enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:47 Almanya, Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak görüyor…
00:38 Fatih Sultan Mehmet’in Macar Orban’a döktürdüğü Şahi topu, dünya tarihinde bir devrin kapanışını simgeler.
00:25 İstanbul Ticaret Odası (İTO), Ekimde fiyatı en çok artan ve azalan ürünleri açıkladı…
00:23 TBMM Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam edecek…
00:21 Terörsüz Türkiye’de Gelinen Süreç ve Sonrası
00:11 TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: Bahis soruşturması yaklaşık 3 bin 700 sporcuyla devam edecek
00:04 Lübnan Ne Yapmak İstiyor?
20:45 Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), “5. Küresel Medya Buluşması” Alanya’da başlıyor
06:52 Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımlarını artıran aktif yaşam merkezleri yeniden yapılandırılıyor…
00:59 İçişleri Bakanı Yerlikaya: Suriye’ye dönenlerin sayısı 550 bini buldu
00:55 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yıkım kararlarına karşı açılan davaların yüzde 92’si karara bağlandı”
00:54 Mamdani Rüzgârı: Demokrat Parti’nin Sol Popülizmle İmtihanı
00:50 Moskova’da Kritik Buluşma: Rusya’nın Suriye Politikası ve Ortadoğu’daki Güç Dengeleri…
00:49 Yapay zeka ‘bencil’ davranmayı öğreniyor
00:47 Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Dr. Enes Eminoğlu Bakü’de Genç MÜSİAD’ın organizasyonu’nda konuştu…
00:44 Hakan Fidan Irak’ı ziyaret edecek
00:41 Beşiktaş Kulübü olağan idari ve mali genel kurulu, bugün gerçekleştirilecek…
00:29 İletişim Başkanı Duran: Ortak geleceğimizi inşa etmeye kararlıyız
00:27 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’da yüksek seyreden kira fiyatlarının hepimiz farkındayız”
00:21 Trump-Xi Görüşmesi: Soğuk Barış mı? Denge Arayışı mı?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cep delik cepken delik!

Cep delik cepken delik!
13 Eylül 2022
438
A+
A-

Ekonomi doktoru diye bir meslek grubu olsaydı, günümüzde nabız yoklamaya eminim korkardı.  Kalp krizinden ex olan öyle çok hastası var ki, tedavi yöntemi bir an önce bulunmazsa, ülke gündemini çok ciddi bir sorun bekliyor.

Az az ve sık sık alışveriş yapmak makbul oldu - Retail TürkiyeMatematik profesörlerinin bile işin içinden çıkamadığı mutfak problemlerini, artık Ayşe Teyze de çözmekte güçlük çekiyor. Bugün karşılaştığım bir manzara, gerçekten durumun özeti niteliğindeydi. Tanınmış bir süpermarketler zincirine alış veriş için gittiğimde, kendimi sanki yurtdışına tatile gitmişim gibi hissettim.

Alış veriş yapanlar sadece yabancılardı ve vatandaşlarımız sadece fiyatlara bakıyordu. Reyonlara bakarken hissettiğim sadece doygunluk hissiydi ve o duyguyu hisseden tek vatandaş olmadığıma da eminim. Şuan mevcut durum üzerinden felaket senaryoları üretip, hastaya ömür biçmek bir seçenek olsa da, iyi bir doktorun hastasını kurtardığı kahraman olmayı tercih etmişimdir her zaman. Peki nasıl olacak bu iş. Kısa vadede yaraların sarılması kolay olmasa da, orta ve uzun vadede alınacak önlem paketleri ile sağlıklı günlerimize kavuşabileceğimizi ümit ediyorum.

Öncelikle “Köylü milletin efendisidir  sözünün hakkını verip, tarım ve hayvancılığı canlandırarak yerli üretime başlamalıyız. Bu esnada teknoloji ve bilimden faydalanıp en yüksek verimliliğe ulaşmalıyız. Bunu yaparken de toprağın gerçek sahibine köylüye, çiftçiye danışmalıyız. Çünkü toprağı yeşerten eller onunla temas edenlerdir, ruhundan anlayanlardır. Tohumlar, fidana…Fidanlar, hasata dönmeli yurdumda.

