enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:44 Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’e katılacağını duyurdu.
00:37 Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2025’in ikinci döneminde 28 projeye 7 milyon 375 bin lira destek sağladı.
00:37 GSG Impact Mütevelli Heyeti Toplantısı Londra’da Gerçekleşti
00:34 “Bugünkü Konjonktürde Uygur Sorunu” çalıştayı
00:34 Kerkük Kimin?
00:33 Hollywood yıldızı Alexander Uloom, Mehmed: Fetihler Sultanı’nda
00:33 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü
00:27 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Büyükakın, Kocaeli’deki büyük dönüşümü UHA’ya anlattı…
00:23 TRT 1’in sevilen dizisi “Teşkilat” 6. sezonuyla 21 Eylül Pazar akşamı izleyiciyle buluşuyor…
00:20 Devlet Bahçeli, “Uluslararası toplum, ABD-İsrail ortak yapımı cinayet ve yıkım politikasına sonuna kadar direniş göstermesi gerekiyor”
00:10 Türkiye’nin devlet arşivlerinde korunan Osmanlı dönemine ait Filistin tapu kayıtları, uluslararası hukuk açısından kritik bir öneme sahip.
00:02 YSK bugün CHP gündemiyle toplanacak
00:01 Hafta sonu beklenen hava durumuna ilişkin değerlendirme
22:37 “Fenerbahçe’ye giderek hata yaptım”
12:43 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Bu yeni yerleşke, geçmişin tecrübesiyle geleceğin ufkunu birleştirecektir”
12:03 Dünkü ve Bugünkü Türkiye!
03:38 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko, “AK Parti’nin Çarpık Ekonomi Politikaları yüzünden 300 Bin Genç Okulu Bıraktı!”
03:16 5. Finansal Güvenlik Olimpiyatına Türkiye de katılacak
00:55 İsrail’in Sınır Tanımazlığında Yeni Boyut: Katar Saldırısı
00:54 Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan, Karanlığı dağıtan, yol gösteren, ışık saçan, derin bilgisiyle sözüne güvenilen bir “GURU”dur…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İran’la mahkûm takasının 6 milyar dolarlık maliyeti

İran’la mahkûm takasının 6 milyar dolarlık maliyeti
23 Eylül 2023
21
A+
A-

* Biden yönetimi İran’la gerçekleşen mahkûm takası anlaşmasının nükleer anlaşma konusunda beklenti yaratmamasına özen gösteriyor.

* Bu tür ‘insani’ çabaların nükleer meseleden tamamen ayrı olduğunu göstermek için de takasın başarıyla gerçekleşmesinin hemen ardından İran’a yeni yaptırımlar uyguladı.

UHA / İnternational News Agency

Kadir Ustun - Executive Director - SETA Foundation at ...Türkiye’nin bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington D.C. Koordinatörü Kadir ÜSTÜN, “İran’la mahkûm takasının 6 milyar dolarlık maliyeti” başlıklı yazısında, Buna karşın takasın Güney Kore’de dondurulmuş olan 6 milyar dolarlık İran petrol gelirlerinin insani alımlar için serbest bırakılmasını da içermesi olayın basit bir mahkûm değişimi olmadığını gösteriyor” dedi.

Buna karşın takasın Güney Kore’de dondurulmuş olan 6 milyar dolarlık İran petrol gelirlerinin insani alımlar için serbest bırakılmasını da içermesi olayın basit bir mahkûm değişimi olmadığını gösteriyor. Amerikan yönetimi içerde anlaşmanın siyasi maliyet doğurmasını engellemek adına olsa gerek hem yeni yaptırım uyguluyor hem de halihazırda ilerlemeyen nükleer müzakere süreciyle herhangi bir alakası olmadığını savunuyor.

Eski Başkan Obama’nın ancak ikinci başkanlık döneminde nihayete erdirebildiği 2015 nükleer anlaşması (JCPOA) hem Kongre’den geçmediği hem de Trump’ın iktidara gelmesi yüzünden kalıcı olmamıştı. Trump İsrail Başbakanı Netanyahu’nun istediği şekilde anlaşmadan çekilmekle kalmayıp İran’a tam baskı politikası uygulayarak bölgede zemin kaybetmesini sağlamıştı. Biden seçim kampanyası döneminde anlaşmaya geri döneceğini ilan etmesine karşın daha genişletilmiş bir anlaşma arayışında olunca müzakereler sonuçsuz kalmıştı. Halihazırda nükleer müzakereler askıya alınmış durumda ve İran’ın artık karar verdiği takdirde nükleer bombayı birkaç ay içinde yapabilecek kapasiteye ulaştığı tahmin ediliyor.

