enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:34 Şirketlerden N’Aber!
10:25 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:02 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:35 Bolivya’da ‘Ekonomik Hal’
09:11 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:10 Devlet adamlığı, her istediğini yapabilme serbestliği değil; her yerde kendini sınırlayabilme iradesidir…
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:43 Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine Karşı Hak İhlalleri Devam Ediyor…
00:34 Otellerde kimlik fotokopisi dönemi bitti, turizmciler ulaştırma sistemlerini işaret etti
00:28 CHP Genel Başkanı Özgür Özel tartışmanın fitilini Brüksel’den ateşledi, AK Parti’den yanıt gecikmedi…
00:21 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
00:16 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını gerçekleştirdi…
00:16 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:02 Yunan Genelkurmay Başkanı Floros’un Tarihi Olayların Değerlendirilmesindeki Entellektüel Yaklaşım Eksikliği
00:02 Gazeteciler Cemiyeti Mobil Basın Evi, Gaziantep Üniversitesi’ni ziyaret etti
00:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültürel değerlerimizi evrensel bakışla harmanlayıp inşa etmeliyiz…
13:08 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
12:07 “Terörsüz Türkiye” süreci…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
00:59 Emine Erdoğan: Şeb-i Arus, sevgiyi merkeze alan bir irfan mirasıdır
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’nin yüz karası: KADIN CİNAYETLERİ

Türkiye’nin yüz karası: KADIN CİNAYETLERİ
18 Haziran 2025
8
A+
A-

Türkiye’de kadın cinayetleri hızlanarak sürüyor. Yıllardır süren bu cinayetleri önlemekte, engellemekte devlet aciz kalıyor. Ülkemizde kadın öldürmek en kolay eylem haline geldi. Hiçbir uygar ülkede bu kadar kolay, bu kadar rahat cinayet işlenemez. Kadın katilleri adeta ellerini kollarını sallaya sallaya eylemlerini gerçekleştiriyorlar. Cinayet tehdidine muhatap kadınların adliyeyi, karakolları, ilgili/yetkili birimleri haberdar etmelerinin hiçbir yararı olmuyor. Birçok kadın resmi makamların bilgisi dahilinde öldürülmüş oluyor. Hayatı/yaşama hakkı Türk kadını kadar tehdit ve tehlike altında olan başka ülke kadını yoktur. Kadınımız can güvenliği konusunda çaresizliğe mahkûm edilmiş durumdadır. Son derece mağdur, son derece mazlumdur.

Türkiye’de kadın cinayetlerinin faili yüzde 80-90 oranında kocalar oluyor. Bir kadın kocasını sevmediği veya başka bir gerekçeyle ayrılmak istediği için tek taraflı olarak mahkemeye başvurursa bunun cezası ölüm oluyor. Yine bir kadın oturup kocasıyla anlaşarak mahkeme kararıyla boşandıysa bu da kurtuluş olmuyor. Eski koca bir yerde boşandığına pişman olup boşandığı hanımla yeniden evlenmek istiyor ve bu amaçla boşandığı eşini ikna etmeye, olmazsa taciz etmeye, o da olmazsa tehdit etmeye başlıyor. Tehditler yalnızca ayrıldığı eşe değil, onun tüm ailesine yöneliyor. Bu yüzden birçok cani koca boşanmış olup da tekrar evlenmeye yanaşmayan eşini öldürmekle kalmıyor, ailenin diğer bireylerini de öldürerek katliam yapıyor. Aynı durum kocasının istememesine rağmen ayrılmak isteyen kadının ve ailesinin de başına geliyor.

“Zorla güzellik olmaz” diye bilinir, ama söz konusu cinayetlerin faili olan Türk erkeği zorla güzellik oldurmaya çalışıyor. Özgüvenleri dibe vurmuş, kof kibir ve bencillikleri tavan yapmış bu tür erkekler için önemli olan kendi duygu ve düşünceleridir. Karşı tarafın duygu ve düşüncelerinin hiç mi hiç önemi yoktur. İşte bu, kadını her yönden ikinci sınıf sayan ataerkil/feodal karakterdeki erkeğin tutumudur ve Türk erkeğinin birçoğu bununla maluldür. Bir toplumda tüm erkekler kadını her bakımdan kendileriyle eşit kabul edene kadar kadınların sıkı şekilde korunması şarttır. Türkiye’nin 2012 yılında kabul edip 2021 yılında ayrıldığı “İstanbul Sözleşmesi” gibi kapsamlı evrensel sözleşmelerden ayrılmak değil, bilakis ona ve benzerlerine sıkı sıkıya sarılmak gerekir.

Dindar/muhafazakâr çevreler Türkiye’yi “İstanbul Sözleşmesi”nden çıkarmak için çok baskı uyguladılar ve en sonunda başardılar. Şimdi de söz konusu sözleşmeye dayanarak 2012 yılında çıkarılan ve kadın haklarıyla ilgili çok önemli maddeler içeren 6284 no.lu yasaya karşı mücadele ediyorlar. Ama her gün kocaları tarafından hunharca, canavarca öldürülen kadınlar için bir tepkileri görülmüyor, duyulmuyor.

Türk kadınının en büyük şansızlıklarından biri de kendilerini koruyan, kollayan yasaların asla caydırıcı şekilde uygulanmamasıdır. Fazla olarak hem yasaların hem de yürürlükteki infaz sisteminin erkek lehine, kadın aleyhine yorumlanmasıdır. Türkiye’de gerek kadın cinayeti failleri gerekse başka cinayetlerin failleri müebbet hapis cezası bile alsalar en fazla 10-15 yıl yatıp kurtulacaklarına inanıyorlar. Bu yüzden cezalar caydırıcı olmuyor. Kadın katilleri de bundan dibine kadar yararlanıyorlar.

Kadının yaşam güvencesinden yoksun bırakıldığı bir ülke ne gelişmişlikten ne de çağdaşlıktan bahsedebilir. Kadının can güvenliğinin bulunmaması ülkesi için gerçek bir utanç sebebidir.

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yaz

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.