enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
18:50 Bugün Kocaeli İçin Ne Kadar Geç Kalındı? Kocaeli’nin Deprem Gerçeği Yok Sayılıyor!
18:18 Yine Hakem Kararları…!!!
10:59 Marmara Depremi’nin 26. Yılında AKUT VAKFI’ndan Depremlere Karşı Önlem Çağrısı
10:02 Antalya Arkeoloji Müzesi’ndeki 100 bine yakın eser, yıkım kararı sonrası paketlenerek taşınmaya başladı.
00:55 Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump-Putin zirvesini değerlendirdi
00:37 Trafik levhaları yeniden düzenlenecek
00:33 CHP’li Erhan Adem, “İflasın eşiğindeki Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçiyi borç yükü altında bıraktı
00:28 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde Obrucak Barajı’nın açılışına katıldı
00:26 Yeni Suriye’de Şam Yönetimi; Uzlaşacak mı, Egemen mi olacak?
00:25 Antalya Arkeoloji Müzesi’ndeki 100 bine yakın eser, yıkım kararı sonrası paketlenerek taşınmaya başladı.
00:17 Konya Emlakçılar Odası Başkanı Altınay, 8 yıl önce yapımı yasaklanan stüdyo daire dönemi yeniden başlıyor
00:37 Koridorun Sahipleri: Trump Rotası ile Kim Kazandı?
00:15 Ulaştırma ve Altyapı Bakan Uraloğlu, TÜRASAŞ tarafından Sivas’ta üretilen “Askeri Tank Taşıma Vagonu Teslim Töreni”nde konuştu…
00:15 Macron’un Eylül’deki BM Genel Kurulunda Filistin’i tanıyacağını açıklaması Trump’ın küçümsediği gibi “ağırlığı olmayan bir söz” …
00:14 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecimizle inşallah bunu yeni bir safhaya taşıyoruz”
00:01 Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi (UTDSBK), Bosna Hersek’te Düzenlenecek
23:11 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘İnsanlığın Vicdanı Gazze’de Sınanıyor’ makalesi
22:32 Memurun toplu sözleşme görüşmeleri sürüyor
21:57 Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, iki lider arasındaki temasların toplamda en az 6–7 saat sürebileceğini açıkladı.
21:28 Gazeteci Napolitano, Putin-Trump görüşmesini değerlendirdi: ‘Putin üstün konumda’
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kim Yönetebilir Tartışması

Kim Yönetebilir Tartışması
8 Temmuz 2022
2.669
A+
A-

İktidar ve muhalefet arasındaki rekabetin ana iddiası ülkeyi kendisinin yönetebileceğidir. Bu iddianın ikinci yüzü ise rakibinin ya da rakiplerinin yönetemeyeceğidir. 2023 seçimlerine giderken Türkiye’de güncel siyasetin her konusu bu tema etrafında şekilleniyor. En son muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun Madrid Zirvesi’nde Türkiye’nin taleplerini Finlandiya ve İsveç’e kabul ettirdiği üçlü mutabakatı eleştirdi.

 

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

İktidar ve muhalefet arasındaki rekabetin ana iddiası ülkeyi kendisinin yönetebileceğidir. Bu iddianın ikinci yüzü ise rakibinin ya da rakiplerinin yönetemeyeceğidir. 2023 seçimlerine giderken Türkiye’de güncel siyasetin her konusu bu tema etrafında şekilleniyor. En son muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun Madrid Zirvesi’nde Türkiye’nin taleplerini Finlandiya ve İsveç’e kabul ettirdiği üçlü mutabakatı eleştirdi. Pazar günü beşinci kez toplanan 6’lı masaya göre Türkiye’nin talepleri “somut güvencelere” bağlanamadı.

Erdoğan’ın zirvede gösterdiği lider diplomasisi becerisini Yunan, İsveç ve Fin medyası dahi dile getirirken muhalefetin genel başkanlarının bildik negatif siyasetin ötesine geçememesi şaşırtmıyor. Halbuki Madrid Zirvesi öncesi “Erdoğan’a yarar” kaygısını bir yana bırakıp terörle mücadelede Türkiye’nin milli güvenlik çıkarlarına destek olmaları çok iyi olurdu. Bunu yapmadıkları gibi iktidarın dış politika ve güvenlik konularındaki yönetebilme kapasitesinden rahatsızlar. Aynı hırçınlığı Ortadoğu ülkeleri ile normalleşme politikasına tepkilerinde de gösterdiler.

