“Normal” Bitti: Batı’nın Çöküşü ve Trump’ın Kaosu
* Batı’nın düzeni çöküyor, Trump öfkesiyle dünyayı kaosa sürüklüyor; Avrupa, NATO’nun gölgesinde “Amerika korur” hayaliyle kendi sonunu hazırlıyor, Rusya sabırla hepsinin tükenişini izliyor, Çin ve BRICS yeni bir güç bloğu olarak yükseliyor gibi görünüyor.. Ama?
*İşte detayı!…
UHA / İnternational News Agency
ANKARA, 23 KASIM 2025 -Türk düşüncesi ve Batı düşüncesi üzerine
derinlemesine araştırmaları bulunan Gazeteci-Yazar Hasan Hüseyin ÖZ, “Normal” Bitti: Batı’nın Çöküşü ve Trump’ın Kaosu” başlıklı yazısında, Dünya siyasetinde batı merkezcinin “normal” kavramı tarihe karıştığını dile getiyor
Diplomasinin, devletlerarası dengenin, hatta uluslararası hukukun sahte cilasının artık birer nostalji olduğuna vurgu yapan yazar Hasan Hüseyin ÖZ, Donald Trump’ın ikinci döneminde attığı adımların, Batı’yı eşi benzeri görülmemiş bir belirsizliğe sürüklediğini, ancak bu kaosun, yalnızca Trump’ın çılgın kişiliğinden kaynaklanmadığını; yıllardır biriken yapısal bir çöküşün maskesiz, çıplak yüzünün bu olduğunu ifade ediyor ve Trump’ın, sadece bu tükenmişliğin katalizörü, ateşe benzin döken bir çarpanı olduğunu aktarıyor..
Batı’nın Tükenişi: Güven Kalmadı, Çıkış Yok
Batı’nın sistemi çatırdıyor. Ne vatandaşlar ne de yöneticiler bu çürümeye güveniyor. Kurumlar halkın sesini değil, oligarşik çıkar gruplarının borazanını çalıyor. Friedrich Nietzsche’nin 130 yıl önce söylediği “Avrupa’nın hasta olduğunu söylüyorum; çünkü o, kendi değerlerinden şüphe etmeye başladı.” sözü bir kere daha zuhur ediyor. Karar alma mekanizmaları felç, çıkış yolu ise bir hayal. Trump bu tabloda sadece istikrarsızlığı körüklüyor; asıl mesele, sistemin kendi içinde çöktüğü gerçeği.
ABD: Süper Güç Masalı ve Çıldırmanın Eşiği
ABD artık ne askeri ne ekonomik anlamda süper güç. Keskin mi geldi? Tarih, imparatorlukların böyle düştüğünü söylüyor. Ukrayna ve İsrail’e gönderdiği silahlar cephaneliğini eritti. Avrupa’yla birlikte gerçek bir savaşa girse, elinde nükleer silahlardan başka bir şey kalmayacak. Bu, denge değil, çıldırmanın eşiği. Peki, Trump’ın bu kaosu bilinçli bir “deli taklidi” mi, yoksa kontrolsüz bir zihinsel dağınıklık mı? Nixon’ın soğuk savaşta kullandığı “deli stratejisi” işe yaramıştı, ama Trump’ın öfkesi, ideolojik saplantıları ve askeri danışmanlarının dürtüklemeleri dünyayı uçuruma sürüklüyor. Bu bir taktik değilse, tehlike sandığımızdan büyük.

Avrupa: Atlantik’in Uşağı mı, Kendi Efendisi mi?
Avrupa’nın hali içler acısı. Von der Leyen liderliğindeki Avrupa Komisyonu, Trump’la görüşmelerinde bir kez daha NATO’nun sadık uşağı olduğunu kanıtladı. Halkların iradesini hiçe sayarak ABD’nin savaş politikalarına kucak açıyor. Ama gerçek şu: ABD, Avrupa’yı terk etmeye hazırlanıyor. Trump açıkça söylüyor: Almanya, Fransa ya da İngiltere Rusya’ya saldırırsa ve Moskova karşılık verirse, ABD kenarda duracak. Avrupa, “Amerikan koruması” illüzyonuna sığınarak kendi mezarını kazıyor. Bu tükeniş, Oswald Spengler’in sözlerini hatırlatıyor: “Batı’nın çöküşü, bir kaza değil, kendi ruhunun tükenişidir.” (Batı’nın Çöküşü)
Rusya’nın Sabrı, Batı’nın Hayalleri
Rusya, sabırlı ve hesaplı. Ukrayna’nın kaynaklarını, Avrupa’nın iradesini yavaşça tüketiyor. Batı ise “Wehrmacht geri dönecek” fantezisiyle Alman sağının sahneye çıkışını alkışlıyor. Bu trajikomik bir körlük. Eğer bu yol devam ederse, “Almanya’nın büyük bir kısmı haritadan silinebilir.” Abartı mı? Tarih, böyle uyarıları ciddiye almayanların sonunu yazdı. Avrupa, kendi sonunu hazırlarken, dünya ekseni doğuya kayıyor. Fakat doğunun da sistem oluşturma gücü var mı, emin değilim.
Doğu’nun Yükselişi, Batı’nın Düşüşü
Çin, Hindistan, Rusya ve BRICS, Batı’nın baskıcı, savaşçı düzenine karşı yeni bir güç bloğu inşa ediyor. Avrupa ise hâlâ Atlantik’in gölgesinde, sahte bir “koruma” hayaline sıkışmış. Oysa bu koruma bir yalan. Trump’ın ABD’si, tehlikeli bir müttefik değil, belirsizliğin ta kendisi. Bu kaos, onun kişiliğiyle sınırlı değil; çöken bir sistemin kaçınılmaz sonucu.
Avrupa’nın Karar Anı
Avrupa, bir yol ayrımında: Ya nükleer bir felaketin eşiğinde ABD’nin deliliğine teslim olacak ya da kendi çıkarlarını merkeze alıp Atlantik’in buyruklarını reddedecek. Zaman daralıyor. Avrupa, ya kendi kaderini yazacak ya da bir imparatorluğun enkazında gömülecek.
Çünkü bu gidişle, sadece savaşta değil, varoluşta da kaybeden taraf olacak.
***
Yazar hakkında
HASAN HÜSEYİN ÖZ KİMDİR?
1971’de Burdur’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi’nde Psikoloji, Gazi Üniversitesi’nde İktisat öğrenimi gördü. Uzun yıllar boyunca çeşitli STK’larda danışman olarak görev aldı. TRT için 200 bölümlük ‘Okuma Saati’ programını hazırladı. Türk düşüncesi ve Batı düşüncesi üzerine derinlemesine araştırmalar yaptı, mukayeseli makalelerini Nizam-ı Âlem, Gündüz, Yerli Düşünce, Mostar, Star Açık Görüş gibi yayınlarda neşretti.