enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
20:58 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
10:25 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:02 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:35 Bolivya’da ‘Ekonomik Hal’
09:11 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:10 Devlet adamlığı, her istediğini yapabilme serbestliği değil; her yerde kendini sınırlayabilme iradesidir…
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:43 Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine Karşı Hak İhlalleri Devam Ediyor…
00:34 Otellerde kimlik fotokopisi dönemi bitti, turizmciler ulaştırma sistemlerini işaret etti
00:28 CHP Genel Başkanı Özgür Özel tartışmanın fitilini Brüksel’den ateşledi, AK Parti’den yanıt gecikmedi…
00:21 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
00:16 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını gerçekleştirdi…
00:16 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:02 Yunan Genelkurmay Başkanı Floros’un Tarihi Olayların Değerlendirilmesindeki Entellektüel Yaklaşım Eksikliği
00:02 Gazeteciler Cemiyeti Mobil Basın Evi, Gaziantep Üniversitesi’ni ziyaret etti
00:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültürel değerlerimizi evrensel bakışla harmanlayıp inşa etmeliyiz…
13:08 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
12:07 “Terörsüz Türkiye” süreci…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
00:59 Emine Erdoğan: Şeb-i Arus, sevgiyi merkeze alan bir irfan mirasıdır
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Alışılmış Ezber Döngüsü

Alışılmış Ezber Döngüsü
17 Eylül 2025
16
A+
A-

Muhalefeti destekleyen kamuoyu oluşturucuları, bir türlü yanlış analizle doğru yolun gösterilemeyeceğini anlamadılar. Tutarlılık, sahicilik, güvenilirlik gibi değer setlerini pek önemsemediler.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

2002’de AK Parti iktidara geldiğinde, 2028 yılı itibariyle 26 yıl iktidarda kalacağını kimse öngörmemişti. Baştan belirtelim, öngörememelerinde bir beis yok. Sorun, muhalefete akıl verenlerin döngüsel ezberlerinden ve yanlış analizlerinden vazgeçememeleri…

Hem kurumsal muhalefet hem de AK Parti karşıtı gazeteci ve siyasi analizciler sürekli olarak AK Parti iktidarına ömür biçtiler. Her seçim öncesi, “bu seçimde kesin kaybediyor” dediler. AK Parti iktidarını sürdürünce, bir süre seçmeni “cahillikle” suçladılar. “Bidon kafalı“, “göbeğini kaşıyan adamlar“, “makarnacılar” falan diye hakaret ettiler. Seçmene karşı öfkelerini gizleyemediler.

Muhalefete akıl veren siyasi yorumcular her seçim yenilgisinde, muhalefet partisinden daha kıvrak davranarak, alelacele yenilgiye bahane buldular. “Seçim güvenliği sorunlu” dediler. “İktidar medyayı kontrol ediyor” dediler. Seçimden önce, allayıp pulladıkları siyasetçileri yerin dibine soktular. Kendi destekledikleri, toz kondurmadıkları adaylara seçimden sonra hakaret ettiler.

Yine bir sonraki seçimde, AK Parti’nin son seçimi olduğunu söylediler. Seçim sonrası hakaret ettikleri siyasetçileri tekrar cilaladılar. Seçim yenilgisinden sonra benzer ezberlere başvurdular. Döngü böylece devam edip gitti.

Bir kez olsun, muhalefet partileri kadar kendilerinin de seçim yenilgisinde sorumlulukları olduklarını kabul etmediler. Öngörülerimizde yanıldık demediler. Muhalefeti ve onu destekleyen toplum kesimlerini yanlış yönlendirdiklerini söyleme cesaretini gösteremediler.

Yazıya bu hatırlatmayı yaparak başlamamın nedeni şu: Muhalefeti destekleyen kamuoyu oluşturucuları, bir türlü yanlış analizle doğru yolun gösterilemeyeceğini anlamadılar. Tutarlılık, sahicilik, güvenilirlik gibi değer setlerini pek önemsemediler.

Bugünlerde CHP’nin çok katmanlı krizini, yine iktidarın üzerine yıkmaya çalışarak, yanlış analizlerinde ısrarlılar. İktidarın yargı eliyle muhalefeti etkisizleştirmeye çalıştığını iddia ediyorlar. Davaların siyasi” olduğunu söyleyerek, bizzat eski CHP’lilerin partiye sonradan eklemlenen siyasetçilere yönelik rüşvet” iddialı suçlamalarını görmezden geliyorlar.

O kadar uçlara savruluyorlar ki, Atatürk’ün partisinin tasfiye edilmeye çalışıldığını söylüyorlar. “Yeni bir rejim kurmak“, “laikliği ortadan kaldırmak” için yargının devreye sokulduğunu bile söylemekten kaçınmıyorlar.

Halbuki bizzat geleneksel CHP’liler, belediyelerin lojistik imkanları ile CHP’yi yeniden dizayn etmeye çalışanların Atatürk’ün partisinin eksenini kaydırdıklarını söylüyorlar. Yani, Atatürk’ün partisini tasfiye edenlerin bizzat CHP’ye sonradan eklemlenenler olduğunu gerekçeleri ile anlatıyorlar.

Seçim öncesinde “siyaset gurusu” olarak tarifledikleri ve “Türkiye’ye çağ atlatacağını” söyledikleri Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret ediyorlar. Küçümsüyorlar, alay ediyorlar.

CHP’ye akıl veren gazeteciler, parti içindeki hesaplaşmayı sona erdirecek önerilerde bulunmuyorlar. Çünkü, aklıselimde krizin kök nedenini ve “delegelerin iradesini sakatlayan” iddiaları şeffaflıkla konuşuşsalar ipin ucu kendilerine dokunacak.

AK Parti iktidarına ömür biçme döngüsü, “seçimi kaybedeceği için muhalefeti yargı eliyle tasfiye ediyorlar” söylemi ile devam ediyor. Daha önceki seçim dönemlerinde olduğu gibi, yine nasıl yapıldığı belli olmayan anketlere atıfla “bu sefer kesin gidiciler” hükmünü veriyorlar.

Muhalefete akıl vericilerin siyasetin geleceğine ilişkin analizlerine, geçmişte söylediklerinin sıhhati üzerinden bakılmalıdır. Bugün söyledikleri de aynı ezberlerin döngüsel olarak tekrarlanmasından başka bir şey değildir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.