enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
21:33 Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Güney Afrika Cumhuriyeti’nde…
17:14 Tarihi komisyon İmralı’ya gidiyor
11:34 Türkiye’den Yunanistan’a sert tepki: Hukuksuz oldu bitti girişimleri reddediyoruz
00:57 Bakan Tekin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunumunda konuştu…
00:55 Vuçiç hakkında suç duyurusu: Saraybosna’da ‘İnsan Safarisi’
00:54 Kosova’da siyasi kriz: Hükümet yeniden kurulamadı, erken seçim kapıda
00:50 Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu anlaştı mı?
00:48 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nüfus artış hızımız azalıyor
00:32 Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğu, Meclis toplantısına eski ve yeni içme suyu borularını getirdi…
00:26 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı 2026’da iki kez yapılacak
00:22 AB’den ABD ve Rusya’nın Ukrayna’ya dair gizli barış planına tepki: Avrupa sürece dahil edilmeli
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 Liderler Zirvesi’ne katılacak
00:14 İstanbul Fatih’te zehirlenme şüphesiyle tedavi gördükleri hastanede hayatını kaybeden Böcek ailesi soruşturma sürüyor…
23:13 AK Parti Grup Başkanı Güler: Cumhur İttifakı ile birlikte İmralı ziyaretine olumlu fikir beyan ediyoruz
12:47 Türk sanat müziğinin usta ismi Muazzez Abacı’nın ardından…
10:53 Yalova’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Gökçe Barajı’nda su seviyesi yüzde10’a düştü.
00:48 FIFA 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off etabının kura çekimi, bugün gerçekleştirilecek.
00:42 TRT Akademi’den aralık ayına özel spikerlik ve sunuculuk eğitimi
00:41 Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya hesabından paylaşım yaptı…
00:30 İçişleri Bakanı Yerlikaya,”2026’da ikinci şark tebligatı yapılmayacak”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Yorum: Biden Beyaz Saray’daki son transatlantikçi olabilir

Yorum: Biden Beyaz Saray’daki son transatlantikçi olabilir
24 Mart 2022
2.748
A+
A-

WASHİNGTON – UHA HABER / ABD Başkanı Biden, Ulusa Sesleniş konuşmasında Rusya’ya karşı transatlantik ittifakı savundu, ABD’nin askeri gücünü övdü. DW’den Ines Pohl, seçmen için Soğuk Savaş politikalarının artık bir anlam taşımadığı görüşünde.

ABD’nin 46’ncı Başkanı Joe Biden’ın ilk Ulusa Sesleniş konuşmasını yaptığı sıralarda Avrupa’nın göbeğinde yüz binlerce insan savaştan kaçıyordu. Konuştuğu sırada kaç kişinin öldüğünü bilmek mümkün değil. Büyüklük tutkusuyla mantığını yitirmiş bir Rus Devlet Başkanı’nın başlattığı savaşta insanlar ölüyor.

80 yaşına merdiven dayayan ABD Başkanı’nın Ulusa Sesleniş konuşmasındaki ifadeleri, aynı son günlerde kullandığı söylem gibi Soğuk Savaş arşivlerinden çıkmış izlenimi yaratıyor. Biden müttefiklerin birliğinden doğan güçten bahsediyor, Moskova’daki saldırgana tehditler yağdırıyor, demokratik temel değerleri savunuyor. Birlik dayanışma ve fedakarlık vurgusu yapıyor, Rus ekonomisini vuracak yaptırım politikasını açıklıyor.

Anketlerde durum içler acısı

Biden konuşması sırasında Cumhuriyetçilerin de aralarında bulunduğu Kongre üyelerinden coşkulu alkışlar alıyor. Tarihin bu trajik anında Ukraynalıların cesaretini, Amerikan süper gücünün kudretini kim coşkuyla karşılamaz ki? Savaş söylemi, NATO topraklarının her karışını savunma vaadi, Kongre binasının kubbesinde yankılanıyor. Ama kendi askeri gücünü kutlayan içe dönük bu coşku aslında sadece anlık bir etkiye sahip.

DW Washington temsilcisi Ines Pohl
DW Washington temsilcisi Ines Pohl

Çünkü Biden’ın bu önemli konuşmadaki amacı başkaydı. Geçen yıl başaramadığı ve bu yıla sarkan hedefine ulaşmak: Siyasi hayatı açısından büyük önem taşıyan ara seçimlere sekiz ay kala puan toplamak. Biden’ın anketlerdeki popülaritesi yüzde 41’lere gerilemiş durumda ve ara seçimlerde siyasi hareket alanını büyük ölçüde yitirebilir. Bu nedenle başarılarından bahsetmesi gerekiyor. Konuşmasında korona ile mücadeledeki, ekonomik büyümedeki, istihdam piyasasındaki olumlu gelişmeleri, ilk kez bir siyah kadını Yüksek Mahkeme’nin başına getiren Başkan olduğunu, büyük altyapı yatırım paketini yürürlüğe sokmak gibi önemli vaatlerini gerçekleştirdiğini anlattı. Yine büyük alkış topladı, ama neredeyse sadece kendi partisinden.

Seçmenlerin gözünde asıl belirleyici olan ise çok uzaklardaki Avrupa’da savaş sonrası demokratik düzen için verilen mücadeleyi, acil ulusal çıkarların önüne koyma kararı. Rusya’ya yaptırımların etkisiyle kendi ülkesinde benzin fiyatlarının fırlaması riskini, ülke çapında ortalama yüzde 7 civarında olan enflasyonun daha da yükselmesi ve milyonlarca Amerikalının yaşamını daha da zorlaştırması riskini göze alması.

Korkulan düşman artık Rusya değil

Biden, Cumhuriyetçi partiden popülistlerin, Putin’in savaş suçlarına karşı verdiği mücadeleyi sonunda kendisine karşı başarıyla kullanması riskini de göze almış bulunuyor. “Önce Amerika” sloganıyla yürütülen, korkular üzerine kurulu seçim kampanyalarında. Önce ara seçimlerde, ardından Başkanlık seçimlerinde.

Joe Biden, kendisinden önceki nesiller gibi ABD’nin güçlü bir şekilde Avrupalı müttefiklerinin arkasında durması gerektiği inancına sahip. ABD içinde ise pek çokları artık durumu farklı görüyor. Onların gözünde korkulan düşman artık Rusya değil, Çin. Yaşlı kıta Avrupa ile transatlantik bağlar pek çok Amerikalı için ön planda yer almıyor. Onların gözünde gelecek için belirleyici yer Asya olacak ve Avrupalıların artık nihayet kendi başlarının çaresine bakması gerekiyor.

Joe Biden 50 yıllık politikacı ve belki de Beyaz Saray’daki son büyük transatlantikçi. Donald Trump dönemini hatırlayıp yeniden iktidara gelmesinden korkmanın pek bir anlamı yok. Biden’ın yerine kim gelirse gelsin ABD siyasetinin ağırlık noktaları değişecek. Avrupa’nın nihayet kendini buna hazırlaması iyi olur.

Yorum : Ines Pohl

[UHA Haber Ajansı, 24 Mart 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.