enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:19 İslam aleminin üç ayları Pazar günü başlıyor…
08:58 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
00:58 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
00:47 Mehmet Akif Ersoy soruşturmasındaki soru işaretleri
00:34 Şirketlerden N’Aber!
00:29 Fikret Yüksel Foundation ile Başlayan 27 Yıllık Yolculuk, Fikret Yüksel Eğitim Vakfı ile Türkiye’de Kök Salıyor
00:27 Almanya’da tüketici güveni sarsıldı
00:24 AK Parti’nin 60 sayfa ve 15 başlıktan oluşan raporu TBMM Başkanlığı’na teslim edildi…
00:23 Bakan Tunç: Sanal Bahis aile bütünlüğünü tehdit ediyor
00:14 ASELSAN’dan NATO üyesi ülkeye 410 milyon dolarlık ihracat
00:11 Yunanistan’ı kuranlar, onu kendi çıkarları için kullanmak isteyen İngilizler ve Fransızlardı…
00:09 Donald Trump 900 milyar dolarlık savunma bütçesini imzaladı
00:08 Süre yıl sonu doluyor: Suriye’de Kürtlerle anlaşma olur mu?
10:25 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:02 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:35 Bolivya’da ‘Ekonomik Hal’
09:11 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:10 Devlet adamlığı, her istediğini yapabilme serbestliği değil; her yerde kendini sınırlayabilme iradesidir…
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:43 Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine Karşı Hak İhlalleri Devam Ediyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kim Yönetebilir Tartışması

Kim Yönetebilir Tartışması
8 Temmuz 2022
2.672
A+
A-

İktidar ve muhalefet arasındaki rekabetin ana iddiası ülkeyi kendisinin yönetebileceğidir. Bu iddianın ikinci yüzü ise rakibinin ya da rakiplerinin yönetemeyeceğidir. 2023 seçimlerine giderken Türkiye’de güncel siyasetin her konusu bu tema etrafında şekilleniyor. En son muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun Madrid Zirvesi’nde Türkiye’nin taleplerini Finlandiya ve İsveç’e kabul ettirdiği üçlü mutabakatı eleştirdi.

 

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

İktidar ve muhalefet arasındaki rekabetin ana iddiası ülkeyi kendisinin yönetebileceğidir. Bu iddianın ikinci yüzü ise rakibinin ya da rakiplerinin yönetemeyeceğidir. 2023 seçimlerine giderken Türkiye’de güncel siyasetin her konusu bu tema etrafında şekilleniyor. En son muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun Madrid Zirvesi’nde Türkiye’nin taleplerini Finlandiya ve İsveç’e kabul ettirdiği üçlü mutabakatı eleştirdi. Pazar günü beşinci kez toplanan 6’lı masaya göre Türkiye’nin talepleri “somut güvencelere” bağlanamadı.

Erdoğan’ın zirvede gösterdiği lider diplomasisi becerisini Yunan, İsveç ve Fin medyası dahi dile getirirken muhalefetin genel başkanlarının bildik negatif siyasetin ötesine geçememesi şaşırtmıyor. Halbuki Madrid Zirvesi öncesi “Erdoğan’a yarar” kaygısını bir yana bırakıp terörle mücadelede Türkiye’nin milli güvenlik çıkarlarına destek olmaları çok iyi olurdu. Bunu yapmadıkları gibi iktidarın dış politika ve güvenlik konularındaki yönetebilme kapasitesinden rahatsızlar. Aynı hırçınlığı Ortadoğu ülkeleri ile normalleşme politikasına tepkilerinde de gösterdiler.

Küresel ekonomik sorunlarla birlikte ülkemizde yüksek seyreden enflasyonun mevcut haline bakarak muhalif yorumcular önümüzdeki seçimlerinin sonucunu iktidarın belirleyemeyeceği görüşündeler. Onlara göre asıl olan muhalefetin performansı. Halbuki seçmen iktidarın icraatı ile muhalefetin vaat ettiğini kıyaslar ve öyle karar verir. Bunu da birbiriyle bağlantılı dört alanın yönetimini (dış politika, güvenlik, ekonomi ve milli kimlik meseleleri) not vererek yapar. Ayrıca önümüzdeki seçimlerde muhalefetin (CHP’nin) iktidarda olduğu yerel yönetimlerdeki yönetme performansı da gündemde olacak. Üç yıl boyunca CHP’li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları zihinlerde kalacak icraatlar yapamadılar. Bunu iktidarın muhalif yerel yönetimlerin alanlarını daraltması ile açıklayabilecekleri süre çoktan geride kaldı.

Seçmen Erdoğan’ın yirmi bir yıllık icraatını değerlendireceği gibi muhalefetin aday(ların)ın da ülkeyi yönetebilme profiline bakacak. İşte muhalefet bu açıdan hayli dağınık. 6’lı masa hâlâ “seçim sonrası yol haritası” hazırlamak ve “ortak adayın eşkâlini” belirlemekle meşgul. En son söylenenler şunlar: Açık ara farkla ilk turda kazanabilmek, sembolik olmak, 6 genel başkan ile uyumlu çalışmak ve onların çizdiği yol haritasına uygun davranmak.

Ortak adayın tarifini genişlettikçe işleri daha zorlaşıyor sanki birden çok aday seçeneğini güçlendiriyorlar. Aday hem Erdoğan’ı yarışarak yenebilecek profilde olmalı hem de 6 genel başkanın kendi yetkilerini kullanmasını kabul etmeli. Hem de 6 genel başkanın çizdiği yol haritasını millete benimseterek uygulayabilmeli. Yani aynı anda iki farklı sistemin (cumhurbaşkanlığı ve parlamenter sistem) cumhurbaşkanı gibi davranabilmeli. Aday belirlemeyi seçim takvimi dönemine bırakan 6 genel başkan iddialı bir ortak program da sunamıyor.

Muhalefetin dağınıklığını “iktidarın alan daralttığı” argümanı ile açıklayanlar var. Halbuki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu her gün yeni bir iddia ile gündem oluşturabiliyor. Muhalefetin alanının darlığının asıl sebebi henüz ortak bir program ve aday ile seçmenin karşısına çıkamamasıdır. Bunun vebalini iktidara atmak sadece mızmızlık. Muhalefetin alanını genişletmesi için Suriye’deki PKK-YPG oluşumu, mültecilerin geri dönüşü ve Kürt sorunu gibi alanlarda ne yapacağını açıklamaktan geçer. 6’lı masanın “Yarının Türkiye’sini nasıl inşa edeceklerine” dair “kapsamlı bir demokratikleşme” programı ortaya koyamamasının önündeki engel iktidar değil, kendi aralarındaki ideolojik farklılıklardır. Ve bunların ülkeyi yönetmeye müsaade etmeyecek derinlikte olduğunun seçmen tarafından bilinmesidir. Ayrıca, muhalefetin “seçim güvenliği” adı altında siyaseti güvenlikleştirmesi demokrasimize katkı vermiyor. “Seçim sonuçlarını tanımazlar” ya da “iktidarı devretmezler” argümanları sadece dezenformasyon kampanyasının parçaları. “Bu iktidarı yeniden seçerseniz daha fazla otoriterleşirler” suçlaması Cumhur İttifakı’na “kazansanız da size yönettirmeyeceğiz” tehdidinden başkası değil. Ülkemizde sandık hiçbir iktidarın ya da muhalefetin karşısında duramayacağı bir güçtür.

[UHA Haber Ajansı, 08 Temmuz 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.