enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:03 Bakan Fidan: “Biz inanıyoruz ki; dış müdahalelerden arınmış, istikrarlı bir Suriye, bölgemiz için büyük bir artı değer olacaktır.
00:02 Sektörünün bölgesindeki en büyüğü SING İstanbul, artık yeni adresinde…
00:01 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı”nda konuştu…
00:00 Bakan Göktaş, Türkiye’de de nüfus yaşlandı ve doğurganlık azaldı”…
09:58 Manisa, 2025’i Büyük Bir Kayıpla Bitiriyor: Ferdi Zeyrek ve Gülşah Durbay…
08:47 Su Politikaları Derneği: Ankara’nın Birim Su Maliyeti Artacak!
00:48 YHT Gar–Kuyubaşı–Esenboğa Havalimanı Metro Hattı’nın yapımına 2026 yılında başlanması hedefleniyor…
00:47 Meryem Gülbetekin’in, “Yaradan”a dair hissiyatı
00:46 ABD NATO’dan Ayrılıyor mu?
00:26 Gazeteci Erdem Atay: Özgür Özel İmamoğlu’nu sattı Siyasette ‘Diploma’ ve ‘Rektör Ziyareti’ tartışması
00:20 Yılbaşında kar yağacak mı?
00:20 UNICEF: Gazze’de çocuklar ve hamile kadınlar arasında yetersiz beslenme oranları arttı…
00:10 Şehzadeler Belediye Başkanı Durbay vefat etti
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
03:32 Türkiye’de İşsizlere Yeni Bir İş Kapısı: İŞKUR – Endülüs İş Dünyası İş Birliği Umut Oldu
01:00 Adalet Bakanı Tunç, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada bulundu…
00:57 CHP, Kocaeli’de 13-0’a çok uzak!
00:49 Ukrayna’da bugün seçimler yapılsa kim kazanır?
00:43 Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı’ndan (WAFA) Gazeteci Duha HMİDAN’ın haberleri…
00:37 11 ilde zamana karşı yarış: Asrın inşa seferberliğinde sona gelindi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Güney Kıbrıs’ın NATO Aşkı

Güney Kıbrıs’ın NATO Aşkı
9 Aralık 2024
73
A+
A-

Rum liderlerden Glafkos Klerides, 1993 seçimlerinde Başkan adayı olurken yaptığı seçim konuşmalarında, “AB’ye tam üyelik için başvuru yaptık. Tam üyeliğe kabul edilince AB’yi arkamıza alıp Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklerini adadan atacağız, Kıbrıs’ın tek sahibi ve egemeni olacağız” diyordu. 

Ata Atun ile Kıbrıs Sorunu Üzerine Röportaj | TUİÇ Akademi

Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

Kendilerine göre güzel bir hayaldi. 

Bu inançla yıllarca AB’nin arkasında koştular.  

Yunanistan’ın “periferik ülkelerin AB’ye katılımı içinde Kıbrıs Rum Yönetimi de üyeliğe kabul edilmez ise genişlemeyi veto ederim, hiçbir ülkeyi topluluğa üye edemezsiniz” şantajı sonunda, Avrupa Birliği hem kendi kuruluş deklarasyonunu hem de 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasını bile bile çiğneyerek, 1 Mayıs 2004 tarihinde Kıbrıs Rum Yönetimini üyeliğe kabul etti.  

Ve Kıbrıs Rum Yönetimi, yıllar içinde Kıbrıs konusunda Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak, taviz elde etmek, Türk askerinin adadan çekilmesini sağlamak için arkasına AB’yi aldı ve her türlü düzenbazlığı yaptı. 

Yapmasına yaptı da hiçbir kazanım elde edemedi.  

Yıllar içinde devir ve güç tam tersine döndü, AB zayıflamaya başlarken, Türkiye güçlenme sürecine girdi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de yıllar içinde başrolü oynadığı uyuşturucu, ticareti, insan kaçakçılığı ve AB’ye sunduğu sahte devlet bütçeleri nedeni ile AB içinde bayağı gözden düştü. 

