Avrasya İncelemeleri Merkezi’nde (AVİM) soykırım hukuku ve Türk-Ermeni ilişkileri alanında çalışmaları bulunan Araştırmacı-Analist Selenay Erva YALÇIN, “Azerbaycan-Ermenistan Barış Süreci: Paşinyan olumlu açıklamalarına bir yenisini ekledi…” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Araştırmacı-Analist Selenay Erva YALÇIN yazısında, “22 Kasım’da yapılan röportajda Paşinyan’a öncelikle yakın zamanda yaşanan istifa dalgası sorulmuştur. Bilindiği üzere mülakatın yapılmasından dört gün önce, 18 Kasım’da, İçişleri Bakanı da dâhil olmak üzere toplam altı hükümet yetkilisi, Paşinyan’ın Bakanlar Kurulu toplantısında yapmış olduğu “yönetimde değişikliğe gideceği” yönündeki açıklaması sonrası istifa etmiştir” diyor.[2]
Paşinyan’ın barış anlaşması sürecindeki ılımlı tavrının neredeyse “hainlik” olarak nitelendiren muhalefet kanadının ve bu tavra yöneltilen eleştirilerin şüphesiz bu değişikliğe zemin hazırladığını hatırlatan YALÇIN, “Paşinyan ise daha önce de belirttiği gibi “değişikliklerden” kastının şahıslara yönelik olmadığını, siyasette değişimlerin kaçınılmaz ve normal olduğunu mülakatta belirtmiştir. Ayrıca yaşanan değişimlerin yalnızca yetkilileri değil, genel itibariyle mevcut sistemi de kapsadığını eklemiştir” değerlendirmesinde bulunuyor..
Selenay Erva YALÇIN, Dış politikayla ilgili soruların ise tahmin edilebileceği gibi Azerbaycan ile ilişkiler ve taraflar arasında yapılması beklenen barış anlaşması ile alakalı olduğuna vurgu yapıyor ve İki tarafın da esasen anlaşmayı imzalamaya hazır olduğunun, fakat 3 madde (Anayasa değişikliği, uluslararası mahkemelerde karşılıklı davaların geri çekilmesi, AB gözlemcilerinin Ermenistan’dan çekilmesi) üzerinde mutabık kalınamadığının bilindiğini ifade ediyor.
Bu üç husus konusunda Ermenistan’ın ayrı ayrı mevcut politikası sorulduğunda Paşinyan’ın, anayasa değişikliği konusunda, siyasi duruşlarının değil Anayasa Mahkemesi tarafından bu konuda verilmiş kararının[3] önemli olduğunu belirttiğini dile getiren Araştırmacı-Analist YALÇIN, “Anayasa Mahkemesinin kararına göre ise Anayasa’da lafız olarak yer almayan hiçbir Bağımsızlık Bildirgesi metninin hukuki geçerliliği olmayacağı kesin bir dille belirtilmiştir. Azerbaycan’ın anayasa değişikliği yönündeki taleplerinin barış sürecini yokuşa sürmek amaçlı olmadığını, Azerbaycan’ın geçmişte yaşanılan gerilimlerden ötürü haklı sayılabilecek bir endişe içinde olduğu için taleplerini ısrarla öne sürdüğünü düşündüğünü de ayrıca eklemiştir” hatırlatmasında bulunuyor.
Selenay Erva YALÇIN yazısında, Mülakatın devamında Azerbaycan Anayasa’sının Ermenistan topraklarına karşı bir hak iddiasında bulunduğunu dile getiriyor ve şöyle devam ediyor:
“Paşinyan, bu hususu barış anlaşmasının imzalanması için bir tartışma konusu yapmamasını da iki sebeple açıkladığını söylüyor ve Paşinyan: barış sürecini tıkamamak ve anlaşmanın maddeleri arasında tarafların hâlihazırda birbirlerinin egemenlik alanında olan topraklarına karşı herhangi bir iddiada bulunmayacaklarına dair verdikleri taahhüt. Barış anlaşmasının gidişatı ve tarafların selameti açısından oldukça müspet açıklamalarda bulunan Paşinyan, iç hukukları gereği imzalanan anlaşmanın Anayasa Mahkemesine gitmesi sonucu olumlu bir karar çıkması durumunda iki tarafın da endişelerinin ve sorunlarının son bulacağına inandığını da ifade etmiştir” diyor.
