enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:59 Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi’nde 2025-2026 sezonu, yarın oynanacak müsabakalarla başlayacak.
00:43 Okyanusun dibindeki gizemli halkalar, ‘zehirli sırrı’ açığa çıkardı
00:38 Z kuşağı günümüz dünyası için ne düşünüyor, ne talep ediyor, neleri beğeniyor, neleri beğenmiyor?
00:20 SPD Başkanı Yıldız: Türkiye’de Etkili bir Su Yönetiminin Yol Haritasını açıkladı.
00:19 Fenerbahçe’nin borcu açıklandı
00:08 AB, Rus LNG’sine yönelik ilk yaptırımlarla tabuları yıkıyor
00:04 Belgrad’da askeri geçit töreni Sırbistan’ın dış politikası hakkında ne anlatıyor?
00:04 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa’nın Pazartesi günü BM Genel Kurulu’nda Filistin Devleti’ni tanıyacağını tekrar teyit etti.
00:04 AB, yeni yaptırımlarla Rus gazını, bankaları, kriptoları ve ‘gölge filoyu’ hedef alıyor
13:29 Mourinho ilk antrenmanına çıktı
00:57 TRT1’in sevilen dizisi Mehmed: Fetihler Sultanı’n Halid Bin Velid karakterini canlandıran Alexander Uloom, Hollywood’un yükselen yıldızı…
00:56 Bakan Fidan: Bölge ülkeleriyle ortak güvenlik konusunu masaya yatırmalıyız
00:45 “Dostluk Denizi” adıyla Doğu Akdeniz’de Türkiye-Mısır ortak deniz tatbikatı düzenlenecek.
00:45 Özbekistan Eski Dışişleri Bakanı ve Şanghay İşbirliği Örgütü Eski Genel Sekreteri Vladimir Norov,’dan TUDPAM’a özel açıklama..
00:38 SPD Başkanı Yıldız : Sulamada enerji maliyeti sorunu güneş enerjisi ile çözülebilir
00:35 Etki Odaklı Sohbetler’in konuğu Semtpati Vakfı Genel Müdürü Ece Ünver oldu
00:31 Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Başkanı Trump ile görüşecek
00:31 Kosova’dan Mektup Var!
00:27 Türkiye’nin Potansiyeli ve Siyasetin Orta Vadeli Geleceği
00:18 Türkiye-İtalya-Libya Zirvesi: Jeostratejik Denklemde İş Birliği
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İşgalcilerle Filistin direnişi arasındaki “savaş ahlakı” farkı: İşgalcilerin esirlerine ve Filistinlilerin esirlerine muameledeki büyük fark

İşgalcilerle Filistin direnişi arasındaki “savaş ahlakı” farkı: İşgalcilerin esirlerine ve Filistinlilerin esirlerine muameledeki büyük fark
18 Ağustos 2024
6
A+
A-

Siyonist işgalciler tarafından serbest bırakılan Filistinli esirlerin trajik durumu gözler önüne serildiğinde, izleyiciler İsrail esirlerinin direnişin elindeki durumlarıyla kıyaslama yapmak zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle serbest bırakılan esirlerin sağlık durumlarına bakıldığında görülen fark, iki taraf arasındaki büyük “savaş ahlakı” farkını anlamamıza yardımcı oluyor. 

UHA Haber’in Filistin Enformasyon Merkezi’ne dayandırdığı haberine göre, geçtiğimiz günlerde serbest bırakılan Filistinli esirler, Gazze’ye döndüklerinde adeta birer iskelet gibiydiler ve üzerlerinde hastalık ve zayıflık izleri vardı. Ayrıca işkence ve tıbbi ihmallerden kaynaklanan yaralar ve ağrılarla boğuşmaktaydılar.

Öte yandan, İsrail’in, Nuseyrat Mülteci Kampı’nda gerçekleştirdiği vahşi katliamdan sonra kurtarılan dört “İsrailli” esir ise gayet sağlıklı görünüyorlardı ve esaretleri süresince kendilerine iyi bakıldığı açıktı.

Geçtiğimiz Kasım ayında, Gazze Savaşı sırasında geçici ateşkes sürecinde, aktivistler, gazeteciler, siyasetçiler ve sosyal medya kullanıcıları, Kassam Tugayları’nın elinde bulunan esirlerin Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne teslim edildiği videoyu izleyerek olumlu tepkiler vermişti.

Videoda, Kassam Tugayları mücahitlerinin kadın ve çocuklardan oluşan bazı “İsrailli” esirleri Kızılhaç araçlarına götürdükleri ve esirlerin, direnişçilere selam verdikleri, direnişçilerin de onlara İngilizce karşılık verdikleri görülüyordu. Bu, canlı yayınlanan etik bir gösteriydi ve serbest bırakılan esirlerin korku veya hastalık içinde olmadıklarını, aksine direnişçilerin ellerinde iyi muamele gördüklerini ortaya koyuyordu.