Küresel ekonomik sorunlarla birlikte ülkemizde yüksek seyreden enflasyonun mevcut haline bakarak muhalif yorumcular önümüzdeki seçimlerinin sonucunu iktidarın belirleyemeyeceği görüşündeler. Onlara göre asıl olan muhalefetin performansı. Halbuki seçmen iktidarın icraatı ile muhalefetin vaat ettiğini kıyaslar ve öyle karar verir. Bunu da birbiriyle bağlantılı dört alanın yönetimini (dış politika, güvenlik, ekonomi ve milli kimlik meseleleri) not vererek yapar. Ayrıca önümüzdeki seçimlerde muhalefetin (CHP’nin) iktidarda olduğu yerel yönetimlerdeki yönetme performansı da gündemde olacak. Üç yıl boyunca CHP’li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları zihinlerde kalacak icraatlar yapamadılar. Bunu iktidarın muhalif yerel yönetimlerin alanlarını daraltması ile açıklayabilecekleri süre çoktan geride kaldı.

Seçmen Erdoğan’ın yirmi bir yıllık icraatını değerlendireceği gibi muhalefetin aday(ların)ın da ülkeyi yönetebilme profiline bakacak. İşte muhalefet bu açıdan hayli dağınık. 6’lı masa hâlâ “seçim sonrası yol haritası” hazırlamak ve “ortak adayın eşkâlini” belirlemekle meşgul. En son söylenenler şunlar: Açık ara farkla ilk turda kazanabilmek, sembolik olmak, 6 genel başkan ile uyumlu çalışmak ve onların çizdiği yol haritasına uygun davranmak.

Ortak adayın tarifini genişlettikçe işleri daha zorlaşıyor sanki birden çok aday seçeneğini güçlendiriyorlar. Aday hem Erdoğan’ı yarışarak yenebilecek profilde olmalı hem de 6 genel başkanın kendi yetkilerini kullanmasını kabul etmeli. Hem de 6 genel başkanın çizdiği yol haritasını millete benimseterek uygulayabilmeli. Yani aynı anda iki farklı sistemin (cumhurbaşkanlığı ve parlamenter sistem) cumhurbaşkanı gibi davranabilmeli. Aday belirlemeyi seçim takvimi dönemine bırakan 6 genel başkan iddialı bir ortak program da sunamıyor.

Muhalefetin dağınıklığını “iktidarın alan daralttığı” argümanı ile açıklayanlar var. Halbuki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu her gün yeni bir iddia ile gündem oluşturabiliyor. Muhalefetin alanının darlığının asıl sebebi henüz ortak bir program ve aday ile seçmenin karşısına çıkamamasıdır. Bunun vebalini iktidara atmak sadece mızmızlık. Muhalefetin alanını genişletmesi için Suriye’deki PKK-YPG oluşumu, mültecilerin geri dönüşü ve Kürt sorunu gibi alanlarda ne yapacağını açıklamaktan geçer. 6’lı masanın “Yarının Türkiye’sini nasıl inşa edeceklerine” dair “kapsamlı bir demokratikleşme” programı ortaya koyamamasının önündeki engel iktidar değil, kendi aralarındaki ideolojik farklılıklardır. Ve bunların ülkeyi yönetmeye müsaade etmeyecek derinlikte olduğunun seçmen tarafından bilinmesidir. Ayrıca, muhalefetin “seçim güvenliği” adı altında siyaseti güvenlikleştirmesi demokrasimize katkı vermiyor. “Seçim sonuçlarını tanımazlar” ya da “iktidarı devretmezler” argümanları sadece dezenformasyon kampanyasının parçaları. “Bu iktidarı yeniden seçerseniz daha fazla otoriterleşirler” suçlaması Cumhur İttifakı’na “kazansanız da size yönettirmeyeceğiz” tehdidinden başkası değil. Ülkemizde sandık hiçbir iktidarın ya da muhalefetin karşısında duramayacağı bir güçtür.

[UHA Haber Ajansı, 08 Temmuz 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.