enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:56 Güvenlik Garantilerinde Stratejik Uyum Sorunu
00:44 CHP heyetini ağırlayan KOTO’dan Terörsüz, barış ve hoşgörü içinde bir Türkiye’ vurgusu
00:40 KİTAP: Yeni Suriye ve Uluslararası Aktörler
00:37 Amazon Havzası’nda yer alan sekiz Latin Amerika ülkesi, Brezilya’nın Yağmur Ormanı Fonuna Destek Sözü Verdi…
00:24 Türkiye Promosyon Sektörü, PROMOGIFT İstanbul 2025’te Buluşuyor
00:16 İllegal Yapıların Panzehiri: Daha Fazla Hukuk Daha Fazla Demokrasi
00:15 Terörsüz Türkiye, Van Saha Gözlemleri ve Marjinal Sol-PKK Çatışması
00:02 UHA/ İnternational News Agency’ndan ‘Gündem Spor’
09:42 Türkiye’de Nehir Havza Yönetiminin Yeni Kurumsal Yapısı 
08:55 SİHA’dan atılan Türk füzesi: Dünyada örneği yok
07:31 Terörsüz Türkiye hedefi için Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, bugün 6’ncı toplantısını gerçekleştirecek…
07:17 Soykırımın yeni yüzü: Kıtlık
00:52 Kanadalı foto muhabiri: Reuters, İsrail’in 246 gazeteciyi öldürmesinde sorumlu
00:46 İletişim Başkanı Duran: Malazgirt ruhu, Terörsüz Türkiye idealimizin yol haritalarından biridir
00:21 Hatay’ın genç sörfçüleri Kiel’de: Depremin Ardından Umut ve Dayanışma Dalgaları
00:17 Memur ve emeklisinin zammı bu hafta belli olacak
00:08 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, bölgede barış ve esenliğin teminatıdır
09:45 Türk dizileri Rusya’da rekor kırıyor
09:34 Barajlar boşaldı, su kesintileri başladı. Türkiye’nin su yönetimi sorunları ve çözüm önerileri
00:59 Su çürümeden…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Adaletin eksik olduğu bir toplum nereye gider?

Adaletin eksik olduğu bir toplum nereye gider?
23 Mart 2025
13
A+
A-

“Adalet, toplumun yapı taşlarından biridir ve adaletin sağlandığı toplumlarda bireyler kendini daha güvende hisseder. Yasaların eşit şekilde uygulandığını bilmek, ayrımcılık veya iltimasın olmadığı bir ortamda hem halkın birbirine hem de yasa düzenleyicileri olan güveni artacağından, dayanışma gelişir. Bireyler adaletsizliğe uğradığını hissettiğinde, devlet kurumlarının dürüstlüğünü, diğer insanların niyetlerini sorgulamaya başlar. Sorgulamalar arttıkça da toplumsal doku zarar görür ve bireyler devlete güvenemez hale gelirler”.

Büşra ÇINAR, POLSAM YK&Psikolog-

*Detayı haberimizde!…

UHA / İnternational News Agency

Politik Stratejiler Araştırma Merkezi (POLSAM) Yönetim Kurulu Büşra Çınar - POLSAM | POLİTİK STRATEJİLER ARAŞTIRMA MERKEZİÜyesi ve Psikolog Büşra ÇINAR, POLSAM için kaleme aldığı “Adaletin eksik olduğu bir toplum nereye gider?” başlıklı yazısıyla ilgili UHA Haber‘e yaptığı değerlendirmede, toplumsal adaletin varlığından söz edebilmek için ekonomik ve hukuki adaletten mutlaka söz etmek gerektiğine dikkat çekti.
Psikolog Büşra ÇINAR, gelir dağılımındaki dengelerin korunmasının, herkesin temel ihtiyaçlara kolayca erişebilmesi ve fırsat eşitliğini destekleyen politikaların uygulandığında ekonomik adalet sağlanabileceğinin altını çizdi.
“Ekonomik eşitsizlikler arttığında, sosyal huzursuzluklar meydana gelmeye başlar ve toplumsal huzur zaman içinde kaybolur” diyen ÇINAR, şunları söyledi:
“Belli kesimlerin kaynakların çoğunluğuna erişmesi toplumda büyük bir adaletsizlik duygusuna yol açar. Hukuki sistem herkese eşit muamele etmeli ve bireyler hukuk karşısında eşit haklara sahip olduğundan emin olmalıdır. Aksi halde, hukuki sistemin yalnızca belli bir kesimin çıkarlarına göre hareket ettiğine inanıldığında, yargı kararlarında ayrımcılık yapıyorsa, belli bir kesimin yaptığı her şey kabul edilebilirken muhalif kimliğe sahip olanların ortada suç yokken bile en ağır şekilde yaptırıma maruz kaldığı görülüyorsa toplumun adalet algısı zedelenir ve bireyler sistemin meşruiyetini sorgulamaya başlar”.

