ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:37
09:49 Antibiyotiğe dirençli barakteriler 2050 yılına kadar 39 milyon kişiyi öldürebilir: Araştırma
09:46 AB’nin göç krizi Türkiye’yi de vurabilir
09:11 FYZoo, Gergedan Gününde, Nesli Tehlike Altındaki Gergedanlara Dikkat Çekiyor!
08:02 Savaş karşıtı Rus gazeteci Maria Ponomarenko hapishanede açlık grevine başladı
07:30 Finansı ‘yeniden büyük yap’: Trump’ın yeni kripto para birimi piyasaya çıkıyor
06:49 Hukukçular için Disiplinin 5 Altın Kuralı
06:43 Pezeşkiyan’ın Irak Ziyareti ve İran’ın Bölgedeki Rolünün Yeniden Kazanılması
00:54 Narin’in ölüm nedeni belli oldu
00:47 Isparta Atabey’de tarihi miras antik kent ‘Seleukeia Sidera’ gün yüzüne çıkarılıyor
00:46 CHP Iğdır İl Başkanı Öztürk Kaylan’dan Basın Mensuplarıyla Dayanışma ve Kaynaşma Toplantısı
00:40 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yalçın TRT Haber’e konuştu: İsrail bir terör devleti
00:31 Yazar Canan Duman: İş dünyasında kadınlar birbirlerine karşı erkeklerden daha acımasız
00:31 Kartepe Kütüphanesi hizmete açılıyor
00:30 Su ürünleri yetiştiricilik desteği kriterleri belli oldu
00:30 Adalet Bakanlığı Duyurdu: 400 İcra Müdür ve Müdür Yardımcısı Alınacak
00:29 Türkiye karşıtı pankarta seyirci kalmadı: Ergin Ataman’dan Rumlara tepki
00:22 Bakan Fidan Ürdün’de düzenlenecek “Gazze” toplantısına katılacak
00:19 Uraloğlu: Yüksek hızlı tren işletmecisi olarak Avrupa’da 6’ncı ülkeyiz
00:17 Citrix Türkiye’nin stratejik iletişim ajansı Marjinal Porter Novelli oldu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İsrail ABD’den Cesaret ve Güç Alıyor

İsrail ABD’den Cesaret ve Güç Alıyor
22 Aralık 2023
38
A+
A-

Erdoğan: ABD’nin sorumluluğu İsrail’i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze’deki bu katliamı durdurmaktır. Fakat ABD bugüne kadar İsrail’i durdurmak şöyle dursun adeta teşvik etti. ABD’den cesaret ve güç alan İsrail ise ne uluslararası hukuk tanıdı ne de insan hakları

Burhanettin Duran - Biyografya

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın daveti üzerine Macaristan’ın Budapeşte kentine gerçekleştirdiği resmi ziyaret dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan şunları söyledi:

  • İŞBİRLİĞİMİZİ PERÇİNLEDİK

Son on yılda gerçekleştirdiğimiz beş konsey toplantısı iki ülke olarak münasebetlerimizi derinleştirmemize büyük katkılar sağladı. Muhtelif alanlarda imzaladığımız 50 kadar anlaşmayla ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirdik. 17 yeni anlaşma metni daha imzalayarak işbirliğimizi perçinledik. Sayın Orban’a ülkemizin gurur kaynağı olan yerli ve milli otomobil markamız Togg’u hediye ettim. Sağ olsun o da bize güzel bir at hediye etti.

  • 6 MİLYAR DOLAR HEDEFİ

Yıl sonu itibarıyla 4 milyar dolar düzeyine yaklaşacak ikili ticaret hacmimizi 6 milyar dolar hedefine ulaştırmak istiyoruz. İlkini Türkiye’de düzenleyeceğimiz Ekonomi ve Ticaret Ortaklık Komitesi Toplantısı ile bu hedefimize bir adım daha yaklaşacağız. Ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki köklü dostluk bağlarını 2024 yılı boyunca düzenlenecek kültür yılı etkinlikleri ile taçlandıracağız. Ayrıca 2025 senesini Türkiye-Macaristan Bilim ve İnovasyon Yılı olarak kutlayacağız. Bilim ve teknoloji alanında atacağımız müşterek adımlarla ülkelerimizin önünde yeni fırsat pencereleri açacağız.

