En az 60 yıldır süren Kıbrıs sorunu çözüm süreci ve Crans-Montana görüşmeleri
Prof. Dr. Yücel ACAR & Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Crans-Montana Görüşmeleri
Birleşmiş Milletler’in girişimi ile Kıbrıs sorununa bir çözüm bulmak maksadı ile Türk ve Rum taraflar 7 Kasım 2016 ve 7 Temmuz 2017 arasında İsviçre’nin çeşitli kentlerine dördü liderler seviyesinde olmak üzere beş kez biraraya geldiler. Sonuncu görüşme, 28 Haziran-7 Temmuz 2017 tarihleri arasında yaklaşık 10 gün buyunca İsviçre’de Crans-Montana’da yapıldı. Büyük umutlar bağlanan bu görüşmeler de bir çözüm üretemedi.
Görüşmelerin başarısız olmasının özellikle Rum tarafından kaynaklanan nedenleri mevcuttu.[4] Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıslı Türklerle eşitlik zemininde yetki paylaşımını reddettiler. Kıbrıs Rum tarafı kendisini Ada’nın tek sahibi, Kıbrıs Türk halkını ise azınlık olarak gören tutumunu devam ettirmiştir.[5] Ayrıca Rum Yönetimi görüşmeler sürecinde KKTC’yi Türkiye’nin garantörlüğünden koparıp, Türkiye’nin sağladığı güvenceden mahrum bırakmak istemekteydi. Dolayısı ile Crans-Montana görüşmelerinde taraflar garantör devletlerin askerlerinin adadaki mevcudiyetleri konusunda da uzlaşamadılar.
Daha görüşmeler esnasında Türk tarafını tahrik eden Rumlar masayı ilk terk eden taraf olmuştur. Tahrikler bağlamında Rum tarafı, BM’nin gizlilik kararı aldığı belgeler ve bilgiler ile ilgili Türkiye, İngiltere ve KKTC gizlilik kararına uyarken Rum yönetimi gizlilik kararına uymayarak basına sızdırmıştır.
Görüşmelerin sonuna gelindiğinde dönemin Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım’ın İsviçre’ye gitme hazırlıkları konuşulmuş lakin o dönem Yunanistan Başbakanı olan Aleksis Çipras’ın gitmeme kararı almasıyla Yıldırım görüşmeye gitmekten vazgeçmiştir. Kıbrıs sorununda federasyon hedefiyle kurulan son masa da böylece yıkılmış oldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ı kabul etti. (Murat Gök / AA, 6 Mayıs 2024)
KKTC ve Türkiye’nin İki Devletli Çözüm Görüşü
Kıbrıs sorununun müzakere tarihine bakıldığında Ada’nın Türk halkı ve Türkiye esasen federasyon fikrini benimsemişti. O dönemin başbakanı İsmet İnönü 8 Eylül 1964’te TBMM’de “Muahede hükmü dahilinde taksim sözü ile değil, federasyon şekli ile münakaşaya başladık” şeklinde konuşmuştur.[6] 1974’te Bülent Ecevit coğrafi esaslara dayanan iki muhtar eyalet sistemini savunmuştur. Ancak sonuç vermeyen görüşmeler ve sahada gelişen olaylar ile beraber, Kıbrıs Türk lideri Rauf Denktaş’ın ayrılmaya yönelik politikalarıyla iki devletli çözümün temelleri atılmıştır denebilir. Sonraki yıllara Türk tarafının yaklaşımının sıklıkla “iki tarafın eşitliğini ve egemenliğini kabul eden ve birinin diğerine tahakkümünü önleyen bir anlaşma” üzerinden bir çözüm öngördüğü görülmektedir.[7] Hatta daha 1970’lerin sonlarına doğru özellikle Türkiye görüşlerini federasyondan ziyade daha esnek bağları bulunan iki kesimli bir konfederasyon fikrini savunmaya başlamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti ilk olarak 1997’de iki devletli çözümü “iki devletlilik temelinde konfederasyon tezi” olarak dünyaya duyurmuştur. İki devletli çözüm için Türkiye ve KKTC’nin önerileri[8] “iki tarafın eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin güvence altına alındığı” ve “mevcut iki devlet arasında iş birliğine dayalı bir ilişki kurulması” fikrini temel alan bir çözümü vurgulamıştır. Ayrıca “Herhangi bir anlaşma bağlamında, iki devlet karşılıklı olarak birbirini tanıyacak ve üç garantör devlet bunu destekleyecektir” görüşü savunulmuştur. Kıbrıs’ta federal bir çözümün yanı sıra iki devletli bir çözüm yakın zamanlara kadar müzakerelere konusu olmuş bir yaklaşım değildi.
