enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:46 Mardin Telkârisi Turizmle Buluşuyor…
00:29 İletişim Başkanı Altun: TRT, yarım asrı aşan yayıncılık birikimiyle önce bir kurum olmuştur
23:31 Diyarbakır’da aniden başlayan fırtınanın etkisiyle, fırtınada çatılar uçtu tabelalar devrildi…
17:41 İletişim Başkanı Altun’dan “1 Mayıs” mesajı
12:18 Kocaeli Körfez Belediye Başkanı Söğüt’ten ilk Hereke Halısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi!…
11:34 Şampiyon gibi oynamıyoruz!…
10:14 “Suyun sürdürülebilir şekilde yönetilmesi hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıyor”
09:57 Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Askerlik sınıflandırma sonuçları e-Devlet üzerinden erişime açıldı…
09:32 KASKF Başkan adayı Mevlüt Ağra, “Ben değil, biz anlayışı ile şeffaf kararlar alınacak”…
09:16 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
06:51 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
06:45 Gazeteci Gül KABACAOĞLU’nun ‘Orada N’ler Oluyor!’ Dış kaynaklı haberleri!…
00:57 Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi kaçağıyla mücadele kapsamında Diyarbakır’da kapsamlı bir denetim süreci başlattı…
00:47 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
00:47 Ruslar, Ukrayna’daki cephede saldırılarını önemli ölçüde artırdı…
00:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de en büyük risk terör örgütleri”…
13:42 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:21 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:04 DoktorTakvimi, bu yıl da Great Place To Work Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesinde yerini aldı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Yaptırım savaşları

Yaptırım savaşları
20 Aralık 2022
1.858
A+
A-

Dünyanın eski dünya olmadığının hepimiz farkındayız da yeni dünyanın nasıl bir dünya olacağı konusunda pek anlaşamıyoruz.

Prof. Dr. Hasan B. YALÇIN & İstanbul Ticaret Üniversitesi 

Kimilerine göre dünya artık bilim çağı denen bir döneme girdi ve özellikle yazılım şirketlerinin öncülüğünde neoliberal eğilimlerini kuvvetlendirerek ilerleyecek. Kimilerine göre bu yazılım çağı tepkisini de beraberinde getirecek ve milliyetçilik başta olmak üzere liberalizm karşıtı fikirler güç kazanacak. Kimilerine göreyse dünya yeni bir Soğuk Savaşa giriyor.

Bu iddiaların hepsi tartışmaya açık ve zaman zaman da birbiriyle kesişebiliyor. Ama öyle ya da böyle bir dönüşümün eşiğinde olduğumuzu kimse inkar etmiyor. Dönüşümün nasıl şekilleneceğini öngörebilmek için mücadelenin araçlarına bakmakta fayda var. Bana göre şimdilik çekişmelerin temelini ekonomik rekabet oluşturuyor.

Bu sıcak savaşların kullanılmadığı ya da kullanılmayacağı anlamına gelmiyor. Aksine örneğin Ukrayna Savaşı bu tür bir hesaplaşmanın ürünüdür diyebiliriz. Benzerlerine de başka alanlarda rastlama ihtimalimiz oldukça yüksel.

Fakat bir yandan da haber değeri az da olsa yoğun bir ekonomik hesaplaşma dönemine girdiğimiz tespitini yapmak lazım. Ukrayna Savaşı bile çoğunlukla ekonomik yıpratma çabaları etrafında şekilleniyor. Rusya’ya yönelik yaptırımlar, Avrupa’ya yönelik Amerikan baskısını falan düşündüğünüzde bu zemindeki rekabetin devlet davranışlarını çok etkilediği görülebilir.

Aynı mantıkla ABD’nin Çin’i de baskı altına almak istediğini biliyoruz. Belki Trump döneminde zikredildiği gibi açık seçik yapılmıyor ama ABD Çin’in özellikle Avrupa pazarındaki etkinliğini bastırmak için yoğun bir propaganda yapıyor. Batı basınında her gün bu tür yazılara rastlayabilirsiniz. Almanya’nın mesela Çin’le ticaretini gözden geçirmesi gerektiğine, Ukrayna Savaşı’ndan ders çıkarması ve bir daha bu tür ülkelerle derin ticari bağlar kurmaması gerektiğine dair çokça yazı çıkıyor. Bu yazılar biraz da tehdit tonu barındırıyor.

Ancak bu rekabetin diğer tarafını hep gözden kaçırıyoruz. Çin de aslında ticari ilişkilerini dünyadaki konumunu güçlendirmek ve savunmak için kullanıyor. Çin dış politikasına yönelik ufacık bir eleştiri bile Çin’den yaptırım ya da yaptırım tehdidine maruz kalıyor. Norveç’ten tutun da Afrika ülkelerine kadar birçok devlet ve şirket bu tehdidi hissediyor.

Dünya siyasetinde ekonomik güç yoğun biçimde siyasetin aracı haline gelmiş gibi. Türkiye’min ekonomik bağımsızlık mücadelesi bence bu açıdan çok önemli. Türkiye jeopolitik çıkarlarını savunmak için ekonomik baskılara maruz kalmamanın yollarını bulmak zorunda.

[UHA Haber Ajansı, 20 Aralık 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.