Mahkûm takası anlaşmasının başarıya ulaşmasındaki temel neden, İran ekonomisinin zor durumda olması. Amerikan yaptırımları kapsamında dondurulan 6 milyar dolarlık petrol gelirini kullanabilecek olması İran için takası cazip hale getiriyor. Paranın Güney Kore’den İsviçre’ye oradan da Katar’a transfer edilmesi sonrasında İran’ın her harcama için ayrıca başvurup yiyecek, ilaç ve insani malzeme alımı için kullanacağını göstermesi gerekecek. İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin BM sırasında bu paranın kendilerine ait olduğu ve dolayısıyla istedikleri gibi kullanacaklarını söylemesi harcama kısıtlarının ne kadar uygulanabileceği konusunda soru işareti yaratıyor.

CUMHURİYETÇİLERİN TEPKİSİ

Reisi’nin kendi kamuoyuna mesaj verdiği açıkken bu mekanizmanın Cumhuriyetçiler tarafından şimdiden sert eleştiri malzemesi haline geldiğini görüyoruz. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi McCaul bu anlaşmanın gelecekte Amerikan vatandaşlarının rehin alınmasını teşvik ettiğini söyleyerek eleştirdi. Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton ise Biden’ın yatıştırma politikasının Amerika’yı daha az güvenli hale getirdiğini savundu. Eski Başkan Trump da anlaşmayı ‘aptalca’ olarak nitelerken Cumhuriyetçi Milletvekili Pat Fallon da serbest bırakılan paranın teröre destek veren bir devlete destek olduğunu savundu.

Seçim yılına girmek üzere olduğumuz bu aşamada gerçekleşen takasın Biden aleyhine malzeme ürettiği açık. İran’a karşı yumuşaklık veya ödün vermek şeklinde görülecek herhangi bir adım Amerikan siyasetinde popüler değil. Cumhuriyetçi muhalefet, serbest bırakılan paranın İran’a ait olmasına rağmen, terörü destekleyen bir devlete fidye ödendiğini ve takasın gelecekte de benzer rehin almaları teşvik edeceğini savunuyor. Biden’ın iktidara gelir gelmez nükleer anlaşmaya dönmemesinin ana sebebi içerde karşılaşacağı sert muhalefetin farkında olmasıydı.

NÜKLEER ANLAŞMA İHTİMALİ

Bu takas anlaşması sonrasında da seçim sathına girilirken artık nükleer anlaşma müzakerelerinde ilerleme sağlanması çok zor. Cumhuriyetçiler takas için 6 milyar dolar veren yönetimin nükleer anlaşma için çok daha büyük fonları serbest bırakacağını savunacaktır. Biden’ın Ukrayna ve Çin meselelerine harcadığı enerjiden İran’la anlaşmaya pek vakit kalmadığı ve Kasım seçimlerine kadar rölantide gitmek istediği söylenebilir. İran da iktidarda kalıp kalmayacağı belli olmayan bir yönetimle anlaşmak istemeyecektir. Dolayısıyla yeni bir nükleer anlaşma ihtimalinin (aksine büyük bir sürpriz olmazsa) Kasım 2024 sonrasına kaldığı söylenebilir.

Bazı uzmanların mahkûm takasının nükleer anlaşmaya giden yolu açacağını savunmasına karşın Biden’ın takas ‘İran’la ilişkimizi hiçbir şekilde değiştirmemiştir’ şeklindeki konuşması beklentileri düşürme hedefine matuf görünüyor. Karşılıklı güvensizliğin had safhada olduğu ABD-İran ilişkilerinde nükleer dosyanın dışında bölgesel meseleler (Irak, Lübnan, Yemen), teröre destek ve insan hakları gibi konular var. İran’ın yaptırımlardan büyük zarar görmesine rağmen yaptırımlarla yaşamaya alışmış olması, takas anlaşmasında görüldüğü gibi İran’a ödül vermeye dayanan ‘havuç’ stratejilerini daha etkin kılıyor.

Amerikan tarafında ise İran’ı ödüllendirme gibi algılanabilecek her adım büyük siyasi maliyet üretiyor. Nükleer görüşmeleri yürüten Rob Malley’nin tartışmalı ve tam nedeni bilinmeyen bir şekilde görevden çekilmek zorunda kalması İran’la pazarlıkların ne kadar netameli bir süreç olduğuna işaret ediyor. Mahkûm takası müzakerelerini Beyaz Saray’ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika sorumlusu tanıdık isim Bret McGurk’ün yürütmesi sürecin nükleer meseleden bağımsız ilerlediği izlenimini verse de arada bağlantı olmadığını varsaymak gerçekçi değil. Biden’ın Amerikan vatandaşlarını vatanlarına döndürmek üzerinden siyasi prim yapmak istemesi anlaşılabilir ancak 6 milyar dolarlık maliyetin seçim sürecinde kendisine sürekli hatırlatılacağı da kesin.

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.