Crans Montana’da Rumların tutumu ve sonuçta ortaya çıkan başarısızlık sonrasına Türk tarafı ve Türkiye, artık federasyon müzakerelerin bittiğini ve iki devletli çözümün görüşülmesinden başka seçenek kalmadığını ifade etmeye başlamışlardır.
Türkiye’nin ve KKTC’nin iki devletli çözüm fikrini özellikle 2020’den sonra sıklıkla dile getirmeye başladıklarını görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı resmi açıklamalarında “federasyon bitmiştir, iki devletli çözümden başka yol yoktur” görüşünü sıklıkla dile getirmiştir.[9] KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da yaptığı beyanlarda Kıbrıs’ta federasyona dair müzakerelerin artık bittiğini vurgulamıştır.[10]
Ada’da Türk tarafının ve Türkiye’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözümden tam olarak nasıl bir çözümü kastettiği, hangi unsurlar üzerinde müzakere edileceği, sonuçta birbirlerini tanıyan, siyasi egemenliklerine ve sınırlarına karşılıklı saygı duyan iki devletin hangi sınırlara sahip olacağı henüz tam olarak ortaya konmuş değildir. Ancak kesin olan şudur ki Türk tarafı ve Türkiye, Ada’da birbirlerinin sınırlarını ve siyasi bağımsızlığını tanıyan iki devlet olmasını öngörmektedir. Şüphesiz ki bu iki devletin uluslararası arenada da tanınması önem arz eder. O nedenle, iki devletli çözüm sürecinde başta İngiltere olmak üzere ilgili diğer devletlerin de destek vermesi önemlidir.
Kıbrıs’ta Çözüme Dair Mevcut Durum
Crans Monatna’da yaşanan hayal kırıklığı, özellikle Türkiye ve KKTC’nin Kıbrıslı Rumlar ile ortak bir devlet çözümünün müzakere edilmeyeceği görüşüne götürmüş ve bu gündemle artık müzakere edilmeyeceğine dair bir tutuma yol açmıştır. Öte yandan, Rum tarafının Türk tarafını federasyona dayalı çözüm üzerinde müzakere etmek için yeniden masaya çekmeye çalışma çabaları ise özellikle son dönemde hız kazanmıştır. Bu süreç içerisinde Rum tarafı ve özellikle yeni seçilen Rum lider Nikos Hristodulidis, AB üzerinde Türkiye’ye ve Türk tarafına baskı yaparak müzakerelere yeniden başlatma yolunu denemişse de bu onlar adına olumlu bir sonuç üretmemiştir.
