Hafta içi iş ya da okul nedeniyle erken saatlerde uyananlar genellikle cumartesi pazar günleri daha geç uyanmayı tercih ediyor. Bu şekilde hafta içi kaybettikleri uykuyu telafi ediyorlar. Uykuyla ilgili yapılan yeni bir çalışmada herkesi şaşırtan bir sonuç ortaya çıktı. Hafta sonu geç uyanmak kalp krizini önler mi? İşte yanıtı.
Aramızdan herhangi birini seçerseniz ortak bir nokta göreceksiniz; her gece önerilen 7-9 saatlik uykuyu alma mücadelesi. İster iş, ister okul veya diğer yükümlülükler nedeniyle olsun, uyku genellikle arka planda kalır ve bizi hafta sonu yorgun ve uykusuz bırakır.
Kaybedilen uykuyu telafi etmek için birçok kişi Hafta Sonu Telafi Uykusu olarak bilinen şeye kendini kaptırır. Ancak hafta sonları uyumanın kalp sağlığınız üzerinde gerçekten olumlu bir etkisi olabilir mi? Son araştırmalar bunun tam da böyle olabileceğini öne sürüyor.
Uyku ile kalp sağlığı arasındaki bağlantı nedir?
Uyku, kardiyovasküler sağlık da dahil olmak üzere genel sağlığın korunmasında önemli bir rol oynar. Uyku eksikliği, yüksek tansiyon, Tip 2 diyabet, obezite ve özellikle kalp hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Yeterince uyumadığımızda, vücudumuz stres hormonlarının seviyelerini artırarak tepki verir ve bu da kalp hastalığına yol açtığı bilinen bir etken olan iltihaplanmaya neden olabilir.
ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi’nde yayınlanan bir araştırma, yetersiz uykunun vücutta iltihaplanma tepkisini tetiklediğini göstermektedir. Bu iltihaplanma, kontrol altına alınmadığı takdirde kalp krizi ve felç gibi ciddi kardiyovasküler sorunlara yol açabilir.
Uyku sırasında solunumu bozan obstrüktif uyku apnesi gibi uyku bozuklukları, kalp üzerindeki baskıyı artırarak kalp yetmezliği riskini artırabilir.
Sleep Health’de yayınlanan bir çalışma, Hafta Sonu Telafi Uykusunun uyku yoksunluğuyla ilişkili riskleri azaltıp azaltamayacağını araştırdı. Çalışma özellikle hafta içinde altı saat veya daha az uyuyan ancak hafta sonu iki saat daha fazla uyuyarak bunu telafi eden bireylere baktı.
Çalışma, bu bireylerin uyku eksikliğini telafi etmeyenlere kıyasla kardiyovasküler hastalık geliştirme riskinin daha düşük olduğunu buldu.
Bulgular, hafta içi uyku eksikliğinin zararlı olduğunu, ancak hafta sonları ekstra uykuyla telafi etmenin kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Bunun, hafta boyunca uyku eksikliğini telafi etmek için yalnızca hafta sonu uykusuna güvenmemiz gerektiği anlamına gelmediğini belirtmek önemlidir.
KALİTELİ UYKU SAĞLIK İÇİN ÖNEMLİ
Hafta sonu uyku eksikliğini telafi etmek faydalı olabilirken, iyi uyku hijyeninin yerini tutmaz. Ulusal Sağlık Enstitüsü, sağlıklı uykunun yalnızca yeterli süreyi değil, aynı zamanda yüksek kaliteli, onarıcı uykuyu ve tutarlı bir uyku programını da içerdiğini vurguluyor.
Geceleri 7-9 saat uyumayı hedeflemek hala hedef olmalı ve genel refahı destekleyen düzenli bir uyku düzeni oluşturmaya odaklanılmalıdır.
Hafta sonu telafilerle bile tutarlı kötü uyku, kalp hastalığı da dahil olmak üzere uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, ara sıra hafta sonu uyumak faydalı olsa da, hafta boyunca düzenli bir uyku programına öncelik vermek çok önemlidir.
