enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:54 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası (EuroBasket 2025) ikincisi A Milli Basketbol Takımı, Letonya’nın başkenti Riga’dan İstanbul’a döndü.
00:43 Bayrampaşa Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 3 zanlı daha gözaltına alındı…
00:41 Tarihle Mayalanan Şehir Afyonkarahisar’da 7. Uluslararası Gastro Afyon Turizm ve Lezzet Festivali 19 Eylül’de Başlıyor
00:31 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail işgallerini genişletme çabasında
00:16 Türkiye’nin yerli ve milli gururu T10F Togg, ön satış öncesi deneyim merkezlerinde ziyarete açıldı…
00:13 Eğitim-İş raporuna göre şehir dışında okuyan öğrencilerin aylık giderleri 50 bin TL’yi, üniversiteye başlarken yapılan ilk masraflar ise 100 bin TL’yi geçti.
00:03 CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptaline ilişkin dava, 24 Ekim Cuma gününe ertelendi
22:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Katar’da yoğun diplomasi trafiği
22:11 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü’nün düşman işgalinden kurtuluşunu kutladı
21:34 3. KONYA GASTROFEST Yüz Binleri Ağırladı; Başkan Altay Misafirlere Teşekkür Etti
00:56 İletişim Başkanı Duran: Türkiye, geleceğin enerjisini bugünden inşa ediyor
00:51 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Suriye Tarım ve Tarım Reformu imza töreninde konuştu…
00:50 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş,”Şiddetle mücadelede güçlü bir teknoloji altyapısı oluşturuyoruz”
00:49 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapay zeka destekli yeni dönem
00:37 SPD Başkanı Yıldız: Teknik çözümleri biliyoruz; ihtiyacımız olan bilgiyi politikaya, politikayı da uygulamaya dönüştürmektir.
00:35 Göç İdaresi Başkanlığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda, Mobil Göç Noktası araçlarının sayısı bu yıl itibarıyla 375’e çıkarıldı.
00:33 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, Anka Çocuk Destek Programı ile bugüne kadar yaklaşık 20 bin çocuğa destek verildi.
00:16 İstanbul Havalimanı günlük ortalama 1624 uçuşla bir kez daha Avrupa’da birinci, dünyada beşinci en yoğun havalimanı oldu
00:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs Rum Ortadoks Patriğini kabul etti
00:13 Dışişleri’nden Yunanistan’a tepki
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Seyircileri ‘Geri zekalı’ yerine koyan TV yayıncılarına kocaman bir ‘Yuuuuuhuh!’ 

Seyircileri ‘Geri zekalı’ yerine koyan TV yayıncılarına kocaman bir ‘Yuuuuuhuh!’ 
18 Şubat 2022
463
A+
A-

İlhan KARAÇAY soruyor:

*Neden hep aynı adamlar besleniyor ve şımartılıyor?
*Dün A diyenler, bugün Z deyince neden değerleniyor?
*Konuşma ahlâkından yoksun kişiler neden revaçta?
*Fikir üretemeyenler bulunmaz Hint kumaşı mı?
*Küfür ve şiddete varan tartışmalar düzmece mi?

Değerli Okurlarım,
Hiç bir istisna yapmadan (tabii ki tenzih edeceklerim vardır) Türkiye’deki tüm televizyon yayıncılarından şikâyetlerimi dile getireceğim bu serzenişe sizlerin de katılacağınızı umut ediyorum.

Önemli futbol maçları ve kaliteli dizi filmler dışında en çok izlediğim programlar, tabii ki tartışma programları oluyor. İlk yıllarda, tartışmaya katılanların düzeyli davranışlarına şahit oluyorduk.

Örneğin, Uğur Dündar ve rahmetli Mehmet Ali Birand gibi moderatörlerin yönettiği tartışma programlarında, ‘siz’ yerine ‘sen’ diyenleri bile yargılıyorduk.

O zamanlar sinema filmlerimiz de düzeyliydi. Hiç unutmam, Ayhan Işık bir filmde Kenan Pars’a ‘lan’ diye hitap etmişti. O zaman ne kadar şaşırmıştık. Kenan Pars kötü rolde olduğu için biraz da bu lafı beğenmiştik. O zamanki filmlerde ‘lan’ kelimesi bile sakıncalıyken, şimdiki filmlerde sarfedilen sözleri hiç anmayalım isterseniz.

Şimdilerde yayınlanan TV Tartışma Programları, bırakın düzeyli konuşmayı, insanı şaşkına çevirecek kadar ucuz ve taraflı konuşanlarla doludur.

Hollanda televizyonlarında izlediğim tartışma programlarındaki olgunluk ve doyuruculuk, seyir güdümüzü güçlendirirken, Türkiye televizyonlarında izleme talihsizliğine düştüğümüz konuşmalar ile kahroluyoruz.

Hemen hemen her TV şirketinde birkaç tartışma program sunucusu var.
Ulusal yayın yapan televizyonların hemen hemen hepsinde, tartışma programlarında hep aynı simaları görüyoruz. Saatlerce birbirlerine laf yetiştiriyor gibi hem de birbirlerine bağırarak tartışıyorlar. Sanki memlekette uzmanlaşmış adam kalmamış gibi…

Hollanda televizyonlarında yapılan günlük tartışma programlarında, her konunun uzmanına aşırı olmayan makul bir zaman ayırlır, arkasından başka uzmanlara söz verilir. Moderatör izin vermediği sürece dehiç kimse araya girmez. Bir tartışma programında, alanında uzman çok kişi konuşturulduğu halde seyirci sıkılmıyor. Türkiye televizyonlarındaki tartışma programlarında ise, üç, dört kişi saatlerce farklı konuların hepsinde uzmanmış gibi konuşmaya devam ediyorlar.