Yazar Muhammed Ebu’l-Fadl, askeri savaşın yanı sıra vizyon savaşının da doruğa ulaştığını belirtiyor. İsrail, rakiplerine karşı güç ve aşağılama görüntüsü çizerken, Hamas ise hoşgörü ve nezaket görüntüsü sunmayı tercih etti.

O dönemde İsrail medyası, Gazze’deki direniş tarafından serbest bırakılan esirlerin iyi muamele gördüğünü ve hiçbir şiddet veya hakarete maruz kalmadıklarını teyit eden ifadeler yayınladı. Bu durum, Ekim ayında serbest bırakılan yaşlı İsrailli esir “Levşitz” in ifadelerini destekliyordu.

Levşitz, Tel Aviv’deki bir basın toplantısında, “Bize dostane ve özenli davrandılar, bize yemek ve ilaç sağladılar, bizi muayene etmek için bir doktor ve yaralarımızı tedavi etmek için bir hemşire getirdiler” demişti.

Bu ifadeleri, İsrail’in 13. Kanalı’nda askeri muhabir olan Alon Ben David de doğruladı. Bazı esirlerin, Hamas savaşçılarının onları yer altındaki zor koşullarda bile mümkün olduğunca iyi beslemeye çalıştıklarını ve kendilerini rahat ettirmeye çalıştıklarını belirttiğini aktardı. Bu ifadeler, İsrail hükümetinin, Hamas’ın esirlerine kötü muamele ettiği iddialarını yalanladı.

Buna karşın, İsrail’in Filistinli esirlere yönelik muamelesi, işgalin gerçek yüzünü gösteriyor. İsrail askerleri, Filistinli esirlere geniş çaplı işkencelerde bulundu ve kendilerini şiddetli bir şekilde darp ettiler. Esirler, zor yaşam koşulları, baskı ve provokasyonlarla karşı karşıya kaldı. En son uygulamalardan biri de esirleri aç bırakma politikasıdır ki bir esir için verilen yemek, 7 ila 10 esire paylaştırılıyor ve yemeklerin kalitesi çok kötü.

Filistinli Esirler Komitesi Başkanı Kadura Faris, İsrail’in, Gazze’ye yönelik saldırılardan bu yana esirlere yönelik “kötü muamele ve intikam” politikaları uygulayan bir “çete” gibi davrandığını belirtti. Gazze’den kadın esirlerin de kötü ve vahşi muameleye maruz kaldığını, çoğunluğu başörtülü olan bu kadınların tutuklandıkları sırada başlarının zorla açıldığını söyledi.

Faris, kadın esirlerin güneyden kuzeye kadar her durakta saldırıya uğradığını, hakaret ve aşağılama yaşadıklarını ve düzenli yemek yiyemediklerini vurguladı.

Serbest bırakılan esir Semir Abdullah Mercan, Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi’ne verdiği ifadesinde, şiddetle dövüldüğünü, elektrik şoklarına maruz kaldığını ve üzerine bilinmeyen maddeler enjekte edilmeye çalışıldığını belirtti. Mercan, esirlerin her gün vahşice işkence gördüğünü ve elektrik şoklarıyla itiraflara zorlandıklarını söyledi.

Askalan Hapishanesi’nde durum daha da kötüydü. Mercan, 12 gün boyunca tek kişilik hücrede yiyeceksiz kaldığını ve işgalcilerin işkence ile direnişçiler hakkında bilgi almaya çalıştıklarını dile getirdi.

Serbest bırakılan diğer esir Amr El-Akluk, hapishanede Filistinli esir Muhammed El-Kehlut’un, işkence gördükten sonra şehit olduğunu ve cesedinin plastik bir torbaya konularak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü söyledi.

İsrailli bir doktor, İsrail’in Nakab’da kurduğu gizli “Sidi Tyman” hapishanesinde, esirlerin kelepçelerden dolayı bacaklarının kesildiğini açıkladı. Gazze’den esir alınan Süfyan Ebu Salah, 50 günlük esaret sürecinde bacağını ve ağırlığından 30 kilo  kaybetti.

Filistinli esir kadın Vefa Zehdi Cerrar da, tutuklanması sırasında aldığı yaralar nedeniyle bacaklarının kesildiği bir ameliyata tabi tutuldu. İsrail, Cerrar’ı hayatının tehlike altında olduğunun anlaşılması üzerine serbest bıraktı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.