YALÇIN, Bağımsızlık Bildirgesi hususunda ise Paşinyan’ın sözlerinin dikkate değer olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyot:
“Paşinyan, Bağımsızlık Bildirgesi’nin özü itibariyle komşu ülkeler ile ilişkilerde çatışma yaratan bir belge olduğunu ve Ermenistan’ın henüz kurulduğu dönemde, özellikle Azerbaycan ve Türkiye ile karşılıklı gerginlik yaratacak kısımların; Ermenistan’ın bağımsızlık hedefi ve ülkenin kurulması amacıyla bağdaşmadığını ve saldırgan bir lafza sahip olduğunu belirtmiştir. Bu tavırla, sırtını başka bir ülkeye dayamadan varlığını koruyamayacak olmanın; Bağımsızlık Bildirgesi’nin varlık amacıyla çeliştiğini de sözlerine eklemiştir.
Anayasa’da bahsi geçen “Batı Ermenistan” kavramının gücendirici bir söylem olduğunu; aksi durum düşünüldüğünde, “Batı Azerbaycan” söyleminin de kabul edilemez olduğunu; bu örnekten hareketle Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı daha anlayışlı ve makul bir tavrı temel dış politika konularından biri hâline getirdiği de mülakattan açıkça anlaşılan bir başka husustur”.
Paşinyan’ın ayrıca Sovyet Rusya’nın dağılmasıyla birlikte bağımsızlığını kazanan iki devlet olan Azerbaycan ve Ermenistan’ın geçmişe takılıp kalmaması gerektiğine vurgu yaptığını anlatan Selenay Erva YALÇIN, “ileriye dönük politikaların, ticari hacmin artırılmasının, sınır geçişlerinde kolaylık sağlanmasının, kısacası iki normal komşu ülke düzenine dönülmesinin iki taraf için de çok iyi sonuçlar doğuracağına dair inancını tekrar ifade etmiştir. Barış anlaşmasının bu yıl sonuna kadar imzalanıp imzalanamayacağı konusunda sorulan soruya ise, üstüne düşen sorumluluğu tamamen yerine getireceğini söyleyerek mülakatın bu kısmını da olumlu cevaplarıyla sonlandırmıştır” diyor.
Avrasya İncelemeleri Merkezi’nde (AVİM) soykırım hukuku ve Türk-Ermeni ilişkileri alanında çalışmaları bulunan Araştırmacı-Analist Selenay Erva YALÇIN, “Azerbaycan-Ermenistan Barış Süreci: Paşinyan olumlu açıklamalarına bir yenisini ekledi…” başlıklı yazısını şu sözlerle noktalıyor:
“Görüleceği üzere Paşinyan, barış anlaşması süreci için olumlu seyri teşvik eden açıklamalarına devam etmektedir. Komşu ülkeleri Azerbaycan ve Türkiye toprakları üstünde açıkça hak iddia eden Ermenistan Anayasasının değiştirilmesine sıcak bakmakta ve ikili ilişkiler hususunda da müspet açıklamalarına gün geçtikçe yenisini eklemektedir. Anayasa Mahkemesi’nin barış anlaşmasının imzalanmasında bir sakınca görülmediğine dair kararı sonrası Azerbaycan için somut adımlar atmış sayılabilecek Ermenistan; anayasa, marş ve amblem değişikliği konusunda henüz aynı kararlılığı göstermekten uzaktır. Bu durum, Türkiye ile olan ilişkiler açısından soru işaretlerinin giderilmesi önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Her ne kadar Paşinyan’ın defaatle yapmış olduğu barış yanlısı açıklamalar süreç için seyrin ilerlediğine işaret etse de somut adımlar olmaksızın Azerbaycan ve Türkiye’nin haklı endişelerinin giderilmesi mümkün olmayacaktır”.
Selenay Erva YALÇIN, 2020 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesinde dördüncü sınıf öğrencisidir. 2023 yılının Aralık ayında Avrasya İncelemeleri Merkezinin (AVİM) uygulamalı eğitim programını tamamladı. Ocak 2024’te AVİM’de misafir araştırmacı olarak çalışmaya başladı. Halihazırda AVİM’de soykırım hukuku ve Türk-Ermeni ilişkileri alanında çalışmalarına devam etmektedir.
[1] “Prime Minister Nikol Pashinyan’s Interview with Public Television”, The Prime Minister of the Republic of Armenia, 22 Kasım 2024, https://www.primeminister.am/en/interviews-and-press-conferences/item/2024/11/22/Nikol-Pashinyan-Interview/.
[2] “Major Government Shake-up in Armenia”, Eurasianet, 18 Kasım 2024, https://eurasianet.org/major-government-shake-up-in-armenia.
[3] Հանուն Հայաստանի Հանրապետության Հայաստանի Հանրապետության Սահմանադրական Դատարանի Որոշումը, “Հայաստանի Հանրապետության Սահմանադրական Դատարան”, 26 Eylül 2024, https://www.concourt.am/decision/decisions/66f6b9067b29c_sdv-1749.pdf.