enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:37 Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş’tan mübarek üç aylar mesajı
00:57 Sadettin Saran hakkında adli kontrol kararı
00:55 Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınmada Kadın Derneği’nin (USKD) yeni hizmet binası hizmete girdi…
00:44 KODA, bir yıl boyunca sahada üretti, denedi, paylaştı…
00:44 İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ” Resmi Gazete’de yayımlandı.
00:36 Kıbrıs’ta Rum barbarlığı: Kanlı Noel
00:29 Pakistan: İmran Han ve eşine 17’şer yıl hapis cezası
00:21 AJet Yönetim Kurulu Başkanı Bolat: “THY ile daha fazla iş birliği için çalışma yapıyoruz”
00:21 Bakan Güler: “SDG’nin ferdi entegrasyonu şart. Kimseden icazet almayız”
00:17 Türkiye ve Umman arasında 17 alanda iş birliği protokolü imzalandı
00:14 Köpekler felaketleri önceden hissediyor mu?
00:10 Bakan Güler: Rusya-Ukrayna arasında İHA ve İDA’lar karşılıklı olarak yoğun şekilde kullanılıyor…
00:06 “Üç Jokerli Konken” Almanya’da beğeni topladı
00:04 Prof. Dr. Mühip Kanko, “İHA ihlalleri, güvenliğimiz açısından alarm verici”
00:03 Kitap: 1944 Ahıska Sürgünü: Son Tanıklar
00:02 Türkiye, ABD, Katar ve Mısır arasında Gazze toplantısı
11:19 İslam aleminin üç ayları Pazar günü başlıyor…
08:58 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
00:58 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
00:47 Mehmet Akif Ersoy soruşturmasındaki soru işaretleri
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Siyasette ‘Yumuşama Dönemi’ Ne Getirir?

Siyasette ‘Yumuşama Dönemi’ Ne Getirir?
7 Mayıs 2024
24
A+
A-

Siyasette yumuşama tabiri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait. Dün (3 Mayıs 2024) cuma namazı çıkışında CHP Genel Başkanı Özel ile görüşmesine dair değerlendirmede bulunan Erdoğan, kendisinin CHP’yi ziyaret edeceğini belirterek şu cümleleri kullandı: “Türkiye’nin, Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek, Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da…

Burhanettin Duran - Biyografya

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

Siyasette yumuşama tabiri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait. Dün (3 Mayıs 2024) cuma namazı çıkışında CHP Genel Başkanı Özel ile görüşmesine dair değerlendirmede bulunan Erdoğan, kendisinin CHP’yi ziyaret edeceğini belirterek şu cümleleri kullandı: “Türkiye’nin, Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek, Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’ye olası ziyareti Özel’in AK Parti ziyaretinden daha sembolik anlamlar taşıyor. Bu da “yumuşama dönemi” konusundaki kararlılığa işaret ediyor. 2 Mayıs’ta AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşmenin olumlu geçtiğini ve yeni bir döneme işaret ettiğini CHP tarafı da teyit ediyor. Özel gündemdeki her şeyin konuşulduğunu belirterek görüşmeyi Türk siyasetinin kilometre taşı olarak niteledi: “Türkiye’de ana muhalefet ve iktidarın tartışabilen bir çizgide kalmasını önemli buluyoruz.”

Türk siyasetinde yumuşama dönemine geçiş ne getirir? Elbette iktidar ve muhalefet arasındaki sert söylemlerin ve kutuplaşmanın ürettiği eski siyasi atmosferi değiştirir. Türkiye’nin gündemindeki birçok meselenin kalıplaşmış pozisyonların ötesinde tartışılmasını beraberinde getirir. Bu siyasete ve uzlaşmaya arayan aktörlere alan açar. Ekonominin gidişatı ve dar gelirli kesimlerin sorunları konularında iktidar ve muhalefetin uzlaşmaya ulaşması hiç de zor olmaz. Zira siyasette yumuşama döneminde sert, kutuplaştırıcı söylemler gibi popülizm de çalışmaz. Ancak kritik soru şu: Yeni ortamda hangi konuları nasıl ve nereye kadar yeniden ele alabiliriz? Dahası, ülkenin genel güvenlik çıkarları ve milli kimlik ile ilgili konularında nerede uzlaşma sağlanabilir? Malum, terörle mücadele, dış politika, siyasal sistem ve demokrasi ile özgürlüklerin pekiştirilmesi konularında iktidar ve muhalefetin uzun yıllara sâri pozisyonları var. Kürt meselesi, Gezi tutuklamaları, AYM kararları ve PKK-YPG ile mücadele konularındaki uzlaşmazlıklar hayli derin.

Siyasette yumuşama döneminin başlamasının “süreç” olarak değerli olduğu konusunda anlaşmak önemli. Ancak beklentiyi çok yüksek tutmanın riskleri de açık. Zira aktörler yeni değil ve geldikleri noktanın bir hikâyesi var. Her iki tarafta da yumuşama siyasetine dair endişesi olanlar bulunabilir. İşte bu nedenle CHP tarafı ısrarla müzakere ile mücadeleyi birlikte kullanıyor. Bir yanda Özel, el sıkışmanın öneminden bahsederek “Her şeyi konuştuk” diyor. Diğer yanda CHP’li Grup başkanvekilleri ve milletvekilleri Millî Eğitim Bakanlığı’na yürüyerek Türkiye Yüzyılı Maarif modelini “çağdışı” ve “Türkiye’yi adım adım geriye götürmek, laikliği yok saymak, Mustafa Kemal’i ve devrimlerini unutturmak” olarak niteliyor. Yine Cumhur İttifakı’nın da içeride ve dışarıda ülkemizin çıkarları için gösterdiği “mücadele siyaseti” kararlılığından vazgeçmesi beklenemez. Hava harekâtlarından sonra önümüzdeki günlerde Irak’ta PKK’ya kara operasyonu başlarsa şaşırmayız.

O halde baştaki soruya geri dönelim: Yumuşama döneminde ne beklemeliyiz? Türkiye’nin temel meselelerini polemiği ve suçlaması düşük bir ortamda yeniden konuşma imkânı bulabiliriz. Yeni anayasa gündemi bunun çerçevesi olabilir. Kimlik konularından siyasal sistemin değerlendirmesine kadar birçok konu seçim olmayan bir ortamda rasyonel olarak konuşulabilir. İktidar muhalefetin derdini yakından hissedebilir. Muhalefet ülkenin meselelerinin karmaşık ve zorlu yanlarını görebilir. Yumuşama ortamını realist ve ihtiyatlı bir iyimserlik ile yönetmek durumundayız. Siyasetçilerin çıkabilecek krizlere hazır olması gerekir. Bu yumuşama dönemi en azından şimdilik bütün siyasi partilerin lehine, yani kazan-kazan durumu. Ancak kritik meselelerde uzlaşma üretmek hiç kolay değil. Ve yumuşama ortamını bozmak maliyetli olur. Hiç istemeyiz ancak yönetilemeyen krizler daha sert siyasi bir dönemi tetikleyebilir. DEM Parti etrafındaki konular, CHP içindeki sertlik yanlılarının tavrı ve dış politikanın sürprizleri yumuşama dönemini test edecek hususlar olacak.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.