enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:58 Katil İsrail şiddetin neticesinde son 2 yılda Filistin topraklarında 33 bin kadın ve kız çocuğu hayatını kaybetti…
00:57 MHP Genel Başkanı Bahçeli: Heyetin, İmralı ziyareti tarihi bir gelişmedir
00:47 MSB: Kadına yönelik şiddetle mücadelede 1 milyonu aşkın personele eğitim verdik
00:46 Yeni bir araştırma: Z kuşağının şifre tercihleri dedelerinden daha kötü
00:46 Bakan Göktaş: Kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi en üst seviyede sürdüreceğiz
00:41 Yeni Zelanda 2050’ye kadar 2.5 milyon kediyi öldürecek
00:40 Kandil mi İmralı mı? 27 Şubat Çağrısının Güç Dengelerine Etkisi
00:38 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazzeli kadınlara yönelik barbarlık hak ettiği tepkiyi görmedi”
00:35 MİT Başkanı Kalın’dan Gazze diplomasisi
00:32 İmamoğlu Suç Örgütü’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame kabul edildi..
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Toplumun temeli olan ailelerin de kilit taşı kadındır
00:14 Kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım daha atıldı…
00:14 Kişisel veri hırsızlarına operasyon: 14 şüpheli yakalandı
00:05 Dışişleri Bakanı Fidan, “Ermenistan’la normalleşmeye hazırız”
00:01 İngiltere’nin başkenti Londra’ya turist vergisi geliyor
22:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan Gönüllüler Koalisyonu Zirvesi’nin toplantısına katıldı
00:52 Devler Ligi’nde temsilcimiz Galatasaray bugün Union SG’yi ağırlayacak…
00:46 Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu dün İmralı’ya gitti
00:41 15 bin öğretmen daha eğitim ordusuna katıldı
00:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı miraslarını titizlikle korumaktadır
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Trump’ın politikaları dünyayı taş devrine döndürecek

Trump’ın politikaları dünyayı taş devrine döndürecek
5 Mart 2025
19
A+
A-

21. yüzyılda uygarlığın ulaştığı en yüksek aşama, haklı olanın güçlü olduğu ilkesidir. Taş devrinin ve ondan yüzlerce hatta binlerce yıl sonrasının geçerli düzeni güçlünün haklı olduğu, hukukun üstünlüğünün adının bile bilinmediği dönemlerdir. Zaten bu yüzden insanlığın tarihinin en uzun asırları zulüm ve adaletsizliğin egemen olduğu asırlardır. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü anlayışının, yani haklı olanın güçlü olduğu anlayışı ancak son yüz, yüz elli yıldan bu yana ve ağır adımlarla geçerlilik kazanabilmiştir. Bu anlayış uygarlığın zirvesidir ve her alandaki uygarlık çabalarının da hülasasıdır.Bu, insanlığın ulaştığı haklı olanın güçlü olduğu ilkesi bugün her ülkede, her toplumda ve toplumlar arasında çok iyi işliyor, çok iyi uygulanıyor demek değil elbette. Günümüz dünyasında da bu ilkeye aykırı sayısız uygulamalar görülüyor. Ama insanlığın benimsediği, içselleştirdiği bu ilkeler çerçevesinde aksi uygulamalara her taraftan sesler de yükseltiliyor. Protestolar yapılıyor. Haklı olanın güçlü olması gerektiği bilinci hep uyanık, hep aktif. İşte bu sayede güçlünün haklılığı peşindeki liderler bu zamanda ellerini kollarını sallaya sallaya diledikleri icraatları yapamıyorlar. Öyle veya böyle evrensel tepkilerden çekiniyorlar. Bunun günümüzdeki tek istisnası Donald Trump oldu.

Donald Trump, bugüne kadar görülmemiş bir pervasızlıkla, yüzyılların birikimiyle oluşmuş uluslararası teamülleri hiçe sayarak Kanada gibi bazı ülke ve toprakları ABD ile birleştirmek istiyor. Yüzyıllardır Gazze’de oturan ve tüm insanlığın gözünde o toprakların sahibi olan bir halkı o topraklardan kovmak istiyor. Tam bir “Ben güçlüyüm ve haklıyım, dilediğimi yaparım” mantığı ile davranıyor. Trump bunu sadece uluslararası ilişkilerde değil, kendi ülkesinin yönetiminde de yapıyor. Ülkesinin yasalarını, yerleşik uygulamalarını göz ardı ederek ülkeyi “ben yaptım oldu” mantığı ile yönetmeye çalışıyor. Yasaların kendisine verdiği yetkilerle yetinmiyor, kafasına esen her şeyi yapma yetkisi kullanıyor.

En azından 20., 21. Yüzyıllarda seçimle işbaşına gelmiş böyle bir lider, böyle bir yönetim görülmüş değil. Demokrasi kurallar rejimidir. ABD de bütün dünyada demokrasinin en iyi işlediği ülkelerden biri olarak bilinmektedir. ABD, dünyaya demokrasi ihracı iddialarının da sahibi bir ülkedir.  Trump’ın uygulamaları ise demokrasi ile, başka ülkelere emsal olmakla asla bağdaşmamaktadır.

Çok net olarak şu söylenebilir: Önümüzdeki dönemde ve senelerde Trump tarzı yönetim geçerlilik kazanırsa bu insanlık için tam bir geriye gidiş; insani ilişkilerde kural, yasa bilinmeyen taş devrine dönüş olacaktır. Bu da insanlığın barışı, huzuru, mutluluğu adına günümüze kadar sağlanmış bütün kazanımların kaybedilmesi olacaktır!

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.