AB bağlamında süreç bu iken, Kıbrıs’ta çözüm süreci görüşmelerinin yeniden başlamasına dair ara ara zemin yoklayan BM Genel Sekreteri, Kolombiya eski Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar’ı 5 Ocak 2024’te Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak atadı. Türkiye ve KKTC özel temsilcinin atanmasına iki şart ile rıza göstermişti. Birincisi özel temsilcinin görev alanının sadece taraflar arasında resmi görüşmelerin başlaması için taraflar arasında ortak zeminin olup olmadığının araştırılmasıyla sınırlı olması idi. İkincisi ise özel temsilcinin görevinin altı ayı aşmaması idi.[11]
Özel temsilci atandıktan sonra görüşmelere başladı. Türk tarafından ilk olarak 11 Mart 2024’te KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşen Cuellar,[12] 6 Mayıs 2024’te Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la görüştü.[13] Cuellar, 30 Ocak 2024’te Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le görüşme gerçekleştirdi.[14] Özel Temsilcisi, 29 Nisan 2024’te Kıbrıs sorunuyla ilgili Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Yüksek Temsilci Josep Borrell, Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komisyon Üyesi Eliza Ferreira ve Komisyon Başkanı ile de Brüksel’de görüşmeler gerçekleştirdi.[15]
BM Kıbrıs Özel Temsilcisi, Kıbrıs sorununa müdahil olan tüm taraflarla görüştükten sonra Kıbrıs Rum tarafının müzakerelere hazır olduğunu ve Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik iddiasının kabul edilmesini şart koştuğunu belirtti. Cuellar’in, Guterres’e verdiği bilgilerden sonra Guterres, müzakerelerin yeniden başlaması için göstergelerin olumlu olmadığını vurgulamıştır.[16]
Özel Temsilci Cuellar son olarak 1 Temmuz’da Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la Londra’da bir araya geldi. Tatar, gelinen son noktada ortak zeminin bulunmayacağını ifade ettiğini beyan etti. Göreve başladığı günden bugüne ortak zeminin daha da yok olduğunu Cuellar’ın de gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderliğinin uzlaşmaz tutumundan dolayı Kıbrıs sorununda yeni sürece geçilemediğini belirtti, Cuellar’a çabalarından dolayı teşekkür etti.[17]
Türk tarafı ve Türkiye, Özel Temsilci’nin çabaları vesilesi ile bundan sonra Kıbrıs’ta herhangi bir yeni müzakere sürecinin başlamasının vazgeçilmez ön koşulunun, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi olduğunu vurgulamışlardır. Bu itibarla, iki taraf arasında ortak zemin oluşabilmesinin ancak bu anlayış çerçevesinde mümkün olabileceği, iki kesimli, iki toplumlu federasyon arayışına yönelik bir sürece bir kez daha girişilmesinin söz konusu olmayacağı belirtildi.[18]
Sonuç
Türkiye’nin ve KKTC’nin iki devletli çözüm yaklaşımı bağlamında bir müzakere sürecinin yakın zamanda başlamasının pek de mümkün olmadığı söylenebilir. Gerçekten de Kıbrıs sorununun geçmişi, yaşanan sürtüşmeler hatta çatışmalar ve geçmişin acı tecrübeleri, iki devletli çözümün federal bir yönetime göre avantajları olacağını hatta neredeyse kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.
En az 60 yıldır süren ve daha ziyade federasyona dayalı çözümü esas alan müzakerelerden hiçbir sonuç ortaya çıkarılamadığı gibi bu süreçte yaşanan olaylar, yapılan açıklamalar ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Garanti Antlaşması’na aykırı bir şekilde AB’ye tam üye olması, artık bir kez daha federasyon müzakereleri yapmanın anlamsız olduğunu açıkça göstermektedir. Hatta bu muhtemel süreçte yapılacak açıklamalar ve ulaşılacak bir başka çözümsüzlük, iki taraf arasındaki gerilimi daha da tırmandıracak bir unsur olacaktır. Artık ayrı siyasi birimler içerisinde yaşamaya alışmış bu iki toplumun huzurlu bir geleceğe sahip olması için iki ayrı devlet olarak örgütlenmeleri ve bunu sağlayacak bir müzakere sürecinin başlatılması yeni yaklaşım olmalıdır.