  • F-16 KONUSU VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ

İsveç’in NATO üyeliği ile katılım protokolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne biz gönderdik. İsveç konusu Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Joe Biden ile yaptığımız görüşmede de gündeme geldi. ABD ile aramızdaki F-16 meselesini de bu çerçevede değerlendirdik. Görüşmede kendisinin “Siz bunu Meclis’ten çıkarın, aynı şekilde ben de Kongre’den bunu geçiririm” şeklinde bir ifadesi oldu. Parlamentodaki sürece ilişkin bir başka zorlaştırıcı konu da savunma tedarikinde Kanada ve bazı müttefiklerin olumsuz tavırları… Bunların hepsi birbirine bağlı. Gerek Amerika’nın F-16 konusu, gerekse Kanada’nın verdiği sözleri tutması noktasında beklediğimiz olumlu gelişmeler, inanıyorum ki parlamentomuzun da konuya olumlu bakışını hızlandıracaktır. Diğer taraftan İsveç’in bize Vilnius’ta verdiği sözler bulunuyor. Bunların tutulmasını bekliyoruz ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • MACARİSTAN, AB İLE ARAMIZDA BİR KÖPRÜ

Macaristan ile Türk Devletleri Teşkilatı bağlamında gayet olumlu ilişkilerimiz söz konusu. Macaristan, teşkilatımız ile Avrupa Birliği arasında adeta bir köprü vazifesi görüyor. Macaristan’ın Türk Devletleri Teşkilatı ile Avrupa Birliği arasında ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan bir konumu var ve bu çok kıymetli.

  • BM’NİN YAPTIRIM GÜCÜ YOK

BM Genel Kurulu oylamasının küresel sistemin sakatlığı neticesinde doğrudan bir yaptırım gücü maalesef yok ancak oylamada verilen 153 kabul oyu, son derece değerlidir. Sadece 10 ülkenin, ki onlardan ikisi ABD ve İsrail, ateşkese hayır demesi ve kalıcı ateşkesin hâlâ sağlanamamış olması düşündürücüdür. Bu yüzden her yerde “Dünya beşten büyüktür” ve “Daha adil bir dünya mümkün” diyoruz. Bir ülke, küresel sistemi kilitleyebiliyor. Macaristan çekimser kaldığına göre, demek ki o da ateşkesi destekleme tarafına doğru herhalde geçecektir. ABD Kongresi’nde İsrail’e yardım ile ilgili kararın reddedilmesini de önemli buluyorum.

  • İSRAİL’İ ABD TEŞVİK ETTİ

Daha adil bir dünya için adil adımlar atmak şart. Amerika Birleşik Devletleri’nin bu süreçte tarihi bir sorumluluğu olduğuna ve bunu yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. O sorumluluk İsrail’i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze’deki bu katliamı durdurmaktır. Fakat ABD bugüne kadar İsrail’i durdurmak şöyle dursun adeta teşvik etti. ABD’den cesaret ve güç alan İsrail ise ne uluslararası hukuk tanıdı ne de insan hakları. “Nasıl olsa arkamda ABD var ve beni her şartta korur” yaklaşımı ile hareket eden bir İsrail’den söz ediyoruz. BM zemininde de ülkelerin meydanlarında da haftalardır insanlık “yeter” diyor. Beyaz Saray önünde hatta ABD Kongresi’nde bile bu haykırış yankılandı. Artık Amerika Birleşik Devletleri bu çağrılara kulak tıkamayı bırakmalıdır. İsrail sadece Filistinlileri, Gazze’yi değil insanlığı vurmaktadır. Tarih buna sessiz kalanları yargılayacak ve mahkûm edecektir.

