Akbelen Ormanı’nda yapılmak istenen kömür ocağında Arkeolojik kalıntılar bulundu
İklim Haber’den Bulut BAGATIR, her hafta Yeşil Mutabakat, fosil yakıt ve yenilenebilir enerji sektörleri ve yeşil iyileşme çerçevesinde yaşanan gelişmeleri bir araya getirip okuyucularına sunuyor.
İşte geçtiğimiz hafta yaşananlar:
Akbelen Ormanı’nda Yapılmak İstenen Kömür Ocağında Arkeolojik Kalıntılar Bulundu Bir süredir İkizköylülerin, müze müdürlüğünün bazı arkeolojik kazı çalışmalar, örneklemeler yaptığını söylemesinin üzerine 15 Haziran’da Akbelen Ormanı sahaya inen Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, arkeolojik kalıntıları belgelediklerini belirtti.
Atal, bulunan kalıntıların doğal bir şekilde oluşamayacak kadar düz bir şekilde kesildiğini ve neredeyse kesin olarak bunların geçmiş uygarlıklara ait olduğunu söyledi.
Daha önce Işıkdere Mahallesi’nin kamulaştırılmasına değinen Atal, mahallenin kamulaştırma kılıfında gasp edildiğini söyledi ve ekledi: “Burada daha önce Işıkdere mahallesini kamulaştırmışlardı, daha doğrusu kamulaştırma kılıfı altında gasp etmişlerdi. Şu anda Türkiye’de kamulaştırma ismi altındaki işlemler halkın mülksüzleştirme politikasının bir aparatı olarak kullanılıyor ve halkın mülkiyeti şirketler lehine gasp ediliyor. Şu andaki sistem tamamen buna çanak tutacak, bunu ayarlayacak şekilde tasarlanmış.”
Türkiye’nin Dört bir Yanından Yaşam Savunucuları Direnişin Sürdüğü Akbelen’de Buluştu Muğla Akbelen’de köylülerin kömür ocağına karşı başlattığı nöbet sürüyor. 2021 yılının Nisan ayında başlatılan eyleme, Türkiye’nin birçok kentinden STK ve aktivistlerden destek geldi. Akbelen’de bir araya gelen yaşam savunucuları dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Nöbet eylemine dayanışmak için gidenler arasında Van Çevre Derneği üyeleri de yer aldı. Grupta yer alan çevre aktivisti Arzu Dinçer, söz konusu ziyaretin geç kalınmış bir adım olduğunu söyledi. Dinçer, “Cennet gibi bir yer. Ancak tahribat büyüktü. Maden sahasından çıkan tozlar zeytin ağaçlarını kaplamıştı. Doğu ile Batı çevre konusunda buluşmalı. Hatta geç bile kaldık.”
El Niño Geri Dönüyor: Aşırı Hava Olaylarının Ana İtici Gücü Olabilir 3 yıllık La Niña’nın Mart’ta resmen dağılmasının ardından Haziran 2023’te El Niño’nun geri döneceği tahmin ediliyor.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu ve Fizik Bölümü Yarı Zamanlı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, okyanus/atmosfer birleşik olayı olan El Niño’nun küresel tarımsal üretim ve gıda güvenliği için yüksek riskler oluşturan aşırı hava olaylarının ana itici gücü olabileceğini söyledi.
2022’de akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalan insan sayısının 53 bölgede 222 milyon olması bekleniyordu. Açlık Noktaları’nın son raporuna göre gıda güvensizliğindeki artışın sebepleri; çatışmalar, ekonomik şoklar ve aşırı hava koşulları.
Bonn’daki İklim Müzakereleri Yavaş İlerleme Nedeniyle Hayal Kırıklığı Yarattı Bonn’daki iklim müzakereleri, son iki haftada kaydedilen yavaş ilerlemenin yarattığı hayal kırıklığı ile 15 Haziran’da sona erdi. Bu görüşmeler yılın ortasında önemli bir an olarak görülüyor ve Kasım ayındaki iklim zirvelerinin tonunu belirliyor. Bonn’da kararlar alınmıyor ancak COP’ların gündemini belirlemek ve ülkelerin pozisyonlarını belirtmek için bir fırsat oluşturuyor. Bonn görüşmelerinde Küresel Emisyonlar Durum Değerlendirmesi, adaptasyon, kayıp ve zarar ve finans gündemdeydi.
COP28 Başkanı Sultan Al Jaber’in geçen hafta Bonn’a gerçekleştirdiği ziyaret, hem COP Başkanı hem de ulusal petrol şirketi ADNOC’un CEO’su olarak üstlendiği role ilişkin incelemeler devam ederken gerçekleşti. Bonn’da müzakereciler suçlama oyunu oynadı ve birbirlerini yetersiz eylemlerinden dolayı suçladı.
AB Emisyonlarını 2040’a Kadar En Az Yüzde 90 Azaltabilir Avrupa İklim Yasası ile kurulan Avrupa İklim Değişikliği Bilimsel Danışma Kurulu, hem adil hem de uygulanabilirliği ele alan bilime dayalı bir değerlendirmeye dayanarak, 1990 yılına göre 2040 yılına kadar AB emisyonlarının yüzde 90-95 oranında azaltılmasını öneriyor. AB’nin iklim değişikliği danışma organının yeni yayımladığı “AB çapında 2040 iklim hedefinin ve 2030-2050 sera gazı bütçesinin belirlenmesi için bilimsel tavsiyeler” başlıklı raporunda, AB kurumlarına 2040 iklim hedefi ve 2030-2050dönemi için AB sera gazı emisyon bütçesine ilişkin bilime dayalı bir tahmin sunuyor. Danışma Kurulu, Paris Anlaşması’nın hedefleri doğrultusunda 2050 yılına kadar AB’de iklim nötrlüğünün sağlanmasına yönelik bilimsel temelli mevcut en son seragazı emisyon senaryolarının kapsamlı bir değerlendirmesini yaptı. Hem adil hem de uygulanabilirliği dikkate alan titiz analizlere dayanan bulgular, iklim değişikliğini ele almak için iddialı eylemlere duyulan acil ihtiyacı vurguluyor. Rapor ayrıca, gerekli emisyon azaltımlarına ulaşmak için olası yolları ve ilgili kapsayıcı politika seçeneklerini de ana hatlarıyla ortaya koyuyor.
Gazeteci* Bulut BAGATIR