enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
16:51 Hollanda’da görülmemiş bir seçim yarışı: 4 parti liderlğe oynuyor!
11:09 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den “Çalı Canavarı”, kırsal yollarda çalı, diken ve taş gibi engelleri temizliyor, ulaşım güvenliğini sağlıyor
07:03 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Bakan Uraloğlu, “Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 kış sezonu seferleri 22 Aralık’ta başlayacak”
00:35 Papa 14. Leo göreve gelmesinin ardından ilk dış gezisini Türkiye’ye gerçekleştirecek.
00:31 Prof. Dr. Kürşad Zorlu: Ankara 2026 Türk Dünyası Başkenti seçildi
00:31 Bağımlılığı olan çocuğa destek!
00:29 Adalet Bakanı Tunç, Ekrem İmamoğlu hakkında “casusluk” iddiasıyla yürütülen soruşturmaya ilişkin soruyu yanıtladı
00:26 Türkiye, İngiltere’den 20, Katar ve Umman’dan 24 Eurofighter savaş uçağı almayı planlıyor.
00:20 Mahmudhoca Behbûdî’nin Seçilmiş Eserleri, Ankara’da Türk Dünyası’na tanıtıldı
00:15 Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu, 2026 yılı hac hazırlıklarını tamamladı. Hac kurası 5 Kasım Çarşamba günü saat 10.30’da çekilecek.
00:07 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda mücadele eden Emine Göğebakan, kadınlar 46 kiloda ve Nafia Kuş Aydın, kadınlar +73 kiloda altın madalya kazandı.
00:06 Dünyada ilk savaş uçağını Türkler düşürdü
00:04 Nizip Ticaret Odası’ndan Nizip Meslek Yüksekokulu’na Laboratuvar desteği…
18:26 Takım olabilmenin verimi!…
00:58 Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında Trabzonspor sahasında karşılaştığı Eyüpspor’u 2-0 mağlup eden karşılaşmayı spor yazarları kaleme aldı…
00:50 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Dezenflasyon süreciyle birlikte gelir dağılımında, toplumsal refahı güçlendirmeyi hedefliyoruz.”
00:45 Türk Devletleri Teşkilatı yeni üye devletleri kabul edecek mi?
00:44 BakanTunç, “Çocukların korunması, çocuk istismarının önlenmesi, insan ve uyuşturucu ticareti gibi suçlarda iki ülke arasında işbirliği yapılmalı”
00:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eurofighter anlaşması için imzaları attık
00:09 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş,”Dijital bağımlılıkla mücadelede farkındalık oluşturuyoruz”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İşgalci İsrail’in saldırıları, Filistinlilerin yalnızca yaşama hakkını değil, ölümden sonraki onurunu da hedef alıyor…

İşgalci İsrail’in saldırıları, Filistinlilerin yalnızca yaşama hakkını değil, ölümden sonraki onurunu da hedef alıyor…
13 Eylül 2025
12
A+
A-

* Mezar taşları parçalanan Kudüs, cenazeleri gömülemeyen Gazze… Vahşi İsrail işgali artık yalnızca masum sivilleri değil, geçmişi ve hafızayı da hedef alıyor. Kültürel bir soykırım, Filistin’in kimliğini silmeye çalışıyor.

*İşte detayları!…

UHA/ İnternational News Agency

Kudüs’ten Gazze’ye kültürel bir soykırım: İşgalci İsrail ölüleri de hedef alıyor

DOĞU KUDÜS, 13 EYLÜL 2025 –Mezar taşları parçalanan Kudüs, cenazeleri gömülemeyen Gazze… Vahşi İsrail işgali artık yalnızca masum sivilleri değil, geçmişi ve hafızayı da hedef alıyor. Kültürel bir soykırım, Filistin’in kimliğini silmeye çalışıyor.

İşgalci İsrail’in saldırıları artık yalnızca masum sivilleri, evleri, hastaneleri ya da okulları hedef almıyor. Daha derin, daha sembolik bir katliam yürütülüyor. Bu yöntemle mezarlıkların ve kutsal mekanların yok edilmesi amaçlanıyor. Kudüs’te Bab’ür-Rahme İslami Mezarlığı’na yapılan müdahaleler, mezar taşlarının parçalanması, defin alanlarının gasp edilmesi ve Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlar, Gazze’de bombardımanlarla yerle bir edilen mezarlıklar, gömülemeyen cenazeler ve kaybolan kimliklerle birleşince ortaya tek bir tablo çıkıyor. İşgal, yalnızca yaşayanları değil, geçmişin hafızası ölüleri de hedef alıyor.

Bu tablo, işgalin boyutlarını çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. İsrail, Filistin’in yalnızca topraklarını değil, geçmişini, hafızasını ve kültürel sürekliliğini de ortadan kaldırmaya çalışıyor. Mezarlarla savaş, bir halkın kimliğine, tarihine ve onuruna yönelen en ağır saldırılardan biri haline geliyor.

