enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
14:43 Kuruluşunun 85. yılında Köy Enstitüleri…
14:33 Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmaraereğlisi’nde meydana gelen ve İstanbul’dan da hissedilen depremi değerlendirdi..
12:53 Trump’ın İlk 100 Günü
10:07 Afetten İhyaya Deprem Bölgesinde İki Yılın Muhasebesi…
08:03 “Yılın En İyi Televizyon Habercisi”Ödüllü gazeteci Ayşegül Ekinci, dünyayı dolaştı. Bu süreçte ise yaşam, varoluş ve ölüm konularında araştırma yapıp kitap yazdı….
07:59 Durumdan Vazife Çıkaramayanlar Rahatsız!…
06:41 İtalya’yla Yakalanan Pozitif İvme ve Avrupa’ya Yansıması
06:31 Halkı Kaybeden Sol, Kimi Kazandı?
06:28 Türkiye, terör örgütleri DEAŞ ve PYD/YPG’yi hedef alarak başlattığı Zeytin Dalı harekatı…
00:22 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Dijital Telif Yasası’nın Haziran ayında Meclis’e sunulacağını açıkladı…
00:08 Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Avcılar, Bakırköy ve Küçükçekmece gibi ilçeler kırmızı alarm bölgesinde yer alıyor”…
14:38 Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre en çok göç alan şehirler belli oldu…
10:41 Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Yuvacık Barajı’nda su seviyesi yüzde 70’e ulaştı…
10:37 Erken teşhis ve uygun tedaviyle Ankilozan Spondilitte omurga hasarı önlenebilir…
10:12 Teröre Karşı Ters Asimetri: İstihbarat -II-
09:26 NOW TV ekranlarında yayınlanan ve her bölümüyle gündem yaratan Kızıl Goncalar dizisi için final kararı alındı…
09:21 Prof. Dr. ESİN SUZER, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin ardından alınan örneklerde amonyak ve çözünmüş oksijen seviyesi normale yaklaştı…
08:57 Araştırmacı-Yazar Muzaffer Ayhan Kara, Otizmli bireylerin farklı alanlarda karşılaştığı zorluklara dikkat çekti…
08:19 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
07:05 Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılı röportajın 3. bölümü…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İnternet, boşanmalar, aldatmalar, sekülerizm…

İnternet, boşanmalar, aldatmalar, sekülerizm…
24 Ekim 2022
541
A+
A-

Fatma Tuncer, Milli Gazete’deki köşesinde giderek tırmanışa geçen boşanma ve aldatma olaylarına parmak bastı.

Nereden Nereye Geldik?

Boşanma sürecinde olan bir arkadaşım eşinin son üç yıldır kendisine sürekli, “Pasif ve bakımsızsın, ortama ayak uyduramıyorsun…” deyip aşağıladığını, buna rağmen evliliğini sürdürmeyi düşündüğünü fakat eşinin kendisini boşanmaya ikna ettiğini paylaşmıştı.

Arkadaşım zayıf ve başarısız olduğuna ve sevgiyi hak etmediğine inanmıştı ve kendini sosyal ortamlardan soyutluyordu. Acaba son üç yıl içinde ne olmuştu da beyefendi eşini küçümsemeye ve yerden yere vurmaya başlamıştı, değişen neydi?

Kültürel değerlerimizde geçerli bir sebep olmadığı sürece boşanmaya hoş bakılmamıştır fakat seküler kültürün yayılması ile birlikte gömlek değiştirdik ve artık boşanmalarda rekor kırıyoruz. Bırakın olgunlaşamamış, şımarık gençleri ileri yaşlardaki kişiler dahi geçici heyecanlara kapılarak eşleri ile yollarını ayırmaya karar veriyorlar. Boşanmanın sonucunda ise ihanete uğrayan eş, güven duygusunu kaybediyor ve yeni duruma uyum sağlayabilmek için virajlı yollardan geçiyor.

İnternetin aktif olarak kullanılması ile birlikte gayr-i meşru birliktelikler ve ihanetler artmaya başladı ve çocukluğumuzda anlatılan model evliliklerden eser kalmadı.

Ergenliğe geri dönen ve macera peşinde koşan eş, “Ben ne yapayım dünya bozuldu, dışarıda kışkırtıcı görüntülere rastlıyorum, hayatımı yaşamak istiyorum” demeye ve birlikte büyütülen emeği yok saymaya başladı.

Eşlerini aldatan ve boşanmaya karar veren kişilerin ürettikleri mazeretler vardır ve her ne kadar buna kendileri dahi inanmasalar da sıkıştıklarında telaffuz eder ve vicdanlarını rahatlatmaya çalışırlar.

Arkadaşımın da ifade ettiği gibi eşini terk etmeye karar veren kişi onun bakımsız olduğunu, kafasının çalışmadığını, yaşlandığını, yıprandığını ve kendisine ayak uyduramadığını ifade eder ve insanları ikna etmeye çalışır. Düşünceleri ile davranışları arasında tutarlı bir yol bulamayan ve komplekslerine yenik düşen kişi karşı tarafta ağır bir tahribat bırakır ve karanlık sokaklarda yürümeye devam eder.
Geride kalan eş ise kendini yetersiz ve değersiz hisseder ve sevilmeye layık olmadığına inanır.
Narsist belirtiler sergileyen kişiler kendilerini kusursuz ve mükemmel görür ve eşleri ile ilişkilerini bu doğrultuda sürdürürler. Bu kişilerin vefa duyguları zayıftır ve birlikte büyütülen sevgi ve emeği yok sayar, kelimeleri istedikleri şekilde yontarak kendilerini haklı çıkarmaya çalışırlar. Siz bu kişilere evliliğin eşin eksik olmasından değil kendilerinin bencilliklerinden, komplekslerinden yeterli olgunluğa sahip olmamalarından kaynaklandığını anlatamazsınız.

Siz bu kişilere gökyüzünün mavi, gecenin siyah, toprağın kızıl olduğunu asla kabul ettiremezsiniz. Onlar kusursuz, özel, çekici ve zekidirler, o yüzden sizin ifadelerinizin hiçbir anlamı yoktur. Birlikte biriktirilen emeği ihtiraslarına kurban eden kişiler çarpık ve marazi düşüncelerinin altında ezildiklerinin farkında değildirler. O yüzden siz ne söylerseniz söyleyin onlar ileri sürdükleri mazeretleri dillendirmeye devam edeceklerdir.

[UHA Haber Ajansı, 24 Ekim 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.