enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:50 Kartepe’de Açık Hava Sinema Keyfi Başladı
00:46 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fuat Sezgin, büyük bir ilim insanıydı
00:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Orman yangınlarında sorumluluğu olduğu tespit edilen 31 kişi gözaltına alındı
00:32 (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan iş insanı Murat Kapki’ye ait iki depoda tarihi eser ele geçirildi
00:24 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “(ABD-İran) Uzlaşma ihtimali var”
00:23 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Hazreti Muhammed’in karikatürünü yayımlayan dergiye adli soruşturma başlatıldı
00:21 Bakan Yerlikaya: 50 binin üzerinde vatandaşımız güvenli bölgelere alındı
00:14 İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan iş insanı Murat Kapki’ye ait 5 milyon değerinde kıymetli eşya ele geçirildi
00:10 Uluslararası Sistemde Azerbaycan’ın Jeopolitiği ve Dış Politikasının Temel Öncelikleri
00:03
00:01 Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, “ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’ye yaptırımları kaldıracak”
12:07 Muhalefet açığının ürettiği maliyet
10:45 Nizip Ticaret Odası Meclis Başkanı Bekir Karabacak, İstanbul’da 4. Tarım Ekosistem Buluşması’na katıldı
09:52 Kabine bugün toplanacak
06:54 Dışişleri Bakanı Fidan, NATO üyelerinin gelecekteki 10 yıl içerisinde savunma harcamaları iki ayrı kalemde yüzde 5’e çıkacak!
00:45 PSG, Inter Miami’yi farklı geçti
00:33 Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay: “Balkanların refah ve istikrarı için yeni köprüler inşa etmede gençlerin ve kadınların rolü önemli!”
00:26 Dronlar ve Füzelerle Değişen Muharebe Dinamikleri
00:21 Manchester City – Al Hilal maçı TRT Spor’da
00:13 Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası TRT ekranlarında
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Bir Amerikan Tiyatrosu: “Protect the Prince”

Bir Amerikan Tiyatrosu: “Protect the Prince”
4 Mart 2021
2.115
A+
A-

Anlaşılan ABD’de ulusal çıkarları tanımlama gücü ve yetkisine sahip olanların bu gerçeği görecek öngörüsü yok ya da Amerikan halkından çok bazı lobilerin çıkarlarını önceliyorlar.

            Prof. Dr. Kemal İNAT

CIA raporunda Cemal Kaşıkçı suikastıyla ilgili olarak Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın sorumluluğu açık bir şekilde yer almasına rağmen Biden yönetimi Prens’i yaptırımlar listesine dâhil etmek istemiyor. Hâlbuki başkanlık yarışı sırasında Biden, Kaşıkçı’nın ölümünden sorumlu olan Suudi liderleri hesaba çekeceğini söylemişti.

Şimdi ne değişti?

Biden artık Amerikan Başkanı oldu ve dış politikasını şekillendirirken insan haklarına göre değil, ABD’nin stratejik çıkarlarına göre hareket etmesi gerektiğini düşünüyor. İnsan hakları sadece başka ülkelerin içişlerine müdahale etmek istediklerinde faydalı bir argüman olarak işe yarıyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki katıldığı bir televizyon programında, “Tarihsel olarak ve hatta yakın tarihte, Demokratik ve Cumhuriyetçi yönetimler, diplomatik ilişkilerimizin olduğu ve hatta diplomatik ilişkimizin olmadığı yabancı hükûmetlerin liderlerine yaptırımlar uygulamamıştır” sözleriyle Prens Selman’a yaptırım uygulanmamasını açıklamaya çalıştı.

Öncelikle Prens Selman Suudi Arabistan Kralı değil. Adı üstünde Veliaht Prens ve ayrıca savunma bakanlığı görevi var.

2018 yılında Rahip Brunson davası nedeniyle ABD’nin, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı aldığı yaptırım kararlarını hatırlayalım. Gül ve Soylu’nun Suudi Savunma Bakanı Prens Selman gibi Amerikan yaptırımlarından kurtulması için Rahip Brunson’ı parçalayıp cesedini yok etme emrini vermeleri mi gerekiyordu?

Rahip Brunson’ın yargılanması nedeniyle Türk bakanlara yaptırım uygulayan ABD’nin Kaşıkçı cinayetindeki sorumluluğu bizzat CIA tarafından ortaya konulan Prens Selman’a yaptırım uygulamaktan kaçmasının nedeni nedir?

Beyaz Saray Sözcüsü Psaki bunu, “Suudi Arabistan ile istihbarat paylaşımları, füze saldırıları ve tehditlere karşı savunma gibi önemli ilişkilerimiz var” ifadeleriyle açıklıyor. Biden, ABD’nin ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ediyormuş ve ulusal güvenlik ekibi Prens Selman meselesinde bu şekilde hareket etmesinin Amerikan ulusal çıkarları için en uygun yaklaşım olduğunu söylemiş.

Tamam anladık, derdiniz insan hakları falan değil, ulusal çıkarlarınıza göre hareket ediyorsunuz. Bu hep böyleydi zaten. Siz insan hakları ve demokrasi dediğinizde de aslında derdinizin ne olduğunu biliyorduk.

Ama Orta Doğu’da Türkiye’ye her türlü baskı ve düşmanlığı yapıp Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerle kurduğunuz ortaklığın ulusal çıkarlarınız için en uygun davranış olduğunun muhasebesini iyi yaptınız mı?

Bu ortaklığa YPG gibi terör örgütlerini dâhil etmeniz gerçekten Amerikan ulusal çıkarları açısından doğru adım mı?

Yoksa Orta Doğu’da kurduğunuz bu ortaklıklar ve doğal olarak bu ortaklıkların neden olduğu düşmanlıklar Amerikan ulusal çıkarlarından çok bu ülkede etkili olan bazı lobilerin çıkarlarına mı hizmet ediyor?

Belki Türkiye’nin Suudi Arabistan ve BAE gibi hesapsız ve pazarlıksız bir şekilde her türlü Amerikan silahlarını alacak parası ve isteği yok, yine Türkiye’nin Orta Doğu’da İsrail eksenli oluşturulmaya çalışılan ittifaka katılmaya ve Filistin-İsrail sorununun Siyonist lobinin istediği gibi çözülmesine destek vermeye niyeti yok. Ama giderek şiddetlenmesi beklenen küresel güç mücadelesinde Türkiye mi daha değerli bir müttefik yoksa Suudi Arabistan ve BAE mi?

Anlaşılan ABD’de ulusal çıkarları tanımlama gücü ve yetkisine sahip olanların bu gerçeği görecek öngörüsü yok ya da Amerikan halkından çok bazı lobilerin çıkarlarını önceliyorlar.

[UHA Haber Ajansı, 04 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.