Ukrayna savaşından önce Kıbrıs Rum Yönetimi Rusya’nın AB içindeki truva atıydı. AB’nin Rusya aleyhine alacağı her kararı veya yaptırımı hemen Rusya’ya bildiriyordu ve aldığı talimata göre de gerekirse “Veto” hakkını kullanıp, kararın geçirilmesini önlüyordu. Tabi Rusya da, BM Güvenlik Konseyinde Kıbrıs Rum Yönetimi’nin truva atıydı. Hatırlarsınız, 24 Nisan 2004 tarihinde Annan Planı ile ilgili yapılan referandumda Rumlardan “Hayır” çıkınca dönemin BM genel Sekreteri Kofi Annan, “Kıbrıs Türklerine uygulanan ambargoları kaldıralım” önerisini daha BM Güvenlik Konseyine sunamadan Rusya veto edeceğini bildirmiş, öneri sunulamamıştı.  

Ukrayna savaşının ilk döneminde Kıbrıs Rum Yönetimi’nin üyesi olduğu AB’nin Rusya’ya ambargo uygulaması sonucunda, bu dostluk ve işbirliği bozuldu.  

Bu yıllara dayalı çıkar dostluğu bozulunca Kıbrıs Rum Yönetimi, AB’nin istenmeyen üyesi konumuna düştüğü ve Rusya ile arası bozuk olduğu için, sırtını dayayacak başka bir “dayı” bulmanın peşine düştü.      

İlk yaptığı iş ABD, Fransa ve İtalya’ya Güney Kıbrıs’ta askeri üs vermek, hava ve deniz limanlarını bu ülkelerin askeri kullanımına açmak oldu. Türkiye ile savaşa girerse, bu ülkeler onun yanında Türkiye’ye karşı savaşında yanında olsun diye “Stratejik Anlaşmalar” yaptı. Ama süreç içinde ABD’nin Fransa’nın ve İtalya’nın Güney Kıbrıs Rumları uğruna Türkiye’yi karşılarına almak niyetinde olmadığını anladığı için de farklı arayışa girerek gözünü NATO’ya dikti.   

1952 yılında Süveyş krizi nedeni ile yaşanan Arap İsrail savaşından sonra Orta Doğu’dan Fransa ve İngiltere’yi kovarak Orta Doğu’ya adımı atan ABD, aradan geçen 72 yılın sonunda Orta Doğu’daki gücünü iyice kaybetti. Önce Irak’tan çekildi. Şimdi de Suriye’den çekilmek zorunda kalacak. Yıllarca tepe tepe kullandığı Orta Doğu petrollerine sahip ülkeler de kendi güdümünden çıkmaya, tek başlarına karar almaktan çekinmemeye ve ABD’ye baş kaldırmaya başlayınca ABD de yeni bir arayışa girdi. 

Türkiye’nin varlığı ve gücü nedeni ile Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaza bir türlü ulaşamayan ABD ve AB, Kıbrıs Rum Yönetiminin NATO’ya giriş isteğini “Kazan kazan”a dönüştürmek peşine düştüler. 

Görünen o ki, Türkiye’ye bu konuda baskı yapamayacaklarını bildikleri için, Kıbrıs konusunda Türkiye’nin kabul edeceği şartlara ve koşullara karşılık Kıbrıs Rum Yönetiminin NATO’ya kabul edilmesi kartını masaya koyacaklar.   

Orta Doğu’da yeni haritalar çizilirken ve sınırlar oluşurken, Akdeniz ve Kıbrıs üzerinde de bazı hesaplar var gibi görünüyor. Bu durumda bilinmesi gereken şey Türk Kıbrıs’ın her zamankinden daha fazla Türkiye’ye ihtiyacı olduğudur.     

 ***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN 

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi 

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.