enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:49 11. Yargı Paketi Meclis’te kabul edildi
00:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi ile görüştü
00:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP vesayete teslim olmuş, baskılara direnememiş, sürecin önünü açacak hiçbir somut teklif getirememiştir.”
00:28 Karadağ, Türk vatandaşlarına vize muafiyetini yeniden başlatıyor
00:12 “Aşkabat Forumu: Çok Kutuplu Düzen Arayışında Barış ve Güvenin Yeni Parametreleri”
00:05 Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu…
11:19 Asgari Ücret Zammı Açıklandı: Yeni Tutar Net 28 075 TL! Türkiye’nin Nabzı Gündemde
07:14 SPD Başkanı Yıldız : Ankara su yönetiminde örnek bir başkent olmalı!
00:45 Finansın geleceği Ataşehir’de yazılıyor…
00:41 İletişim Başkanı Duran’dan Netanyahu’ya tepki
00:33 TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, “Filistin’deki sistematik zulme karşı sessiz kalmayı reddediyoruz”
00:26 SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor
00:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile görüştü
00:17 İzmir’de açılan “Hollanda & Türkiye Sergisi” büyük ilgi görüyor…
00:05 İletişim Başkanlığı “savunma sanayi projelerine yeterli ödenek ayrılmadığı” iddiasını yalanladı
00:02 İstanbul Havalimanı aralık ayında da Avrupa zirvesinde
00:01 Türk siyaset bilimci: Türkiye’nin artan rolü hem fırsatlar hem de riskler getiriyor…
20:26 400 yıllık dostluk ‘Ortak Miras’ sergisiyle taçlandı
09:33 1 Ocak’ta İstanbul’dan dünyaya “Gazze” mesajı verilecek
00:42 ABD ve İngiltere’de sağ çizgide yayın yapan üç gazete, İsrail eleştirisi yazara bedel ödetti…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye mi AB’ye, AB mi Türkiye’ye muhtaç

Türkiye mi AB’ye, AB mi Türkiye’ye muhtaç
24 Nisan 2024
809
A+
A-

Avrupa Birliği (AB), Yunanların ve Rumların tüm girişim ve baskılarına rağmen Aralık ve Mart zirvelerinde AB-Türkiye ilişkilerini ele almaktan kaçındı ve daha sonraki zirvelere erteledi.  17-18 Nisan’da Brüksel’de gerçekleştirilen AB Devlet ve Hükümet Başkanları Nisan Özel Zirvesi’nde de Yunan ve Rumlardan gelen baskılar nedeni ile konuyu kerhen “stratejik tartışma” kapsamında ele aldı.  

Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı 

AB Devlet ve hükümet liderleri, Ankara ile ilişkilerin ilerletilmesi için gerekli çalışmaların Perspektif: 2020 KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Ardından | Perspektif | SETAbaşlatılmasını kararlaştırırken bunun kuyruğuna da “50 yıldır dile getirilen Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri çerçevesinde çözümü için müzakerelerin yeniden başlatılması gerektiği” cümlesini eklediler. Oysa bu cümle Nisan zirvesinin sonuç bildirisinde olsa da, olmasa da değişen bir şey yok, olmayacak… 

Rumların ve Yunanların, Kıbrıs Türklerini yeni kurulacak devlete ortak yapmamak için olabildiğince savsakladıkları ve incir ipi gibi uzattıkları müzakereler kendilerinin maksimalist talepleri nedeni ile çökünce aniden kendilerinin hiç kulak asmadığı bu BM Parametreleri kıymete bindi ve Atlantik ittifakında yer alan her toplantıdan sonra yapılan açıklamaların kuyruğuna bu tavsiyeyi ekletmeye çalışıyorlar, son elli yıldır konuşulmasına ve uygulanamamış olmasına rağmen…  

Türkiye bölgede üzerinde baskı uygulanamayacak konumda

Google and the Recognition of “Türkiye” Over “Turkey” - Aesthetic TravelAB’nin tavsiyelerinin, kararlarının ve sair açıklamalarının geçerliliğinin olup olmadığı tartışma kaldırıyor. Eğer bu BM parametrelerinin geçerliliği olsaydı Yunanlar ve Rumlar tarafından çoktan uygulanır, Kıbrıs konusu çözülürdü.  Kıbrıs adasını Yunan toprağı yapmak ve Kıbrıs Türklerini ikinci sınıf azınlık konumuna düşürmek için elden geleni yaptıktan sonra baktılar gördüler ki Türkiye bölgede üzerinde baskı uygulanamayacak konumda, AB üyelikleri işe yaramayacak, o zaman elli yıldır uygulamaktan kaçındıkları BM parametrelerini öne çıkarmak gerekti. 

Gelelim AB devlet ve hükümet başkanları Nisan zirvesinin sonuç bildirisinde yer alan Türkiye ile ilgili bölüme; Kafa karıştıran ve AB-Türkiye ilişkilerine de değinen ortak bildiri, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell  ile AB Komisyonu tarafından hazırlandı.  

 Ortak Bildirinin içinde yer alan tavsiyelerle ilgili bölümde somut bir karar yok, mali kısıtlama yok, uygulama yok, ambargo yok, ticari kısıtlama yok, ekonomik yaptırım yok. Belli ki AB, Türkiye’ye baskı yapmayı ve karşısına almayı göze alamamış ve Yunan ve Rumların ağzını kapatacak bir şeyler yapalım diyerek, sonuç bildirisinin içine “geçerliliği tartışılır” bir tavsiye eklemişler. 

Rum lider Hristodulidis sonuç bildirinde GKRY lideri Hristodulidis'ten itiraf: Vatandaşlarımızı ve turistleri koruyamıyoruzyer alan AB-Türkiye ilişkileri ile ilgili bu paragrafı, “AB-Türkiye ilişkilerini Kıbrıs konusunda bağladım ve zafer kazandık” gibi kelimeler içeren bir cümle ile kendi halkına yutturmaya çalışsa da işin aslı öyle değil.  

En az on kez arka arkaya okuduğum bildiride, elli yıldır dillendirilen Kıbrıs sorununun BM parametreleri çerçevesinde çözümü tavsiyesine ilaveten açık ve net olarak “Avrupa Birliği’nin, Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamda ve Türkiye ile işbirliğine dayalı, karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinde stratejik çıkarı vardır. Türkiye’nin yapıcı katılımı, ortak bildiride belirlenen çeşitli işbirliği alanlarının geliştirilmesine yardımcı olacaktır” denilmekte.  

Belli ki çıkar dengeleri 21. Yüzyılın ikinci çeyreğine girilirken Türkiye lehine değişmiş. “Kıbrıs sorununun çözümünde hangi tarafın isteği daha baskın olacak” sorusunun yanıtı da önümüzdeki yıllarda daha net bir biçimde verilecek gibi… 

 ***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN 

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi 

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.