enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:57 ‘Yüzyılın Konut Projesi’nde ayrıntılar bugün belli olacak
00:54 CHP’nin kurultay tarihi belli oldu
00:53 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 günlük Kuveyt, Katar ve Umman Körfez turundan notlar!
00:47 Hollanda Açık Deniz Rüzgâr Enerjisi Çevrim Santrali Kurulumu İçin İhale Açıldı
00:43 ABD Başkan Yardımcısı Vance: Trump’ın politikası Batı Şeria’yı İsrail’e ilhak etmek değil
00:43 Prof. Dr. Mehmet Yüce: “Sayın İlham Aliyev’in Kazakistan ziyareti, Orta Asya jeopolitiğinde yeni “Türk ekseni”nin oluşum aşamasını göstermektedir”
00:38 Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) İhracata verdiği destekle büyüyor!
00:31 Ermenistan Başbakanı Paşinyan: “Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki taşımacılığı sağlamaya hazır”
00:27 İlham Aliyev Macaristan Başbakanını tebrik etti
00:21 Türkiye ve Umman arasında medya, enformasyon ve kamu diplomasisi alanlarında mutabakat zaptı imzalandı…
00:19 Kocaeli Ticaret Odası (KOTO), Meclisi’nden Uras Ege ve Teoman için destek çağrısı
00:16 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin vizyoner projesi, Bilimin yeni rotası UçakPark kapılarını açtı…
00:13 İstanbul Bayrampaşa İlçe Belediye Meclisinin belediye başkan vekili seçimi 26 Ekim 2025 Pazar günü yapılacak…
00:10 Geriatri Uzmanı Dr. Sibel Akbaş, “Palyatif bakımı yaşamı tehdit eden hastalıklarla mücadele eden hasta ve yakınlarının yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan bütüncül bir sağlık hizmeti”
00:06 Uygun fiyatlı uçak bileti bulmak artık sadece şansa bağlı değil. Uçak bileti alırken bilmeniz gereken gizli tasarruf yöntemleri!
00:02 Akıllı KOBİ Dijital Dönüşüm Konferansı Denizli’de KOBİ’leri Geleceğe Taşıyor
13:32 İsrail’in Gazze Soykırımı İki Şeyi Kanıtladı!
10:24 Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP Genel Başkanı Özel’e, “Yüreğin yetiyorsa şimdi de su bidonuyla kürsüye çıksana”
08:30 Polonya’nın AB Göç Paktı’ndan Muafiyet Tartışması: Dayanışma mı Ayrıcalık mı?
08:28 “KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimleri; Doğu Akdeniz Dengesi ve Jeopolitik Yansımalar”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

CHP’nin Çok Katmanlı Krizi

CHP’nin Çok Katmanlı Krizi
8 Eylül 2025
13
A+
A-

CHP’nin krizini yargısal süreçler üzerinden tartışmak, olanları perdelemeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Yargısal süreçler bir sonuçtur. Süreci mahkemeye taşıyan CHP’lilerdir.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

CHP’nin yargıya düşmesi, parti içi hesaplaşmanın bir sonucu. Yargı süreçlerine mevcut yönetim itiraz edebilir. CHP’li yöneticiler, yargı süreçlerini aşırı siyasallaştırarak bu krizi iktidar muhalefet rekabeti gibi göstermeye çalışabilir. Batı’ya mektup yazarak, medyasına demeç vererek iktidarı şikayet edebilir.

Özgür Özel yönetimi ve onu destekleyenler zaten bunları yapıyor. Ancak CHP’nin çok katmanlı devam eden krizlerine bu yaklaşım çözüm olmaz. Aksine devam eden krizi daha da derinleştirir.