Kudüs’te vahşetin hedefi: Bab’ür-Rahme Mezarlığı

Kudüs’ün en kadim mezarlıklarından biri olan Bab’ür-Rahme, asırlardır şehrin hafızasını taşıyor. Burada yatan âlimler, şehitler ve sıradan Kudüslüler, kentin kimliğinin ayrılmaz bir parçası. Ancak son aylarda işgalci güçler ve yerleşimciler bu alanı hedef alıyor. Mezarlığın çevresine beton bariyerler konuyor, bazı alanlara el konuluyor ve defin işlemleri kısıtlanıyor.

İşgalci Yahudi yerleşimciler, Kudüs'te Hristiyan mezarlarını da tahrip ediyor. Fotoğraf: AA
[İşgalci Yahudi yerleşimciler, Kudüs’te Hristiyan mezarlarını da tahrip ediyor. Fotoğraf: AA]

Aynı dönemde, Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların artması ve kutsal mekanların turistik alan gibi pazarlanması, işgalin sadece toprakla değil hafıza ile de ilgili olduğunu gösteriyor. Kudüs’ün kutsallığı adım adım aşındırılıyor, şehir, yaşayanların değil işgalcilerin çıkarlarının şekillendirdiği bir mekâna dönüştürülüyor.

Gazze’de süren saldırılarda hastaneler, okullar ve evlerle birlikte mezarlıklar da hedef alındı. Bombardımanlarla yüzlerce mezar yok edildi, defin alanları yerle bir oldu. Cenazelerini gömmek isteyen aileler çoğu zaman güvenlik riski nedeniyle mezarlıklara ulaşamadı, bazıları evlerinin bahçelerine ya da geçici alanlara gömmek zorunda kaldı.

Kudüs’ten Gazze’ye kültürel bir soykırım: İşgalci İsrail ölüleri de hedef alıyor

Uluslararası insan hakları raporları, Gazze’de cenazelerin günlerce hastanelerde ya da açık alanlarda bekletildiğini belgeliyor. Bu durum yalnızca dini ritüelleri engellemek değil, aynı zamanda insanlık onuruna yönelik bir ihlal olarak değerlendiriliyor. Ölülerine veda edemeyen bir toplumun yaşadığı travma, işgalin başka hiçbir yüzüyle kıyaslanamayacak kadar derin izler bırakıyor.

Kültürel soykırımın parçası: Mezarlıklar

Mezarlıkların hedef alınması, işgalin daha geniş bir stratejisinin parçası. Kudüs’teki ev yıkımlarından Batı Şeria’daki çoban karakollarına, Gazze’deki toplu bombardımanlardan mezarlıkların tahribine kadar uzanan zincir, aynı hedefe işaret ediyor: Filistinlilerin köklerini, tarihini ve hafızasını ortadan kaldırmak.

Bir halkın ölülerini defnetmesine engel olmak, onların geçmişle bağını kesmek anlamına geliyor. Bu, yalnızca fiziksel bir yıkım değil; aynı zamanda kültürel bir soykırım. İsrail’in saldırıları, yaşayanları yerinden ederken, ölülerin bile huzurunu yok ediyor. Böylece işgal, hayatla ölüm arasındaki çizgide bile devam eden bir tahakküm haline geliyor.

Mezarlıklara yönelik saldırılar, uluslararası hukuka göre de ağır ihlaller arasında. Cenevre Sözleşmeleri, cenazelerin gömülmesini, mezarlara saygı gösterilmesini ve dini ritüellerin korunmasını zorunlu kılıyor. Buna rağmen uluslararası toplumun tepkileri zayıf kalıyor. Birleşmiş Milletler’in yaptığı çağrılar çoğu zaman kınama düzeyinde kalıyor, sahada ise hiçbir değişim olmuyor.

Avrupa ve bölge ülkelerinden gelen açıklamalar, işgalin bu boyutunu gündeme taşısa da pratikte İsrail üzerinde caydırıcı bir baskı kurulamıyor. Bu sessizlik, mezar taşlarının sessizliğiyle birleşerek Filistinlilerin hafızasının yok edilmesine zemin hazırlıyor.

Kudüs’ten Gazze’ye kültürel bir soykırım: İşgalci İsrail ölüleri de hedef alıyor

İşgalci İsrail’in saldırıları, Filistinlilerin yalnızca yaşama hakkını değil, ölümden sonraki onurunu da hedef alıyor. Kudüs’te Bab’ür-Rahme mezarlığının gaspı, Gazze’de bombalanan defin alanları ve gömülemeyen cenazeler; bir halkın geçmişle bağının koparılması anlamına geliyor.

Bu nedenle mezarlara yönelik saldırılar, işgalin en görünmeyen ama en derin boyutlarından birini oluşturuyor. Filistin’in geleceği, yalnızca yaşayanların değil, ölülerin de kaderi üzerinden şekillendiriliyor. İşgal, yalnızca toprakla değil, hafızayla da savaş açıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.