  • SUÇLULARIN CEZALANDIRILMASI İÇİN GEREKEN YAPILMALI

Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, onların haklılığını durmak dinlenmek nedir bilmeden haykırmak zorundayız. Dünya bizim gibi onların çığlığını duyurmaya çalışanların vesilesiyle bu haklılığı birçok defa tescil etmiştir. En son BM oylamasında İsrail barbarlığına karşı en güçlü mesajlar verilmiştir. Artık Filistin’in çığlığını duymayanlara da anlatmak, suçluların cezalandırılması için gerekeni yapmak vaktidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • NETANYAHU’NUN GİTTİĞİNİ GÖRECEKLER

Netanyahu’nun gidici olduğunu söylediğimizde kulak asmayanlar, haklılığımızı ifade etmekte zorlananlar da dahil herkes onun gittiğini görecektir. Ancak koltuğunu bırakıp gitmek onu kurtarmayacak. Mazlumların hesabını sormak için hukuk zemininde peşinde olacağız. İsrail kabinesinde yapılacak değişiklik sonrası umarım bu katliam biter. Yoksa Netanyahu’yu koltuğundan eden bu süreç onları da tarihe karıştıracaktır. Sadece Netanyahu değil, bu soykırımda parmağı bulunan herkes hukuk önünde işledikleri savaş suçlarının hesabını verecek.

  • AB YANLIŞTAN VAZGEÇMELİ

Avrupa Birliği’nin, bundan sonra Türkiye’nin konumunu iyi değerlendirmesi lazım. Avrupa Birliği’ne katılmaya birçok üye ülkeden daha hazır durumda bulunan Türkiye’nin, yıllardır siyasi engellemeler nedeniyle kapıda bekletilmesi yanlıştır. Artık AB bu yanlıştan vazgeçmelidir. Belki de Macaristan’ın dönem başkanlığında yeni bir adım atma durumu gündeme gelebilir.

  • BİZDE KAVGA GÜRÜLTÜ YOK RAHATIZ

Bizim şu anda Cumhur İttifakı olarak biliyorsunuz bir yolculuğumuz var. Burada da Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti olarak beraber bu yolculuğumuzu devam ettiriyoruz. Görüşmelerimizi yaptık, yapıyoruz. Geçen hafta içinde malum gerek Yeniden Refah Partisi gerek HÜDA PAR gerek diğer iki ortağımızla da görüşmelerimizi yaptık. Şu an itibarıyla ekiplerimiz birbirleriyle temas halinde. Ay sonuna kadar da peyderpey aldığımız bu temayüllerin neticelerini açıklamaya başlayacağız. Bütün bunlarla beraber Cumhur İttifakı’nda ilçelerde kimlerle gireceğiz, Meclis üyeliklerinde kimleri Meclis üyesi olarak belirleyeceğiz, bunları arkadaşlarımız da birer birer görüşüyorlar. Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadan çalışmalarımız devam ediyor. Bizde kavga gürültü yok, rahatız. Ama diğer ittifaktaki durumu zaten izliyorsunuz, benim size anlatmama gerek yok. Kavgayla gürültüyle zaten bir yere varılmaz. İnşallah sonu iyi olacak.

  • FİKİR VE SANATTA KÖKLERİMİZİ DAHA DERİNE SALMALIYIZ

Fikir alanı da sanat alanı da ilim de uçsuz bir deniz. Ne kadar çalışırsak, ne kadar gayret edersek edelim bunun sonunu bulmak mümkün değil. Onun için ilim adamlarımız, profesörlerimiz, doçentlerimiz, hepsi bize katkı verecekler ve bütün bu katkılarla beraber de bu işi zirveye taşıyacağız. En güzel şekliyle de bu asrın sonuna çok farklı bir şekilde gireceğiz diye düşünüyorum. Dünya gün geçtikçe fikri ve ahlaki çölleşmenin girdabına doğru çekiliyor. Bundan kurtulmak, bu fırtınada sürüklenmemek için sağlam dallara tutunmalı, köklerimizi daha derine salmalıyız. Sözünü ettiğimiz kendi kavramlarımız, aslında bizi bu fırtınada savrulmaktan kurtaracak yegâne sığınak. Kendi fikir atmosferimizde, öz cevherimizi kullanarak ürettiğimiz her yeni fikir bu topraklara asırlardır saldığımız köklerimize tutunmamızı sağlayacaktır. Gözlerimizden sanal gerçeklik gözlüklerini çıkartıp, hakikatin izinde yürüme vakti gelmiştir ve geçmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.