Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “IMF’ye kapıyı kapattık”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya’daki konuşmasında IMF konusuna değinerek, “Merkez Bakası’nın döviz rezervi o zaman 27,5 milyar dolar şimdi oldu 122 milyar dolar” olduğunu açıkladı.
“IMF’ye kapıyı kapattık”
Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
Gençler bunlar çok önemli. Merkez Bakası’nın döviz rezervi o zaman 27,5 milyar dolar şimdi oldu 122 milyar dolar. Bu ne demektir? 2013 IMF Türkiye’ye bir daha gelmedi, kapıyı kapattık. Peki, bu CHP’nin sözcüsü İyi Parti’nin aynı şekilde bir tane Merkez Bankası’ndan gelme adamı var. Bunların ikisi ne dediler? İlla IMF’den hükümet borçlanma yapmalı. Nerede yaptılar bu görüşmeleri? Otellerin gizli kapaklı arka kapılarında yaptılar. Peki, biz bunları dinledik mi? O günden bugüne biz IMF’den bir kuruş aldık mı? Onlar bize faizi artırmayı hep telkin ettiler. Ben ise hep hayır biz faizi düşürmeye devam edeceğiz dedim. Şu anda enflasyonda bir sıkıntımız var eyvallah. Fakat faizi biz nereye düşürdük yüzde 8,5. Daha da düşecek. Biz geçmişte bunu yaptık. Geçmişte yaptığımıza göre bugün de yaparız, yarın da yapacağız.
Daha binlerce başlıkla Türkiye Yüzyılı’nın inşasını sizlerle birlikte başaracağız. Bunları söylerken günlük hayatımızı olumsuz yönde etkileyen ekonomideki sıkıntıları da unutmuyoruz. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürecek adımları kararlılıkla atmayı sürdürüyoruz. Bazı ürünlerde sıkıntılar yaşadık. Fahiş artışlar da oldu. Ama biz bunlara karşı da gereken tedbirleri alıyoruz, alacağız. Şunu çok açık net söylüyorum, 14 Mayıs’tan sonra özellikle gıdada bu çeşitli gıdalar olabilir her türlü yanlış yola gidenlere yapacağımız yasal düzenlemelerle onlara da gereken dersi vereceğiz.
Şundan emin olunuz, biz Togg’u, Anadolu gemimizi, Kızılelma insansız uçağımızı, İMECE uydumuzu önemsediğimiz kadar manavdaki soğanı, domatesi, salatalığı, kasaptaki eti, marketteki sütü de önemsiyoruz. Ama diğerlerinden farklı olarak biz bunları birbirinden ayrı görmüyoruz. Her kim ben bunları yapmadan size ekmek vereceğim, para vereceğim diyorsa emin olun yalan söylüyor. İşte bunlardan bir tanesi bay bay Kemal’dir. Ülkemizi sanayisi, teknolojisi, tarımı, enerjisi ile büyütmeden milletimizin sofrasına koyduğu ekmeği büyütemeyiz. Savunma sanayii başta olmak üzere her alanda yüksek teknolojiye dayalı tasarım ve üretim çalışmalaına bu derece önem vermemizin sebebi ekmeğimizi büyütebilmemizin yolu oradan geçmesidir. 21 yıl boyunca biz bunun için çalıştık, çabaladık, mücadele ettik, engel aştık, eser ve hizmet siyaseti yaptık.
Göreve geldiğimizde 25 tane havalimanı vardı. Şimdi 58 tane havalimanı var. Hastanelerimiz şu şehir hastaneleri geçmişte bu tür şeyler var mıydı? Bay bay Kemal SSK hastanelerinde genel müdürlük yaptı. Onun genel müdür olduğu dönemlerde Savaş Ay’ın meşhur bir videosu vardı. O hastanelerin hali neydi? Şimdi şehir hastanelerimizi görüyorsunuz. Dünyada Türkiye’ye akın akın gelenler var. Niye geliyorlar? Kaşımıza gözümüze değil, hijyen ve gerçekten onları memnun ediyor. Çam Sakura’dan tutun Murat Dilmener, Pakize Öz bütün bu hasteneler ve bütün bunların yanında daha yeni Kocaeli Şehir Hastanesi’nin açılışını da geçen hafta yaptık. O da muhteşem oldu. Ankara’da Bilkent var. Obür tarafta yine muhteşem aynı oda sayısında bir hastaneyi de yaptık. Şimdi önümüzde İzmir var, İzmir’i açacağız. Yani 20 vilayette bu hastaneler devam ediyor. Bay bay Kemal sen bu sefaletin temsilcisisin. Sen işte bu hastaneleri bu hale getiren kişisin. Buna 5 tane koyun verin inanın kaybeder gelir. Ülkenin ve milletin bu kutlu yürüyüşünü günü birlik kazançları veya hırsları uğruna engellemeye çalışan fırsatçılara eyvallah etmeyeceğiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını tüm bu sıkıntıları birer birer çözerek beraberce gerçekleştireceğiz.
“Her seçim bir yol ayrımıdır”
Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Aslında her seçim bir yol ayrımıdır. Hükümete geldiğimiz 2002’den beri her seçimde milletimizle birlikte bu yol ayrımını yaşadık. Hatırlarsanız milletimiz 2002 seçimlerinde vesayetle milli irade arasında tercih yaptı. Milletimiz 2011 seçimlerinde 2023 hedeflerimizle eski Türkiye arasında bi tercihte buludu. Milletimiz 2015 seçimlerinde PKK’nın vatanımızı bölme, FETÖ’nün ülkemizi ele geçirme saldırılarıyla, istiklalimiz ve istikbalimiz arasında bir tercihe yöneldi. Milletimiz 2018 seçimlerinde 15 Temmuz darbe girişimine cevabını yeni yönetim sistemimize sahip çıkarak verdi. Bugün yine bir seçim arifesindeyiz. Yine bir tercih ile karşı karşıyayız. Bir yanda depreminden milli teknoloji hamlesine, bölgesindeki egemenlik haklarından küresel, siyasi ve ekonomik güç olma hedefine tüm başlıklarıyla Türkiye Yüzyılı vizyonu var. Diğer yanda 7’li masanın ve onların en hararetli savunucuları haline gelen PKK ve FETÖ elebaşlarının hayali olan emperyalistlerin boyunduruğundaki Türkiye özlemi var.
“Geleceğini bu 7’li kavga masasına emanet eder misiniz?”
Buradan CHP’ye ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül vemiş kardeşlerime sesleniyorum, kendinizin ve evladınızın Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Buradan milletimin tüm fertlerine sesleniyorum. Hanımlar bakkala ekmek almak için göndermeye bile güvenemeyeceğiniz birine ülkeyi emanet eder misiniz? Beyler, dükkanınızı, atölyenizi, tezgahınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler, dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğuna şüphe ile bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Benim çiftçi kardeşim önüne 3 keçi katsanız akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşim, kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak bile çalıştırmayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşim, oturduğun apartmana yönetici olarak seçmeyeceğin kişiye ülkenin geleceğini emanet edebilir misin?”