça önemli bir kilometre taşı niteliğinde olmuştur diyebilmekteyiz. Zira müzakere ve değerlendirme süreci bu vasıta ile kurumlar arasında başlamıştır.

Planlanan ‘Sinop Nükleer Tesisi’ 2035 yılından önce yapılması planlanan ve 4.480 MW kurulu güce sahip 4 adet reaktör şeklinde planlanmaktadır. Bunun hemen ardından Trakya’da bir nükleer tesis planı daha yapılmaktadır ki o da 2035 sonrası ilk gücü verecek duruma gelecektir.

Sinop Nükleer Tesisi’nin kuruluşunun tamamlanmasının ardından Akkuyu’da olduğu gibi yine elektrik ihtiyacının %10’unun karşılanacağı varsayılabilir ve aslında Akkuyu’nun tamamlanması ardından Sinop projesinin tamamlanması Türkiye’de elektrik enerjisi ihtiyacının %20’sini karşılayacak duruma gelmesi açısından oldukça kritiktir.

Güney Kore’de özellikle bu projede güvenilir bir ortak olması bakımında değerlidir diyebiliriz. Bu noktada diğer bir önemli konu, nükleer enerji kurulumu noktasında Türkiye’nin tek bir devlete bağlılığından kaçınması konusudur. Bu bağlamda Sinop’ta ve Trakya’da kurulması planlanan santraller için farklı ülkelerle ama özellikle tecrübeli ülkelerle görüşmeler sağlanıyor diyebiliriz. Akkuyu bilindiği üzere Rusya ile ortak şekilde yürütülüyor fakat diğer nükleer santral projeleri çeşitlendirmeye tabi tutuluyor.

Sinop’ta kurulması beklenen nükleer santral aynı zamanda Güney Kore’nin başarısını simgeleyen ‘APR1400 sistemi’ ile planlanabilmektedir. Bu durum Türkiye için şu sebeple oldukça önemli: Türkiye bir deprem ülkesi ve kurulacak nükleer reaktörler de bunu uygun olmak zorundadır. APR1400 nükleer reaktörleri, depreme dayanıklılığı ile bilinen üst düzey sistemlerden biridir. Aynı zamanda deprem dışında uçak çarpmalarına karşı dahi koruyucu aksam ve güvenlik önlemleri ile donatılmıştır. Nükleer reaktör sistemi, şu an Birleşik Arap Emirlikleri tarafından Güney Kore yapımı olarak kullanılmaktadır.

Türkiye, enerji talebini karşılamak adına dışa bağımlılığı azaltmak, çevresel olarak verdiği sözleri yerine getirerek emisyonlarını küçültmek sebebiyle aslında yenilenebilir enerji yatırımları, yerli doğal gaz kaynakları ve nükleer enerjiyi içeren projeleri hayata geçirmektedir. Türkiye’nin tüm yatırımlarında nükleer enerji bir ihtiyaçtan ziyade bir zorunluluk durumundadır.

Bu aynı zamanda Türkiye’nin sanayi kapasitesini daha da geliştireceği için oldukça kritik bir konu içerisinde yer almaktadır.  Bu noktada Akkuyu, Sinop ve Trakya’da oluşturulacak olan nükleer santraller, Türkiye için enerji güvenliğinin önemli bir parçasını oluşturacaklardır. Türkiye, bu noktada da kısa süre sonra dışa bağımlılığını bitirebilir ve nükleer tesislerin yerli şekilde yapılmasını sağlayabilir. Türkiye, bugünkü durumda özellikle ‘Yeni Nesil Küçük Modüler Reaktör Sistemleri’ üzerine Ar-Ge çalışmaları yürütmektedir. Bu da nükleer enerjide Türkiye için tarihi bir nokta olacaktır.

Diğer yandan Güney Kore Devlet Başkanı’nın Türkiye ziyaretinde savunma sanayisi (ALTAY Ana Muharebe Tankı Projesi), biyoteknoloji, yapay zekâ, gibi alanlarda da iş birliğini geliştirmek adına Karma Ekonomik Komisyonu tekrar oluşturularak yatırımların hızlanması sağlanacaktır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.