CHP’liler önce bu çok katmanlı krizin kök nedeni ile yüzleşmelidir. Aslında hem mevcut yönetim, hem de yönetime muhalif olanlar hem de CHP’yi destekleyen gazeteciler ve siyasi analizciler yargının konusu olan iddiaların hepsini biliyorlar. Geçmiş açıklamalarına bakınca, özellikle CHP’yi destekleyen gazetecilerin bu konularda epeyce bilgiye sahip oldukları anlaşılıyor. Hatta Özgür Özel-İmamoğlu blokuna yakın olan gazeteciler bu konularda parti içinde konuşulanları geçmişte ifşa etmişler.

CHP’de giderek derinleşen bu krizin esas nedeni açık. Kılıçdaroğlu döneminde CHP geleneğinden gelmeyen daha pragmatist siyasetçilerin partiye eklemlenmesi ve ardından da bu siyasetçilerin parti yönetimini ele geçirmeye dönük hamleleri…

Daha somut bir ifade ile bu kriz, iktidar olamadığı yıllarda CHP’de siyaset yapanlarla, sonradan CHP’ye eklemlenenlerin hesaplaşmasıdır, kavgasıdır.

Bu krizin kök nedenlerinin ortaya çıkmasında Kılıçdaroğlu yönetimlerinin sorumluluğunu CHP’liler yadsımıyor. Geçmiş dönemlerde farklı partilerde siyaset yapanlar, muhalefetin en önemli partisi olan CHP’ye eklemlenerek yerel yönetimlerde aday oldular. CHP geleneğinden gelmeyen bu kişilerin, CHP’ye kolay eklemlenmesinin iki önemli nedeni vardı.

İlki; CHP yönetimi, geleneksel siyaseti ve siyasetçisiyle seçimi kazanamayacağına yönelik kendini gerçekleştiren bir kehanete sahipti. Kılıçdaroğlu, sağa açılarak bu tarihsel yükü ve baskıyı hafifleteceğini düşündü. Sağ siyasetten gelenler bunu bir fırsat olarak gördüler.

İkincisi de; siyasi kimlik ya da ideolojik duruştan daha çok pragmatik nedenlerle siyaset yapan bu siyasetçiler, CHP tabanının iktidar karşıtlığı ile kendilerini kolayca sahipleneceğini biliyorlardı.

Öyle de oldu. CHP’de aday oldular. İktidar karşıtlığında oluşan muhalif enerji ile belediyelerde seçim kazandılar. Ancak, bu ekipler yerel yönetimlerdeki sahip oldukları iktidar ve kentsel rantlarla yetinmek istemiyorlardı. Kendilerini CHP’ye eklemleyen Kılıçdaroğlu’nu da bir tarafa bırakarak CHP’yi ele geçirmek istediler. İstanbul’dan süreci başlattılar.

Büyükşehirlerin kentsel rantları, istihdam olanakları ve medya desteği ile partiye sonradan eklemlenenler parti içi rekabette “kaynak üstünlüğünü” ele geçirdiler. Kılıçdaroğlu ve ekibini bu kaynak üstünlüğü ile devirdiler.

Kaynak üstünlüğüne sahip yeni yönetimle rekabet edemeyince, eski yönetimi destekleyenler, süreci mahkemeye taşıdılar. Parti içi iktidar mücadelesinde mahkemeye sunulacak delilleri de topladıkları anlaşılıyor.

CHP’nin krizini yargısal süreçler üzerinden tartışmak, olanları perdelemeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Yargısal süreçler bir sonuçtur. Süreci mahkemeye taşıyan CHP’lilerdir.

Değişimcilerle-eski yönetim yanlılarının hesaplaşma süreci, CHP’de krizi daha da derinleştirecek. Çünkü, partinin eski ve yeni yöneticileri bu krizi, “akil CHP’lilerin arabuluculuğunda” çözmek istemiyorlar.

Halbuki yargı ne karar verirse versin, CHP kendi sorununu çözebilir. Ancak bunu yapmak, parti içi rekabette birilerinin kaybıyla sonuçlanacağından, sorumluluğu iktidar ve yargıya yüklemek daha fazla çıkarlarına geliyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.