[4] “Crans-Montana’da gerçekleşen Kıbrıs görüşmeleri hk” https://mfa.gov.ct.tr/tr/crans-montanada-gerceklesen-kibris-gorusmeleri-hk/ (7 Temmuz 2017)
[5] “Güncel Gelişmeler” https://www.mfa.gov.tr/kibris_ta-2008-yilinda-baslayan-muzakere-sureci-ve-guncel-durum.tr.mfa
[6] Seden Aştı. Kıbrıs Sorunu ve Çözüm Önerileri: Federasyon, Konfederasyon ve Bağımsız İki Devlet Alternatiflerinin Değerlendirilmesi, s. 67. (yayınlanmamış yüksek lisans tezi) https://arelarsiv.arel.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12294/1054/K035454.pdf?sequence=1
[7] “Türkiye Cumhuriyeti – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; Ortak Açıklaması, 20 Temmuz 1997” https://www.mfa.gov.tr/turkiye-cumhuriyeti—kuzey-kibris-turk-cumhuriyeti_ortak-aciklamasi_-20-temmuz-1997.tr.mfa (20 Temmuz 1997)
[8] “İki Devletli Çözüm Vizyonumuz” https://mfa.gov.ct.tr/tr/kibris-meselesi/iki-devletli-cozum-vizyonumuz/ (2011)
[9] “Recep Tayyip Erdoğan: “Federasyon bitmiştir! İki devletli çözümden başka yol yoktur” https://www.kibrispostasi.com/c36-TURKIYE/n366816-recep-tayyip-erdogan-federasyon-bitmistir-iki-devletli-cozumden-baska-yol-yoktur (10 Şubat 2021)
[10]KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs’ta federasyon meselesi kapanmıştır” https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kktc-cumhurbaskani-tatar-kibrista-federasyon-meselesi-kapanmistir/2399097 (21 Ekim 2021)
[11] “No: 3, 5 Ocak 2024, Kolombiya Eski Dışişleri Bakanı Maria Ángela Holguin Cuéllar’ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Tarafından Kıbrıs Konusunda Şahsi Temsilci Olarak Atanması Hk.” h ttps://www.mfa.gov.tr/no_-3_-kolombiya-eski-disisleri-bakani-maria-ángela-holguin-cuéllar-in-birlesmis-milletler-genel-sekreteri-tarafindan-kibris-konusunda-sahsi-temsilci-olarak-atanmasi-hk.tr.mfa (5 Ocak 2024)
[12] “KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Cuellar’ı kabul etti” https://www.trthaber.com/haber/dunya/kktc-cumhurbaskani-tatar-bm-genel-sekreterinin-kibris-sahsi-temsilcisi-cuellari-kabul-etti-843391.html (11 Mart 2024)
[13] “Sayın Bakanımızın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Şahsi Temsilcisi María Angela Holguín Cuéllar’ı Kabulü, 6 Mayıs 2024, Ankara” https://www.mfa.gov.tr/sayin-bakanimizin-bm-genel-sekreteri-nin-kibris-sahsi-temsilcisi-mar%C3%ADa-angela-holgu%C3%ADn-cu%C3%A9llar-i-kabulu–6-mayis-2024–ankara.tr.mfa
[14] “Maria Angela Holguin Cuellar, Hristodulidis ile görüştü” https://www.kibrispostasi.com/c58-GUNEY_KIBRIS/n505415-maria-angela-holguin-cuellar-hristodulidis-ile-gorustu (30 Ocak 2024)
[15] ““Holguin, Michel ve Ferreira ile görüşmek üzere Brüksel’de” https://bugunkibris.com/2024/04/29/holguin-michel-ve-ferreira-ile-gorusmek-uzere-brukselde/ (29 Nisan 2024)
[16] “Holguin Guterres’e Kıbrıs sorunu hakkında bilgi Verdi” https://tr.news.rik.cy/tr/article/2024/6/5/holguin-guterrese-kibris-sorunu-hakkinda-bilgi-verdi/ (5 Haziran 2024)
[17] “Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra’da, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile görüştü” https://cb.gov.ct.tr/tr/cumhurbaskani-ersin-tatar-londrada-bm-genel-sekreterinin-kisisel-temsilcisi-maria-12483 (1 Temmuz 2024)
[18] “No: 3, 5 Ocak 2024, Kolombiya Eski Dışişleri Bakanı Maria Ángela Holguin Cuéllar’ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Tarafından Kıbrıs Konusunda Şahsi Temsilci Olarak Atanması Hk.” h ttps://www.mfa.gov.tr/no_-3_-kolombiya-eski-disisleri-bakani-maria-ángela-holguin-cuéllar-in-birlesmis-milletler-genel-sekreteri-tarafindan-kibris-konusunda-sahsi-temsilci-olarak-atanmasi-hk.tr.mfa (5 Ocak 2024)
Yorumlar