Toplumsal barışın sağlanması için, kıt kaynakların doğru kullanımı ve dağılımı önemlidir. Dünyadaki tüm kaosun nedeninin, kaynakların adil dağılmamasından çıktığı göz önünde bulundurulduğunda, üretimle kaynak artırımının insanlığa fayda sağlayacağı aşikardır. Temel yaşam kaynaklarımıza sahip çıkmak, her bireyin öncelikli görevlerinden biriyken zaman içinde maalesef pek çoğumuz, bu görev bilincinden uzaklaşarak bencilce toplumun zararına hizmet eden bireyler haline gelmişiz.

Üstelik işin acı tarafı da bir çok kişinin bunu farkında olarak yapması. Neden? Daha çok zenginleşmek için. Çünkü para kıt kaynaklara ulaşmanın aracı ve paraya sahip olmak için her yol mübah mantığı ile dünya her geçen gün daha fazla sayıda insan için yaşanmaz hale geliyor. Çünkü yoksul insan sayısı her geçen gün artıyor.

Geçtiğimiz hafta, pazarın nabzını ölçtüğümüz çeşitli semt pazarlarında, vatandaşlar kadar pazarcıların da durumun gidişatından endişe ettiklerini gördük. Tohumdan, pazara gelene kadar artan maliyetlerin tezgahlara yansıması, vatandaşlar kadar pazarcıları da rahatsız etmekte. Dolmayan Pazar arabaları, boşalmayan tezgahlar iki tarafı da ekonominin mağduru yapmakla kalmayıp, toplumda öğrenilmiş çaresizliğin de temel göstergesi olmaktadır.

Yani bu bütçe cep delik, cepken delik" - Yeni Soluk

Ekonomideki kara delik git gide büyümekte, vatandaşa adeta “cep delik, cepken delik” dedirtmektedir. Bu gidişatın sonu nereye kadar bilinmez ama, dünyayı bekleyen küresel ısınma ve beraberinde getireceği daha büyük sorunlara odaklanmamız gereken anda, çok daha küçük ölçekli sorunların üstesinden gelinememesi kabul edilemez.

Bu nedenle, geçecek, diye ümit ederken her bireyin gerek bedenen, gerek fikren üretime bir tohum ekmesini bekliyorum. Çünkü, her bireyin dünyaya geliş amacında bir fayda olduğunu düşünmek, yaşamı anlamlı kılıyor. Umarım her birey, üretime katılarak yaşama bir anlam katar.

Sevgilerimle…

Gül KABACAOĞLU

***

Yazar hakkında: 

Gül KABACAOĞLU, 1984 şubatının 19’unda İzmir de dünya ya gelen şair daha küçük yaşlarda sanata ve edebiyata ilgi duymaya başladı. İlk okulu Özkanlar ilk öğretim okulunda tamamlayan şair daha sonra Suphi Koyuncuoğlu orta okulunda orta öğretimine devam etti. Kompozisyon derslerinde ki başarısı edebiyat öğretmenleri tarafından takdir edilmeye başlandığında, içine kapanıklığını kalemiyle giderebildiğini farkeden şair, kendini şiir ve yazılarıyla anlatmaya başladı. Suphi Koyuncuoğlu lisesi’nin süper bölümünde öğrenimine devam ederken katıldığı şiir yarışmasında ‘Gülüm’ Şiiriyle kazandığı birincilik ödülü şairin ilk derecesi oldu. Aynı zamanda müzikle ilgilenen Kabacaoğlu ‘İzmir İl Milli Eğitim Türk Sanat Müziği Korosu’ nda dört yıllık aldığı eğitim sonrasında, kendini şiirlerin yanında besteleriyle de ifade etmeye başladı. Kabacaoğlu’nun hayatında sanatın her dalı önem taşıyor, Amatör olarak yaptığı resimler, yazdığı şiirler ve bestelediği şarkılar şaire göre olgunlaşmasında ve hayat persfektifini oluşturmasında büyük rol oynuyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri mezunu olan şair ve yazar, edebiyatla amatör olarak ilgilenmeye devam ediyor.

[UHA Haber Ajansı, 13 Eylül 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.