Dünyanın Lanetlileri!

Cezayir kökenli Fransız yazar Frantz Fanon’un 1960’ların başlarında yayımlanan, 1960’lı, 70’li yıllarda tüm dünyada aydınların el altı kitabı olan, Cezayir’den hareketle sömürgeciliğin zulmünü ve Zencilerin kötü kaderini anlattığı “Toprağın Lanetlileri” adı bundan sonra da Yahudiler için “Dünyanın Lanetlileri” şeklinde kullanılacaktır. “Toprağın Lanetlileri”, mağdur ve mazlumların hikâyesiydi. Yahudiler için kullanılacak olan “Dünyanın Lanetlileri” ise tüm dünyada, zalimlerin, canilerin hikâyesi olacaktır. İsrail’in iki yıldan beri 2,5 milyonluk Gazze halkına çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden aralıksız uyguladığı vahşi soykırımı simgeleyecektir.
İsrail’in son aşama olarak iki yıldır Gazze’de, üç çeyrek yüzyıldır Filistin’in bütününde işlediği vahşi ve kalleş cinayetler ve yürüttüğü katliamlar, Yahudileri insanlığın gözünde lanetli halk yapmıştır ve bunun etkileri ve yansımaları bundan sonraki tüm zamanlarda görülecektir. Bu da İsrail’in kurulduğundan bu yana geçen 77 yıllık tarihinin masum Filistin halkına zulmün, vahşetin ve soykırımın tarihi olduğunun tescili olacaktır.
Yahudiler; Hitler’in 1930’lu, 40’lı yıllarda kendilerine uyguladığı soykırımı bundan sonra dünyadaki tek ve en büyük soykırım olarak anamayacaklardır. Bunu ne zaman anacak olsalar kendi yaptıkları soykırım karşılarına çıkacaktır. Her yanlışlarını, her suçlarını meşrulaştırmak için kullandıkları antisemitizm damgasını bundan sonra hiç kimseye yapıştıramayacaklardır. Netanyahu gibi insanlık düşmanı kasap Yahudi liderleri Yahudilere en büyük kötülüğü yapmışlardır. Onların alınlarına kıyamete kadar silinmeyecek insanlık düşmanı caniler, katiller damgası yapıştırılmasına sebep olmuşlardır.
Günümüz dünyasında ABD ve Almanya gibi bir iki Batılı devlet hariç birçok devlet, herhangi bir nedenle ülkelerine girmek isteyen Yahudilere yasaklar veya en azından önemli sınırlamalar getirmeye başlamışlardır. Bunun işaretleri açık açık görülmektedir. Lanetli bir toplumun bir bireyi olmak Yahudiler için taşıması çok ağır bir yük olacaktır. Birçok Yahudi de buna sebep olan Netanyahu gibi liderlerini lanetleyeceklerdir.
Bugüne kadar dünya Siyonizm’inin etkisiyle, baskısıyla İsrail’in işlediği tüm cinayetlerin, uyguladığı zulüm ve katliamların arkasında durmuş olan Amerika Birleşik Devletleri de bugün ortaya çıkan durumdan İsrail kadar suçlu ve sorumludur. ABD de insanlık düşmanı bu suçun lekesini her zaman alnında taşıyacaktır.
İsrail’in Gazze’deki soykırımından İsrail’le aynı derecede suçlu v sorumlu olan ABD Başkanı Trump’ın Rusya ve Ukrayna, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış çabalarından dolayı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi akıl dışı bir çaba, bir girişimdir. Tam bir akıl tutulmasıdır. Çünkü Trump Gazze’de yaşanan katliamlar, açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölümler karşısında hiçbir engellemede bulunmamıştır. Aksine destek olmuştur. ABD başkanının elleri de en az dünyanın gördüğü en büyük kasap olan Netanyahu’nunki kadar kanlıdır. ABD Savunma Bakanlığının adının “savaş bakanlığı” olması için girişimde bulunan bir başkanın dünya barış ödülüne aday gösterilmesi kadar saçmalık olabilir mi?
İsrail, tarihi boyunca arkasına aldığı ABD sayesinde tüm Ortadoğu’da köpeksiz köyde değneksiz gezer gibi davranmıştır. İstediği zaman, istediği yerde istediği kadar cinayet işlemiş, katliam yapmıştır. Tarihte hiçbir devletin İsrail kadar keyfe keder insan öldürme özgürlüğü olmamıştır. İsrail kuruldu kurulalı, yani 77 yıldır Birleşmiş Milletlerin hiçbir uyarısına, hiçbir kararına uymamıştır. İnsan hakları, savaş kuralları, uluslararası teamül diye bir şey tanımamıştır. Bu yüzden İsrailliler “dünyanın lanetlileri” diye anılmayı itiraz ve isyan etmeden uslu uslu kabul etmelidirler.
İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar