Analist Hazel Çağan Elbir: Avrupa Birliği’nin Türkiye 2025 raporu…
* Her sene olduğu gibi, Avrupa Komisyonu Türkiye Raporu’nu yayınladı. 4 Kasım 2025’te yayınlanan rapor, ilerleme kaydedilen konulardan bahsetse de Türkiye’nin ilerleme yolundaki çabalarını göz ardı eden bazı değerlendirmeleri de barındırıyor.
* Uzman-Araştırmacı Hazel Çağan Elbir, bu analizinde, 114 sayfalık raporda öne çıkan noktalardan Türk dış politikası kapsamına giren konuları UHA / İnternational News Agency’na değerlendirdi.
UHA / İnternational News Agency
ANKARA, 24 KASIM 2025 – Avrasya İncelemeleri Merkezi’nden (AVİM), Avrupa Birliği, Türkiye – ABD İlişkileri, Kafkasya, Propaganda Çalışmaları, Terörizm konularında Uzman-Araştırmacı Hazel Çağan Elbir, bu analizinde, 114 sayfalık raporda öne çıkan noktalardan Türk dış politikası kapsamına giren konuları UHA / İnternational News Agency’na değerlendirdi.
Avrupa Komisyonu 2024 ve 2025 arasındaki farklılıklar nelerdir?
Uzman-Araştırmacı Hazel Çağan Elbir, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecinin, 2024 raporunda belirtildiği gibi, 2018’den beri devam eden durgunluk durumunu koruduğunu ve 2025 raporuyla bu temel durumun değişmediğine dikkat çekti.
Hazel Çağan Elbir, AB Konseyi’nin, Aralık 2024’te yayımladığı sonuçlarda, ülkedeki demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarındaki süregelen ve derin endişe verici durum nedeniyle üyelik müzakerelerinin durma noktasına geldiğini ve yeni fasılların açılıp kapatılmasının düşünülemeyeceğini yinelediğinin altını çizdi.
Türkiye’nin Ortak Dış Güvenlik ve Savunma Politikası (ODGSP) ile uyum oranının 2025 rapor döneminde daha da düşerek yüzde 4 olarak kaydedilmesinin, AB üyeliği yönündeki stratejik hedefiyle çelişmeye devam eden önemli bir nokta olarak vurgulandığını hatırlatan Elbir şunları söyledi:
“Buna karşın, AB-Türkiye ilişkilerinin karşılıklı yarar sağlayan alanlarda aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde yeniden geliştirilmesi çabaları sürdürülmekte olup, bu işbirliğinin ilerlemesi özellikle Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına ve ilerlemesine bağlanmıştır. Kıbrıs konusunda, Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) tanımayı reddetmesi ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olarak iki devletli çözüm tezini savunması 2025 rapor döneminde de değişmemiştir”.
Hazel Çağan Elbir, Türkiye’nin, Ek Protokol’ün tam ve ayrımcı olmayan şekilde uygulanması yükümlülüğünün (malların serbest dolaşımı ve doğrudan ulaşım kısıtlamaları dahil) yerine getirmediğini, ayrıca, uluslararası kınamalara rağmen Maraş’ın tüm çitlerle çevrili alanını açma eylemlerini geri almamış ve fait accompli durumunu pekiştirdiğini vurguladı.
2025 raporlama dönemindeki yeni bir endişenin, Temmuz 2025’te uluslararası tanınmayan bölgelerde mülklerini ziyaret eden beş Kıbrıslı Rum’un tutuklanması ve yargılanması olduğunu hatırlatan (AVİM) Uzman-Araştırmacı Hazel Çağan Elbir, “Ancak diplomatik düzeyde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi’nin atanması ve Komisyon’un da kendi Özel Temsilcisini (Johannes Hahn) atamasıyla müzakerelerin yeniden başlamasına aktif destek verilmesi taahhüt edilmiştir” dedi.
Hazel Çağan Elbir, Doğu Akdeniz’de ise, Türkiye’nin 2021’den bu yana yetkisiz sondaj faaliyetlerine devam etmeyerek olumlu gidişatı sürdürdüğünü, AB’nin ise kısıtlayıcı tedbirler çerçevesini Kasım 2025’e kadar uzatmasına rağmen, yaptırıma tabi kişi sayısının iki kişiden bire düşmesiyle gerilimin azaldığının gözlemlendiğine işaret etti.
Yunanistan ile ilişkilerde, 2024 rapor döneminde başlayan pozitif iklim ve yeniden angajmanın (yüksek düzeyli toplantılar ve kısa süreli turist vizesi uygulamasının genişletilmesi) devam ettiğini alatan Elbir, “Bununla birlikte, 2025 raporu, denizcilik alanındaki gerilimin arttığını göstermektedir; Türkiye, Yunanistan’ın Deniz Mekânsal Planı’nın yayınlanmasını reddetmiş ve özellikle Yunanistan’ın yargı yetkisi altındaki alanlara uzanan iki deniz parkı kurma niyetini duyurarak itirazlarda bulunmuştur. Ayrıca, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (EEZ) ihtilafları çözülememiş ve Yunan karasularındaki ihlal olaylarında fark edilir bir artış rapor edilmiştir. 2024 ve 2025 raporlarında 1995 tarihli casus belli ilanı ise halen yürürlükte olduğuna dair ifade bulunmaktadır” dedi.
Kıbrıs Meselesi
Raporda dikkat çeken en önemli konulardan biri olan Kıbrıs meselesine de değinen Uzman-Araştırmacı Hazel Çağan Elbir, şöyle devam etti:
“AB’nin Kıbrıs’ta tarafgir tutumu, Doğu Akdeniz enerji denkleminde Türkiye’yi dışlama stratejisinin parçasıdır. Mavi Vatan doktrini ve KKTC’nin eşit egemenliği, Türkiye’nin kırmızı çizgisidir. AB’nin bu çizgiyi yok sayması, barış sürecini çıkmaza sokmaktadır. Rum Yönetimi’nin 2004’ten beri AB üyesi olması, Kıbrıs Türk halkının eşit egemenlik hakkını yok sayan bir hukuksuzluktur. BM parametreleri (Annan Planı, 11 Şubat 2014 Belgesi) iki eşit halk, iki devlet esasına dayanmaktadır. AB, Rum tarafının maksimalist taleplerini BM kararları olarak sunmaktadır”.
Sonuç
Hazel Çağan Elbir, yorumunun ‘Sonuç‘ bölümünde de, Avrupa Komisyonu’nun 2025 Türkiye Raporunun, Türkiye’nin stratejik yükselişini dizginleme ve iç siyasi dengelerine müdahale aracı olarak kullanılmış siyasi bir belge olduğuna dikkat çekti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, AB üyeliği stratejik hedefinde kararlı olduğunu belirten AVİM’in Uzman-Araştırmacı Hazel Çağan Elbir, sözlerini şöyle noktaladı:
“Ancak bu hedef, eşit egemenlik, karşılıklı saygı ve ahde vefa ilkeleriyle yürütülecektir. AB’nin, Türkiye’nin içinde bulunmadığı bir Avrupa güvenliği ve refahı inşa edemeyeceği gerçeği, raporun satır aralarındaki teslimiyetle ortadadır. Türkiye, milli çıkarlarını koruma iradesiyle, yapıcı diyalog kapısını açık tutmakta, ancak siyasi dayatmalara boyun eğmeyeceğini kararlılıkla ortaya koymaktadır”.
***
Yazar hakkında
Hazel Çağan Elbir, 2008 yılında Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisans derecesini 2012 yılında ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Ermeni Terörü ve Türk Basını (1973-1984)” başlıklı tezi ile aldı. Yüksek lisans tezi aynı başlıkla 2017 yılında Almanya’da bulunan yayınevi Manzara Verlag tarafından kitap olarak yayınlanmıştır.
2006 yılında TBMM’de, 2007 yılında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM)’da ve Global Strateji Enstitüsü’nde staj yapmıştır. Yine 2007 yılında Avusturya’nın Graz şehrinde düzenlenen Model Avrupa Parlamentosu projesine katılmıştır. 2008 yılında Global Strateji Enstitüsü’nde dört ay süreyle Balkan Uzmanı olarak görev almıştır. Yüksek lisans yaparken 2011 yılında Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM)’de de staj yapan Çağan Elbir, Şubat 2012 tarihinden bu yana AVİM bünyesinde analist olarak çalışmaktadır. Hali hazırda Atılım Üniversitesi’nde Politik Ekonomi doktora adayıdır.
Çağan Elbir’in araştırma konuları arasında Avrupa Birliği, Türkiye – ABD İlişkileri, Kafkasya, propaganda çalışmaları, insanlığa karşı suçlar ve terörizm yer almaktadır.
Çağan Elbir her gün AVİM Günlük Bülten’in Avrupa bölümünü hazırlamaktadır.