enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:24 Akif’in Mirası: Bir Milletin vicdanı…
00:20 MHP Genel Başkanı Bahçeli Hatay’da, 455 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Toplu Açılış Töreni’nde konuştu…
00:18 TBMM’ye ilerleyen günlerde fahiş site aidatlarıyla ilgili yasal düzenlemeye gidilecek…
00:13 Bakan Şimşek: Enflasyon beklentilerindeki iyileşme dezenflasyon sürecini destekleyecek
00:12 Gazze İçin Yeniden Yapılanma Vizyonu
00:05 Tebligat Kanunu’nda değişiklik TBMM’ne sunulacak…
00:49 MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ile düzenlediği ortak operasyonda DEAŞ’lı teröristi Malatya’da yakaladı.
00:41 İletişim Başkanı Duran, Suriye’deki terör saldırısını kınadı
00:32 MİT’ten siber casusluk operasyonu: 4 şüpheli gözaltına alındı
00:31 TOKİ Sosyal Konut Projesi’ne Diyanet’ten “Caiz” Fetvası: Vatandaşın Şüphesi Giderildi!
00:30 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefet, Avrupalı Türkleri hedef almaktan utanmıyor”
00:17 Bugün Cumhurbaşkanın katılımıyla 455 bininci konutun anahtarları hak sahibi vatandaşlara verilecek…
00:09 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak Filistin’de, Lübnan’da, Sudan’da ve dünyanın birçok yerinde kardeşlerimiz sancılı günler yaşıyoruz”
00:03 Yüzyılın Konut Projesi’nde ilk kura Adıyaman’daki konutlar için çekilecek…
00:01 İsrail–Yunanistan–GKRY arasında giderek kurumsallaşan üçlü işbirliği
09:48 Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Azerbaycan Başbakanı Esedov tarafından kabul edildi
00:58 Türkiye’nin dijital dönüşümünde ivme arayışı: Ekosistem odaklı adımlar kritik
00:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistinlilerin kanı elinde olanların hadsizliği teneke tıngırtısı hükmündedir
00:48 Türkiye-Yunanistan Siyasi Diyaloğu ve Muhtemel Senaryolar
00:45 Siber Güvenlik Başkanlığı’nın teşkilat yapısındaki değişiklik Resmi Gazete’de…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Gazze İçin Yeniden Yapılanma Vizyonu

Gazze İçin Yeniden Yapılanma Vizyonu
28 Aralık 2025
6
A+
A-

* Gazze barış planında ikinci aşamaya geçme sıkıntıları yaşanırken yeniden yapılandırma çabalarına hız veren Trump yönetimi Gazze’yi modern bir metropol ve tatil merkezine dönüştürmeyi amaçlayan kapsamlı bir planı Türkiye, Mısır ve Körfez ülkelerine sundu.

* İşte detayı!…

UHA / İnternational News Agency

 

 

 

 

 

 

 

 

Jacqui-Heinrich-BEYAZ-SARAY

ANKARA,  28 ARALIK 2025 –   ABD Beyaz Saray Muhabiri Jacqui HEİNRİCH, SETA Washington Bülteninde yer alan “Gazze İçin Yeniden Yapılanma Vizyonu” başlıklı analizinde, Gazze barış planında ikinci aşamaya geçme sıkıntıları yaşanırken yeniden yapılandırma çabalarına hız veren Trump yönetiminin Gazze’yi modern bir metropol ve tatil merkezine dönüştürmeyi amaçlayan kapsamlı bir planı Türkiye, Mısır ve Körfez ülkelerine sunduğuna dikkat çekiyor.

Project Sunrise” adı verilen 112 milyar dolarlık planın, Gazze’yi köklü biçimde dönüştürülecek yeni bir ekonomik ve kentsel merkez olarak kurguladığını, ancak, Gazze’de yaşayan yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yeniden inşa sürecinde nerede yaşayacağına dair herhangi bir bilginin verilmediğinin altını çiziyor.