(POLSAM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Psikolog Büşra ÇINAR, toplumsal adaletin bir diğer boyutunun da fırsat eşitliği olduğunu belirterek, “Eğitim ve istihdam gibi alanlarda fırsat eşitliğinin var olması, bireylerin yeteneklerini ortaya çıkarması ve potansiyeli doğrultusunda adım atabilmesi için önemlidir. Bazı gruplar etnik kimlik, cinsiyet, sosyal sınıf, siyasi görüş gibi sebeplerle sistematik bir ayrımcılığa maruz kalıyorsa, bu durumda toplumsal huzursuzluğun arttığı görülür” dedi.

Türkiye'de Adalet Algısı (Mayıs 2021) – Konsensus Araştırma & DanışmanlıkAdalet algısının, bir toplumun uzun vadede barışı koruyabilmesi için önemli olduğuna vurgu yapan Büşra ÇINAR, şöyle devam etti:

“Adaletin var olduğu toplumlarda güven duygusu artacağından toplumsal kuralları içselleştirmek daha kolaydır. Ancak adaletsizlik yaygınlaştığında, kişiler yasalara uymakta isteksiz hale gelip kuralları tamamen görmezden gelmeye başlayabilirler. Adalet algısının kaybolmasıyla haksızlığa uğradığını düşünen gruplar sosyal hareketler başlatabilirler. Çünkü tarihe bakıldığında genelde toplumsal hareketler adaletsizlik duygusunun yoğun olarak yaşanmasıyla başlamıştır. Protesto olarak adlandırılan bu hareketler aslında toplumun adalet arayışının bir sonucudur”.

Politik Stratejiler Araştırma Merkezi (POLSAM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Psikolog Büşra ÇINAR, POLSAM için kaleme aldığı “Adaletin eksik olduğu bir toplum nereye gider?” başlıklı yazısının son bölümünde, adil bir toplum için medyanın ve kamuoyunun da önemli bir rolü bulunduğunu açıkladı.

Büşra ÇINAR, adil olmayan uygulamaları, hukuksuzlukları duyurmanın, toplumsal baskı oluşturarak değişim için zemin hazırlayabileceğini belirterek, adalet olmadığında hiç kimsenin güvenliğinden söz edilemeyeceğini ve bireylerin iyi oluşunun yalnızca bireysel sebeplerle sınırlandırılmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Bireylerin iyi olabilmesi için toplumsal güven duygusunun, adalet duygusu, yasalara güvenebilmek gibi gerekliliklerin de bulunduğunu dile getiren (POLSAM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Psikolog Büşra ÇINAR, “Yani adaletin sürekli korunması, sadece bireylerin değil toplumun sağlığı için bir zorunluluktur. Unutmamak gerekir ki birimiz güvende değilsek, hiçbirimiz güvende olamayız” şeklinde kaydetti.

***

Yazar hakkında

1994 yılında Eskişehir’de dünyaya gelen Psikolog Büşra Çınar, ortaöğrenimini Ahmet Kanatlı Anadolu Lisesi’nde 2012 yılında tamamladı. Atılım Üniversitesi Psikoloji bölümüne 2013 yılında tam burslu olarak başlamış ve İngilizce olarak öğrenimini 2018 yılında onur öğrencisi olarak tamamlamıştır. Psikoloji eğitimi sırasında pek çok etkinliğe katılmış, sempozyum ve seminerlerde görev almış, Psikoloji alanında kendini geliştirmeye devam etmiştir. Lisans eğitimini tamamlamasının ardından aldığı eğitimlerle bilişsel davranışçı terapi, şema terapi, kısa süreli çözüm odaklı terapi ve duygu odaklı terapi yöntemlerinde kendini geliştirmiştir. Başlıca uzmanlık alanları anksiyete, erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özgüven problemleri, aile ve çift terapisi, iletişim sorunları, sağlıklı sınırlar oluşturma, depresyon, olumsuz duygularla başa çıkma, yürütücü işlev bozuklukları, travmalar gibi konulardan oluşmaktadır. 2018 yılından bu yana çeşitli özel kurumlarda psikolog olarak görevini icra etmiş, 2021 yılından itibaren ise özel bir kuruma bağlı olmadan bireysel olarak danışan görmeye devam etmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.