Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Standartlara uymayan 392 ceza infaz kurumunu kapattık”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ceza infaz sisteminin amacının, yalnızca suçluyu cezalandırmak değil, suçluları yeniden topluma kazandırmak ve toplumu suçtan korumak olduğunu ifade ederek, “Bu anlayışımızın bir parçası olarak, standartlara uymayan 392 ceza infaz kurumunu kapattık. Bugün itibariyle 405 cezaevinde 288 bin 959 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Personel sayımızı da 25 binden, 77 bine yükselterek, insan kaynaklarımızı 3 kat artırdık.” dedi.
UHA / İnternational News Agency
Cumhuriyet savcılıkları, ilk derece, istinaf ve temyizde toplam 11 milyon 472 bin 298 derdest dosya bulunduğunu bildiren Bakan Tunç, “2022 yılında yargı teşkilatımız ilk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere toplam 12 milyon 147 bin dosyada karar vermiştir. Nüfus, ekonomik ilişkiler, iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ve yeni suç tiplerinin ortaya çıkmasına bağlı olarak yargının iş yükü sürekli artmaktadır. Bu kapsamda, iş yükündeki artışı karşılayacak şekilde yargı teşkilatının kapasitesini güçlendirmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması amacıyla, yargıda “hedef süre” uygulaması yaptıklarını da dile getiren Adalet Bakanı Tunç, “hedef süre” uygulamasının istinaf yargılamasında da faaliyete geçmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Bakan Tunç, 21 yıl önce sadece 78 müstakil adalet sarayı varken bu sayıyı 366’ya yükselttiklerini, Ankara Adalet Sarayı’nın da ihalesinin gerçekleştirildiğini ve Türkiye’nin en büyük adalet sarayının Ankara’da yapılacağını aktardı.
Teknolojiyi de yargının hizmetine sunduklarını anlatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, görüşmeler sırasında yargıya yönelik eleştirilere de cevap verdi.
Bakan Yılmaz Tunç, görüşmeler sırasında yargının verdiği bir iki kararın gündeme getirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Yargının hatalı kararları da olabilir ama bu hatalı kararlar yine yargı mekanizması içerisinde istinafıyla, temyiziyle düzeltilme imkanı vardır. O nedenle 24 bin hakim ve savcımızı töhmet altında bırakacak genellemelerden de kesinlikle kaçınmak gerekir. Türk yargısı her zamankinden daha tarafsız ve bağımsızdır. 27 Mayıs darbesinde yargı mensupları darbecilerin mi yanında durdu darbe mağdurlarının mı yanında durdu? Darbe mağdurlarını, başbakanı, bakanları idama mahkum eden bir yargı vardı. 12 Eylülde Türk yargısı darbecilerin mi yanında durdu darbe mağdurlarının mı yanında durdu? Darbecilerin yanında durdu. 15 Temmuz da Türk yargısı milletin yanında durdu, darbecileri yargıladı.” (TBMM)