Psikosomatik hastalık, ruhun yaşadığı sıkıntılı durumdan bedenin etkilenerek sorun yaşamasıdır. Psiko “ruh“, soma ise “beden“ anlamına gelmektedi UHA / İnternational News Agency Ruh ve beden bir bütündür. Biri hastaysa diğerinin etkilenmemesi mümkün değildir. Psikolojik ihtiyaçların giderilmemesi fiziksel dengenin bozulmasına neden olabilmektedir. Ruhsal dengenin bozulmasıyla birlikte bedensel yakınmalar başlayıp, psikosomatik hastalıklar ortaya...
WASHINGTON-UHA HABER / Facebook’un sahibi olduğu Instagram’ın şirket içinde yaptırdığı ve sosyal medyanın gençlerin psikolojisini ve beden algısını olumsuz etkilediğini gösteren araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmadığı ortaya çıktı. ABD’de yayımlanan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre, gizli tutulan araştırma sonuçları Instagram’ın gençlerde anksiyete ve depresyon düzeyini artırdığını gösteriyor. Instagram’a tepki gösteren...
İSTANBUL-UHA HABER / Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu “Gençlerin Mutlu Olma Durumlarının İncelenmesi” konulu bir araştırma gerçekleştirdi. (UHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı‘nın haberine göre, Oxford Mutluluk Ölçeği kullanılarak yapılan araştırmada, kendisini zinde hisseden gençler daha mutlu. Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan, mutluluk nedenleri incelendiğinde gençlerin yüzde 14,13’ünün...
Nadir hastalıklardan biri olan Atipik Hemolitik Üremik Sendrom’un (aHÜS) milyonda 1 ile 9 olarak görülüyor. Hastalık, küçük kılcal damarlarda pıhtılaşma ile birlikte başta böbrek, beyin, akciğer gibi hayati organların fonksiyonlarını bozabilen ciddi ve nadir bir hastalık olarak biliniyor. Türk Nefroloji Derneği Başkanı ve İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim...
* ABD’de yaklaşık yirmi yıl boyunca kendisine yılan zehri enjekte eden bir adamın kanından “benzersiz” bir panzehir elde edildi. * Detayı haberimizde!… UHA / İnternational News Agency WASHINGTON, 09 MAYIS 2025 – Yapılan hayvan testlerinde, Tim Friede’nin kanında bulunan antikorların çok çeşitli türlerden ölümcül dozlara karşı koruma sağladığı gösterildi. Günümüzde...
* Multi Türkiye, Dünya Down Sendromu Günü’nde Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) ve Türkiye Down Sendromu Derneği iş birliğiyle anlamlı bir projeye imza atıyor. * “Fazlasıyla” mottosuyla, Multi Türkiye’nin 11 ilde yer alan 13 alışveriş merkezinde eş zamanlı olarak hayata geçirilecek proje, Down sendromlu bireylerin sosyal hayata...
UHA HABER / Dünya Sağlık Örgütü, beyni ve omuriliği çevreleyen zarların iltihabıyla ortaya çıkan menejit hastalığına savaş açtı. 2030 yılına kadar hastalığın ortadan kaldırılması hedefleniyor. Hastalığın önlenmesinde menenjit aşısının önemine vurgu yapılıyor. Yüksek ateş, bilinç kaybı, titreme gibi belirtilerle ortaya çıkıyor, her yıl on binlerce kişinin ölümüne neden oluyor. Beyin...
* DoktorTakvimi Beslenme Uzmanlarından Diyetisyen Fadime Gül Alkaya, Türkiye’de tanı konmuş çölyak hastası sayısının 166 bini aştığını ancak hâlâ birçok kişinin tanı almadığını belirtiyor. * Alkaya, hastalığın belirtilerinin başka rahatsızlıklarla karışabildiğine dikkat çekerek, glütensiz beslenmenin tedavideki en etkili yöntem olduğunu vurguluyor. * Glütensiz ürünlerin yaygınlaşmasına rağmen hâlâ erişimde zorluklar yaşandığını...