enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:18 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:01 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:51 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:05 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
00:28 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’tan sıra dışı davranış..!
19:07 Kocaeli’nin Kartepe Belediye Başkanı Kocaman’dan Anlamlı Ziyaret
18:39 Kocaeli’nin Kartepe Belediye Başkanı Kocaman’dan Anlamlı Ziyaret
11:21 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
11:20 TBMM Başkanı Kurtulmuş, “İsrail’in İran saldırıları, Her geçen zaman insanlığın aleyhinedir”
10:55 Devlet Bahçeli: İsrail, saldırılarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır
10:16 UHA/  İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
09:45 Bakan Yerlikaya: Jandarmamız milletimizin tertemiz vicdanındadır
00:48 Vali Aktaş’tan İzmit Sanayi Sitesi’nde inceleme turu
00:45 İsrail-İran saldırılarının boyutu ne ve hangi hedeflere yönelik yapılmıştır?
00:39 “ABD’de Gazeteci Yaşamı ve Türkiye’ye Haber Aktarımı” söyleşisi Basın Evi’nde gerçekleşti
00:35 İsrail-İran saldırılarının nükleer müzakerelere etkisi ne olur?
00:24 Devlet arşivlerinde adına 1839’dan itibaren rastlanan ve 2016’da İçişleri Bakanlığına bağlanan Jandarma Teşkilatı,186 yaşında
00:20 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’dan SS. İzmit Sanayi Sitesi’nde sanayi sitesinde inceleme ziyareti
00:12 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan barış için yoğun diplomasi trafiği
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kim Kimi İkna Etmeli?

Kim Kimi İkna Etmeli?
25 Mayıs 2022
2.429
A+
A-

Batı medyasında NATO’nun önde gelen ülkelerinin, Türkiye’yi vetosunu kaldırması yönünde ‘ikna edeceği’ fikri işleniyor. Niinistö ve Andersson’un da Biden’dan Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ikna etmesini istemiş olması düşünülebilir. Bu yaklaşımlar NATO’nun krizinin çözülmesine katkı sunmaz. Ankara ikna edilmesi gereken başkentler olarak Stockholm ve Helsinki’ye işaret ediyor.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ve İsveç Başbakanı Andersson soluğu Washington’da aldılar. Bu iki liderin ABD Başkanı Biden ile üçlü görüşmesinden sonra Biden, NATO’nun açık kapı politikasına vurgu yaparak bu iki ülkenin üyeliğine güçlü destek verdiğini söyledi. Finlandiya ve İsveç liderlerinin, NATO’nun en önemli ülkesine üyeliklerine destek için koşmaları anlaşılabilir.

Ancak aslında Türkiye’nin bu iki ülkenin üyeliğine itirazının aşılması için önce gelmeleri gereken başkent Ankara. Bu süreçte Finlandiya daha makul açıklamalar yaparken İsveç’teki sosyal demokratların PKK’ya destek konusunda “dezenformasyon” savunmasında bulunmaları meseleyi gerçekten anlamadıkları anlamına geliyor.

Bırakın Türk güvenlik birimlerinin muhataplarına verdiği detaylı bilgileri, sadece SETA’nın yayımladığı Avrupa’da PKK Yapılanması kitabındaki İsveç bölümüne bakmak https://www.setav.org/kitap-avrupada-pkk-yapilanmasi/ bile İsveç’in PKK-YPG konusundaki saldırgan ve hasmane politikasını kavramaya yeterli.

TRT_Francais_680*100 banner

Bütün Batı medyasında NATO’nun önde gelen ülkelerinin, Türkiye’yi vetosunu kaldırması yönünde “ikna edeceği” fikri işleniyor. Niinistö ve Andersson’un da Biden’dan Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ikna etmesini istemiş olması düşünülebilir. Bu yaklaşımlar NATO’nun krizinin çözülmesine katkı sunmaz. Ankara ikna edilmesi gereken başkentler olarak Stockholm ve Helsinki’ye işaret ediyor.

ABD’nin YPG ve FETÖ politikaları tam bir fecaat iken bu konularda İsveç ve Finlandiya’ya kefil olması ya da bunun Ankara’da kabul görmesi mi bekleniyor? Ankara’nın somut talepleri var. 30 teröristin iadesi, YPG’ye verilen desteğin kesilmesi ve PKK’lıların bu iki ülkede finans, propaganda ve militan devşirme imkânlarının durdurulması yönünde. Bu talepleri “demokratik hukuk devletiyiz” savunmasıyla geçiştirmek beyhude çaba. Terörle mücadeleye destek vermek önce demokrasilerin sonra NATO üyelerinin ortak politikası, unutulmasın.

Türkiye’nin itirazları üzerine ABD, Almanya ve diğer AB üyelerinin PKK ve FETÖ konusunda benzer ihmalkâr, saldırgan konumda olduğu hatırlatılıyor sıklıkla. Ankara bahsedilen ülkelerle bu iki terör örgütüne yönelik politikaları yüzünden çok sık gerildi. Şimdi Türkiye’nin elinde bir veto hakkı varken bunu Finlandiya ve İsveç’in hatalı politikalarını değiştirmesi ve böylece NATO dayanışması/müttefiklik ruhuna uygun hale gelmeleri için kullanması mı eleştirilmeli?

Yoksa üye olduklarında NATO’nun ikinci büyük askeri gücüne sahip Türkiye’nin 5. Madde gereği savunacağı bu iki ülkenin teröre destekten vazgeçmesi mi istenmeli? Meseleyi “Erdoğan’ın şantajı, inadı veya pokeri” şeklinde resmetmek Batı ittifakını güçlendirmiyor. “Putin bu durumdan memnun oluyor” tezi tam da Türkiye’nin NATO içerisindeki güvenlik kaygılarını anlamayanların yaptığı şey.

Eğer Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile oluşan yeni jeopolitik, Finlandiya ve İsveç’in hızlı üye olmalarını gerektiriyorsa NATO’nun önde gelen üyeleri bu iki başkenti Türkiye’nin haklı taleplerini karşılama konusunda ikna etmeli. Stockholm ve Helsinki’nin gereksiz inatlarının onlara ve NATO’ya zarar vereceğini söylemeliler. Aksi değil. Ayrıca bazı Batılı yorumcular, Erdoğan’ın bu çıkışı iç siyaset (2023 seçimleri) için yaptığını söylüyorlar.

Asıl bu tavrı göstermemesi durumunda Türk kamuoyunda yeni bir Erdoğan eleştirisi başlayacağını anlamıyorlar, daha doğrusu anlamak istemiyorlar. Belki de muhalefet partilerinin bu milli meselede üç maymunları oynayan tavrı onlara bu zannı veriyordur. Yirmi yıldır çok sayıda Batılı lider ile müzakere yürüten Erdoğan tecrübesini konuşturuyor. Müttefiklerine derdini anlatarak Türkiye’nin güvenlik çıkarlarını koruyor. Hepsi bu işte.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran düzensiz göçmen  meselesini değerlendirdi

Prof. Dr. Burhanettin DURAN, SETA Genel Koordinatörü

[UHA Haber Ajansı, 25 Mayıs 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.