Şimdiki tartışma programlarının çoğu, şakşakçı konuşmacılarla dolu. Muhaliflikte ekmek parası bulamayanların bazıları da, eskiden A derken, şimdi Z demeyi seçerek bu programlarda yer buluyorlar. Bu konuda çok sevdiğim iki isim var ama, şimdi burada o isimleri zikretmek istemiyorum.

Bu iddialarımın aksi de oluyor tabii…

İktidar lehine döneklik yaparak iş bulanların yanında, iktidara kızıp muhalefete geçip iş bulanlar da var.

Bazı televizyon şirketleri, tartışma yapan ekip içine, güya muhalifmiş gibi davranan kişileri koymayı ihmal etmiyor. Bazıları da tarafsızlık sahteciliğine bürünüyor.

Konuşmacıların iktidarı mı, muhalefeti mi destekledikleri hiç umurumda değil. Sonuçta herkes kendi fikrini söyleme hürriyetine sahiptir.

İyi de, kendilerinin bile inanamayacağı yalanları bize satmaya çalışanları dinlemek mecburiyeti bize verilmiş bir ceza mı?

Karşımıza ‘uzman’ diye oturtulan kişilerin çoğunun, ‘uzman’ değil, ‘aşırı ve muzmin’ partili oldukları açıkça ortada değil mi?

Her gece ekranlarda boy gösteren aynı simaları göre göre bıktık usandık vallahi.
Sevimsiz hale gelen bu simalar, bilinçli ve düzmece bağırışları sırasında ne kadar çirkinleştiklerini, sonradan izledikleri yayınlarda görmüyorlar mı?
Adamlar, konular hakkında uzman değil ama, tartışma konusunda uzmanlaşmışlar adeta. Karşısındakini konuşturmamak ve konuştuğunu duyurtmamak için ders almışlar adeta…

Programlardaki simaları göz önüne getirin, tartışmalar saatlerce sürüyor. Konuşmacılar birbirlerini anlamaya fırsat vermeden, aynı anda yüksek sesle konuşuyorlar. Kimin ne konuştuğunu ne sunucu anlıyor ne de seyirci. Ekranlarda yaşanan bu anlamsız tartışma şekli, ne yazık ki, seyici üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Böyle olunca günlük yaşamda da yurttaşlarımız kızgın bir şekilde birbirine bağırarak konuşmayı kopya ediyorlar. Konuşmacıların, kızınca birbirlerine hakarete varan sözcükler kullanmaları da işin bir başka tarafı. Sokak kavgalarında kullanılan ‘şerefsiz, terbiyesiz, ahlaksız vb. kelimeler gayet normalmış gibi algılanmaya başlanıyor.. Oysa, böylesi düzeysiz konuşmalardan ne katılımcılar ikna olur ne de seyirci. Bu uslüp bu şekilde devam etmemeli. Geleneklerimizde böyle bir tartışma şekli olmamalıdır.

‘Neden hep aynı simalar konuşturuluyor’ diye soruyorum ama, sanırım televizyon şirketlerine de hak vermek lâzım. Zira, ülkede fikir üretecek adam kalmamış gibi…

‘Bulunmaz Hint Kumaşı’ gibi aranıp bulunan bazı konuşmacıları, değişik programlarda görünce şaşırıyorum doğrusu.

Çok af edersiniz, eskiden doyurucu bir maaş ile geçinmiş olan bazı yorumcular, şimdilerde büyük kapital kazanıyorlar. Helal olsun, kazansınlar ama bu adamlar çok da şımarıyorlar.

Değerli okurlarım, yazdıkça kırıcılığım artacak. Ama bu konuda sizlerin de düşünceliniz vardır.

Siz de düşüncelerinizi benim yorumuma ekleyin ve analizinizi yapın.

Sonunda çoğunuzun bana hak vereceğini sanıyorum.

REKLAM AYIBI

TV’lerden bir başka şikâyet de, bıktırıcı reklam ızdırabıdır.
TV Şirketlerinin, hele hele Türkiye’deki özel televizyonların tek gelir kaynağı reklamlardır. Hollanda’da özel televizyonlar da devlet tarafından desteklenirken, Türkiye’de sadece TRT bu nimetten faydalanmaktadır. Böyle olunca da, özel televizyonların reklam curcunasına dayanmamız ve göz yummamız kaçınılmaz olmaktadır.

İyi ama, TRT de dahil tüm televizyonlarda, insanı ahmak yerine koyan bir uygulama var ki evlere şenlik.

Siz de biliyorsunuz ama anlatayım: Yayınlanmakta olan tüm dizi filmler, Türkiye saati ile 23.45’te sona erer. Ne var ki, 23.45’te, o günün son sahnesinden sonra 15 dakikalık reklam kuşağı başlar. Saat 24.00’te dizi güya yeniden başlar. Ekrana getirilen sadece 15 dakika önceki son sahnedir. Birkaç saniye sonra tekrar reklam başlar. Aradan bir 15 dakika geçtikten sonra aynı sahne ekrana gelir ve hemen dizinin o bölümü sona erer. Saat 00.15 olmuştur artık.

Ben şahsen, geri zekâlı olmadığım için o kanalı 23.45’teki son sahneden sonra değiştiririm. Öyle sanıyorum ki, hatta kesinlikle biliyorum ki, seyircilerin çoğu aynı benim gibi kanalı değiştiriyorlardır.

Bu konuda Radyo Televizyon Üst Kurulu RTÜK ne mi yapıyor?
Onlar reklamlardan aldıkları paydan çok memnunlar. Vatandaştan alınan vergilerle beslenen RTÜK mensupları için, vatandaşın sıkıntısı hiç önemli değildir.
Kalın sağlıcakla…

[UHA Haber Ajansı, 18 Şubat 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.