İstanbul Süleymaniye’deki İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi açıldı…
* İstanbul Süleymaniye’deki İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi’nin açılışında konuşan Emine Erdoğan, İHÜ Psikoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (İPAM) merkeze aldığı anlayışın, küresel olarak da ruh sağlığı yaklaşımlarına önemli bir katkı sağlayacağını belirterek, “Çünkü bu merkezde medeniyetimizin şifa anlayışı modern bilimle buluşuyor. Anadolu’nun şefkati ve insana hürmeti başlı başına bir yönteme dönüşüyor” dedi.
* İşte detayı!…
UHA / İnternational News Agency

İSTANBUL, 14 ARALIK 2025 – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Süleymaniye’deki İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Kanuni Sultan Süleyman’ın vizyonundan, Mimar Sinan’ın ellerinden çıkan merkezde katılımcılarla bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
Süleymaniye Darüşşifasını restore ve ihya ederek, mekanın ruhaniyetini de ayağa kaldıran İHÜ yönetimine, akademik kadrolarına ve paydaşlara şükranlarını sunan Erdoğan, merkezin ülkeye ve tüm insanlığa hayırlı olmasını temenni etti.
Darüşşifaların Anadolu’nun şefkat abideleri olduğunu kaydeden Erdoğan, “Selçuklu ve Osmanlı döneminde neredeyse her büyük şehirde en az bir tane darüşşifa inşa edilmiştir ve darüşşifalar, bilimin insan sevgisiyle ve vicdanla buluştuğu mekanlar olmuştur.” diye konuştu.
Emine Erdoğan, bu kurumlara bakıldığında sadece hastane olmadıklarının, buraların hekimlerin yetiştiği ve medeniyet tasavvurunun cisimleştiği müstesna yapılar olduklarının görüleceğini anlattı.
“Anadolu, insanlığın ortak hafızasının biriktiği topraklardır”
Kendilerinin gerçekten de çok özel bir coğrafyada yaşadıklarına dikkati çeken Erdoğan, “lenmiş, büyük dehaların elinde gelişmiştir. Hatta Batı dünyası Orta Çağ karanlığıyla boğuşurken, ‘Anadolu KandilAnadolu, Hititlerden Romalılara, Selçuklulardan Osmanlılara kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, insanlığın ortak hafızasının biriktiği topraklardır. Tıp ilmi de burada kökleri’ denilen alimler Anadolu’yu ilimle aydınlatmış, Orta Çağ Anadolu’da bilimsel bir dönem olarak yaşanmıştır.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Orta Çağ Avrupası’nda ruh hastalıklarından muzdarip insanların türlü türlü işkenceler gördüklerini, ateşe bile atıldıklarını ve bu suretle ruhlarının kurtarıldığına inanıldığını aktardı.
Oysa 13. yüzyılın başlarında bile “Anadolu Tıbbı”nın ruhsal hastalıkları ilaçla, müzikle ve su sesiyle tedavi ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Her biri letafetiyle insanı hayrete düşüren tedavi yöntemleri kullanılmıştır. Mesela hastanelerde lale, sümbül, reyhan gibi çiçekler yetiştirilmiş, çiçeklerin güzelliğinden ve kokusundan istifade edilmiştir. Hastalara Kur’an-ı Kerim okunmuş, kuş ve su sesleri dinlettirilmiştir.” dedi.
Erdoğan, Süleymaniye Darüşşifasında, ruh sağlığı hastaları için ayrı bir bölüm olmasının bu alanda gelinen ileri seviyenin ve insana verilen değerin büyüklüğünün bir ifadesi olduğunun altını çizdi.
Tüm bunların Anadolu medeniyetinin insanlık için ilelebet parlayacak yıldız olduğunu gösterdiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Her insanın terapi odasında kendisine sorulan ‘Sizi buraya ne getirdi?’ meşhur sorusuna vereceği türlü türlü cevabı var. Bunlar bazen ailevi buhranlar, akademik başarısızlıklar, sevilen birinin vefatı, işte yaşanan mobbing ya da bir çocukluk travmasıdır. Bazen de afetler, krizler, salgın hastalıklar gibi toplumsal boyutu olan hadiselerdir. Eninde sonunda, hayat bir imtihan dünyasıdır ve yaşadıklarımız, kimi zaman ruhumuzda dışarıdan görünmeyen derin iç yaraları açar. Bu yaraların yerinin tespit edilmesi, iyileştirilmesi, meşakkatli bir sanattır. Adeta ruhun röntgenini çekmeyi gerektirir. Bunu başarmak için insana yalnızca, maddi bir varlık nazarıyla yaklaşmamak, onun manevi yönlerini de okumak icap eder.”
Emine Erdoğan, küresel sağlık göstergelerine bakıldığında dünya genelinde her 4 insandan 1’inin hayatının bir noktasında ruh sağlığı sorunları yaşadığını gördüklerini ifade ederek, “Halihazırda, yaklaşık 300 milyon kişi depresyonla mücadele ediyor. 284 milyon kişi anksiyete bozukluğu yaşıyor. Yine dünya genelinde bu rahatsızlıklar çoğunlukla antidepresanlarla tedavi edilmeye çalışılıyor. Ve ne yazık ki bu ilaçların reçete edilme oranı da hızla artıyor. Bu da bize ruh sağlığı hizmetlerinin psikoterapilerle desteklenmesinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.” diye konuştu.
Programda, İHÜ Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan Gündüz, üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan ile Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan ve eşi Doç. Dr. Zeynep Arkan tarafından Emine Erdoğan’a günün anısına Ayasofya’nın anahtarının replikası takdim edildi.
Protokolün sahnede dualar eşliğinde kurdele kesimi yaparak merkezin açılışını gerçekleştirdiği tören, aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Emine Erdoğan, açılışın ardından tarihçi ve akademisyen Vehbi Baysan ile İPAM Müdürü Burcu Uysal’ın rehberliğinde merkezin psikoterapi odalarını ve dersliklerini gezdi.