Jacqui HEİNRİCH, SETA Washington Bülteninde sözkonusu projenin temel olarak Gazze’nin mevcut sosyal ve fiziksel yapısının tasfiye edilerek, yerine yüksek teknoloji altyapısına sahip, turizm ve hizmet odaklı bir sahil metropolü inşa edilmesinin öngördüğünü aktarıyor.

On yıla yayılan projede, lüks konut alanları, hızlı ulaşım hatları, yapay zekâ destekli enerji sistemleri ve geniş turizm yatırımları ön plana çıktığına vurgu yapan HEİNRİCH, “Toplam maliyeti 112 milyar dolar olarak hesaplanan plan, ABD’nin yaklaşık 60 milyar dolarlık hibe ve borç garantisiyle “ana finansör” rolü üstlenmesini, geri kalan kısmın ise uluslararası kurumlar ve bölge ülkeleri tarafından karşılanmasını hedefliyor” diyor.

Ancak planın en dikkat çekici ve tartışmalı yönlerinden birinin, altyapı ve yatırım başlıklarında görece ayrıntılı bir çerçeve sunmasına karşın, Gazze’de yaşayan yaklaşık iki milyon Filistinlinin yeniden inşa süreci boyunca nerede, hangi koşullarda ve hangi hukuki statüyle yaşayacağına dair bağlayıcı bir yol haritası içermemesi olduğunun altını çizen Gazeteci Jacqui HEİNRİCH SETA Washington Bülteninde;

“Sunumlarda geçici barınma alanları, sahra yerleşimleri ve insani destek mekanizmalarına sınırlı biçimde değinilse de bu düzenlemelerin süresi, kapsamı ve denetim mekanizmaları netleşmiş değil. Özellikle nüfusun önemli bir bölümünün Gazze dışına çıkarılmasının mı, yoksa bölge içinde farklı alanlara yönlendirilmesinin mi öngörüldüğü açık biçimde ortaya konmuyor. Bu belirsizlik, yeniden inşa sürecinin insani boyutunun planın merkezinde yer almadığı yönündeki eleştirileri güçlendiriyor” ifadesinin aktarıldığını anlatıyor.

HEİNRİCH, Trump yönetiminin daha önce yaptığı açıklamalarda, “Filistinlilerin Gazze’ye geri dönüşünün planlanmadığını açıkça dile getirmişti. Bu yaklaşım, geçici yerinden edilme ihtimalini fiilen kalıcı bir nüfus mühendisliği riskine dönüştürüyor” hatırlatmasında bulunduğunu ifade ediyor.

SETA Washington Bülteninde; “Yeniden inşa söylemi, bu haliyle yalnızca fiziksel yıkımın giderilmesini değil, Gazze’nin demografik ve sosyal yapısının köklü biçimde değiştirilme ihtimalini barındırıyor. Planın ekonomik ve kentsel vizyonu önceliklendirmesi, Gazze halkının siyasal hakları, geri dönüş beklentileri ve kolektif geleceği gibi temel başlıkları ikincil plana itiyor” ifadelerinin yer aldığını söyleyen Jacqui HEİNRİCH, şöyle devam ediyor:

“Bu durum, Planın bir kalkınma projesinden ziyade, insani maliyeti yüksek ve siyasi sonuçları belirsiz bir yeniden düzenleme girişimi olarak algılanmasına yol açıyor.

Projenin temel şartı ise güvenlik başlığında ortaya çıkıyor. Planın daha ilk aşamasında, Gazze’de silahlı yapıların tamamen tasfiye edilmesi kırmızı çizgi olarak vurgulanıyor. Özellikle Hamas’ın silahsızlanması, tünel altyapısının ortadan kaldırılması ve askeri kapasitesinin sona erdirilmesi, yeniden inşanın ön koşulu olarak sunuluyor.

Trump yönetimine göre, bu şart sağlanmadan ne uluslararası yatırımcıların ne de bölge ülkelerinin Gazze’ye uzun vadeli kaynak aktarması mümkün. Bu yaklaşım, yeniden inşa sürecini doğrudan siyasi ve askeri dengelere bağlayarak, planın uygulanabilirliğini sahadaki güç ilişkilerine bağımlı hale getiriyor”.

