Geleneksel Medya ile Yeni Medyanın Medeniyet Savaşı

Konuk Yazar Efsane Nur Fidan’nın kaleme aldığı “Geleneksel Medya ile Yeni Medyanın Medeniyet Savaşı” başlıklı yazısı:

Peki, sizce yeni medyanın bu siyasete etkisi nedir?

[Oğuzhan Uğur]

Sosyal mecralarda aktifseniz son zamanlarda YouTube’de yayınlanan Oğuzhan Uğur’un yaptığı    “Açık Mikrofon” programına denk gelmişsinizdir. Kendisi çeşitli siyasi liderleri programına konuk ederek karşısına çoğunluğu gençlerden oluşan topluluğa soru sorma imkânı sunuyor. Belki de son on yıldır televizyonda gördüğümüz siyasi romantikleşmeden uzak, açık, net sorular ve cevaplar içeren bir program… İzlenmeleri de bir hayli yüksek…

Biz bu programı neden TV kanallarında izleyemiyoruz? Neden TV kanallarında yapılan siyaset tartışmaları belirli bir çerçevenin dışına çıkamıyor? Çeşitli siyasilerin farklı kanallarda konuştuğunu görüyoruz da neden aynı kanalda kıyasıya tartışmalarını göremiyoruz? Yeni medya, geleneksel medyanın yapamadığı neyi yapabiliyor?

Önce Açık Mikrofon programına bakalım. İlk programın konuğu Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, ikinci programın konuğu ise HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, üçüncü programın konuğunun da Muharrem İnce olacağı konuşuluyor.

Peki, yeni medyanın bir platformu olan Youtube’de yapılan bu program bize neyi anlatıyor?

Programın siyaset ayağını konuşmak bizim alanımız değil elbet, ama bir izleyici olarak beni tatmin ettiğini söyleyebilirim. Arasında üniversiteli gençlerin, gazetecilerin, habercilerin bulunduğu bir arenada siyasetçilerin akıllıca soru yağmuruna tutulmasını izlemek bana çok keyifli, samimi, gerçekçi ve demokratik geldi. Bu program bana eski siyasilerimizin yaptığı açık oturum programlarını anımsattı.

Arşivlere baktığımız zaman; Doğu Perinçek, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Erdal İnönü, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel gibi isimlerin aynı programda devlet problemleri için tartıştıklarını görüyoruz.(2)  Demokrasinin gereği de bu değil mi, peki şimdi neden yok? Belki de Açık Mikrofon programının bizlere cazip gelen bir diğer tarafı da eskiden oluşan bu demokratik ortamlara özlemimizdendir.

Aynı programı şimdi TV’de yapmaya kalksak ne olur?

Öncelikle programı yapacağımız kanal yöneticilerinin siyasi görüşü direkt bu programı yapmayı imkânsız kılardı. Bir mucize olsa ve imkânsız kılmasa bile sorular önceden konuğa iletilerek soru elemesi yapılırdı, tüm bunlar bizim izlemeyi istediğimiz, arzuladığımız siyasi programın amacını saptıran durumlar. O yüzden üzgünüm ama daha hayalimiz başlamadan bitti.

Bu programı geleneksel medyada değil de yeni medyada mümkün kılan şey ne/lerdir?

Bunun cevabı yeni medyadaki şeffaflık. Bu ne demek? TV’de siyasiler karşılarında aynı davayı savunan insan topluluğuna maval okuyor, insanlar da elbette hak veriyor. Bu bir tür tiyatrodan başka bir şey değil. Zira yeni medyadaki dijital platformlarda geleneksel medyanın aksine karşında bir oda dolusu belki kendisinden nefret eden, kendisiyle aynıyı davayı savunmayı geçtim, aynı havayı bile solumak istemeyen insanların karşılıklı oturarak cephanesi sözcüklerinden oluşan bir muharebe ortamı, moderatörün ve yayın ekibinin yüksek çabasıyla, mümkün olabilmektedir. İşte bu görüntüler biz gençlerin görmeyi arzuladığı siyasi ortamdır.

Yeri geldiğinde söylemlerinde sosyal medyayı dikkate almayan, onlara ‘trol’ muamelesi yapan siyasilerin Açık Mikrofon programını incelemelerini öneririm. Şayet izleyicide önceden verilmiş soruların epik bir masal gibi ezbere cümleler ile anlatmasının bir karşılığının olduğunu düşünmüyorum.

Görünen o ki yeni medyanın, bazı platformlardaki tüm post-truth ve absürt söylemlerinin aksine siyasete olumlu etkilerinden birisi de budur.

Başka bir deyişle daha medeni, daha cesaretli ve daha amaca hizmet eden bir siyasi ortam da oluşturabilmesi.

Peki, neden böyle olmasın?

—————

[1] Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Yeni Medya Bölümü lisans öğrencisi. elmek: fidanefsanenur@gmail.com

2 Eski siyasilerin bir arada bulundukları bir tartışma programı için bk. https://www.youtube.com/watch?v=iooiiwunWlM

***

Yazar hakkında