SETA Washington Bülteninde; Planın bölge ülkelerine sunulmasının, Washington’ın Gazze’nin yeniden inşasının tek başına finanse etmeyi ve siyasi sorumluluğunu üstlenmeyi hedeflemediğini açık biçimde ortaya koyduğunu, ABD’li yetkililerin, projenin Türkiye, Körfez ülkeleri ve Mısır gibi bölgesel aktörlerle paylaşıldığını ve bu ülkelerden yalnızca mali katkı değil, aynı zamanda siyasi ve güvenlik sürecine aktif destek beklendiğini ifade ettiğini, ancak ilk temasların, bölge başkentlerinde temkinli ve mesafeli bir yaklaşımın hâkim olduğunu gösterdiğini vurgulayan Gazeteci HEİNRİCH, bültende Güvenlik risklerinin tamamen ortadan kalkmadığı, Gazze’nin siyasi geleceğinin belirsizliğini koruduğu bir ortamda, yüz milyarlarca dolarlık yatırımların uzun vadede korunup korunamayacağı ciddi bir soru işareti olarak değerlendirildiğinin yer aldığını dile getiriyor.

Jacqui HEİNRİCH SETA Washington Bülteninde; “ayrıca Körfez ülkeleri açısından, Gazze’ye yapılacak büyük ölçekli yatırımların yeni bir çatışma durumunda kısa sürede yok olma riski temel bir kaygı olarak öne çıkıyor. Güvenliğin kalıcı biçimde sağlanmadığı bir ortamda, milyarlarca dolarlık altyapı ve şehirleşme projelerine kaynak ayırmanın hem siyasi hem de ekonomik açıdan yüksek risk taşıdığı düşünülüyor.

Türkiye ve Mısır ise sürece daha çok insani ihtiyaçlar ve bölgesel istikrar açısından yaklaşıyor; her iki ülke de yeniden inşa çalışmalarının Filistinlilerin kalıcı olarak yerinden edilmesine yol açmaması gerektiğini vurguluyor. Mısır, Gazze’nin güneyinde ve Refah sınırında üstleneceği rol nedeniyle planın doğrudan taraflarından biri konumundayken, Türkiye diplomatik etkisi ve sahadaki insani yardım kapasitesiyle sürece aktif biçimde dahil olmayı önemsiyor.

Proje genel çerçevede, Trump yönetiminin çatışmaları sona erdirmenin yolunu ekonomik kalkınma ve refah üretmekte gören yaklaşımının Gazze’ye uyarlanmış bir örneği olarak değerlendirilebilir. Plan, yalnızca savaşın yol açtığı fiziksel yıkımı onarmayı değil, Gazze’nin ekonomik yapısını ve toplumsal düzenini baştan aşağı dönüştürmeyi hedefliyor.

Bu yönüyle Project Sunrise, klasik bir yeniden inşa programının ötesine geçerek kapsamlı bir sosyoekonomik yeniden yapılanma girişimi niteliği taşıyor. Bazı uzmanlar bu yaklaşımı fiili bir “ulus inşası” süreci olarak tanımlarken, Beyaz Saray bu yorumu reddediyor. Buna rağmen planın ölçeği ve iddiası, ABD’nin Gazze’nin siyasi ve ekonomik geleceğinde belirleyici bir rol üstlenmeyi amaçladığını açık biçimde ortaya koyuyor.

Project Sunrise, Gazze için kapsamlı ve iddialı bir yeniden inşa vizyonu ortaya koysa da plan insani, siyasi ve güvenlik alanlarında önemli belirsizlikler barındırıyor. Başarının yalnızca gerekli mali kaynakların sağlanmasına bağlı olmadığı, Filistinlilerin geleceğine dair açık ve kapsayıcı bir çerçevenin oluşturulmasının belirleyici olduğu görülüyor. Aynı şekilde kalıcı güvenliğin tesis edilmesi ve bölge ülkeleri arasında gerçek bir siyasi uzlaşının sağlanması da sürecin temel şartları arasında yer alıyor. Bu unsurlar netleşmediği sürece, ekonomik kalkınma ve modernleşme söyleminin sahadaki gerçeklerle örtüşmesi zor görünüyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.