Trump’ın Savunma Bakanlığı için aday gösterdiği 
Pete Hegseth’in Senato tarafından onaylanması, bazı önemli Cumhuriyetçi senatörlerin de yetkinlik eleştirileri nedeniyle zor görünüyor. Daha önce Adalet Bakanlığı için düşünülen Matt Gaetz’in adaylıktan çekilmesinin ardından, Trump’ın yeniden bir kayıp yaşamamak için yoğun çaba sarf ettiği belirtiliyor. Hegseth’in onaylanma ihtimalinin tehlikeye girmesiyle birlikte, Savunma Bakanlığı için alternatif isimler gündeme gelmeye başladı. Hegseth’e ek olarak Trump’ın FBI Direktörü olarak Kash Patel’i aday göstermesi ve iki kızının kayınpederini üst düzey görevlere aday göstermesi, Trump kabinesine yönelik eleştirilerin ve endişelerin daha da artmasına yol açtı.
Trump’ın Savunma Bakanlığı için Pete Hegseth’i aday göstermesi, özellikle bazı Cumhuriyetçi senatörlerin çekinceleri nedeniyle ciddi bir krize dönüşmüş durumda. Hegseth’in geçmişteki tartışmalı davranışları ve tecrübe eksikliği, adaylığını tehlikeye atan başlıca unsurlar arasında yer alıyor. Kendisi hakkında ortaya atılan cinsel taciz iddiaları, iş yerinde alkol kullanımı ve kadınların muharip rollere uygun olmadığına dair açıklamaları, adaylık sürecine gölge düşüren faktörler arasında yer alıyor.
Hegseth ile ilgili tartışmalar Senatör Lindsey Graham gibi parti içerisinde ağırlığı olan isimlerin adaylıkla ilgili endişelerini dile getirmesine neden oldu. Graham, Hegseth’in iddialara yönelik yeterince tatmin edici bir açıklama yapmadığını belirtirken özellikle cinsel saldırı iddialarına karşı hassasiyetiyle bilinen Senatör Joni Ernt’in tutumu da adaylığın geleceğini belirleyecek kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.
Hegseth bu hafta Senato’da kritik Cumhuriyetçi isimlerle görüşerek onay süreci için senatörleri ikna etmeye çalıştı. Çarşamba günü yaptığı açıklamada Trump’ın kendisine “mücadeleye devam et” mesajı verdiğini belirten Hegseth, medyanın bir “karalama kampanyası” yürüttüğünü iddia etti ve hakkındaki suçlamaların temelsiz olduğunu savundu. Hegseth’in bu açıklamaları, adaylığını savunmaya yönelik bir çaba olarak görülse de Senato’daki zorlu sürecin üstesinden gelmek için yeterli olmayabilir.
Hegseth’in adaylık sürecinde yaşanan belirsizlik, Savunma Bakanlığı için alternatif isimlerin gündeme gelmesine yol açtı. Florida Valisi Ron DeSantis, Senatör Joni Ernst ve Florida Temsilcisi Mike Waltz, Hegseth’in adaylığının başarısız olması durumunda değerlendirilmesi muhtemel isimler arasında yer alıyor. Ancak geçmişte Trump’a yönelik eleştirileri ve Trump’ın yeni başkanlık ekibindeki kilit isimlerden Susie Wiles ile olan anlaşmazlıkları, DeSantis’in atanma ihtimaline engel olabilir. Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olmak için Trump ile yarışan DeSantis ön seçimlerde aldığı sonuçların ardından Trump lehine adaylıktan çekildiğini açıklamıştı.
Trump’ın atama tercihlerinde ana gündem Hegseth olsa da bazı kritik noktalara aile bağları olan isimleri ataması da tepki çekti. Trump’ın atama tercihleri arasında, kızı Tiffany Trump’ın kayınpederi Massad Boulos’un Arap ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışman olarak atanması önemli bir gündem maddesi oldu. Trump, Boulos’un Arap-Amerikan topluluklarını mobilize etmedeki başarısını ve uluslararası iş dünyasındaki geniş tecrübesini öne çıkararak bu atamanın yönetimin bölge politikalarına stratejik bir katkı sağlayacağını savundu. Ancak Boulos’un Lübnan’daki siyasi bağlantıları, özellikle Hizbullah destekli figürlerle olan ilişkileri, bu atamaya yönelik endişeleri artırdı.
Trump’ın damadı Jared Kushner’in babası Charles Kushner’in babası ABD’nin Fransa Büyükelçisi olarak aday gösterilmesi de tepki çeken bir diğer atama oldu. Kushner, 2004 yılında vergi kaçakçılığı, bir federal tanığa karşı misilleme ve Federal Seçim Komisyonu’na yalan beyanda bulunma suçlarından iki yıl hapis cezasına çarptırılmış ve Trump’ın ilk başkanlık döneminin son günlerinde affedilmişti. 2024 seçim kampanyasında Trump’a mali ve siyasi destek veren önemli bir bağışçı olan Kushner, bu atamayla tekrar dikkatleri üzerine çekti. Trump’ın kızı Ivanka Trump ve damadı Jared Kushner’i önceki yönetiminde üst düzey danışmanlık pozisyonlarına getirdiği gibi, bu atamalar da Trump’ın aile üyelerine üst düzey görevler verme alışkanlığını sürdürdüğünü gösteriyor.
Trump’ın FBI Direktörü olarak Kash Patel’i atayacağını açıklaması, tepki çeken bir diğer atama oldu. Trump’a sadakatiyle bilinen Patel, “derin devlet” karşıtı söylemleri ve FBI’ı sert şekilde eleştiren tutumuyla dikkat çekiyor. FBI’ın merkezini bir “derin devlet müzesine” dönüştürmek gibi alışılmadık önerilerde bulunan Patel, daha önce Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’nde ve Savunma Bakanlığı geçiş sürecinde üst düzey görevlerde bulunmuştu. Patel, “Government Gangsters” adlı kitabında ve medyadaki açıklamalarında, Adalet Bakanlığı’nı “kapsamlı bir temizliğe” tabi tutma ve “derin devlet” unsurlarını ortadan kaldırma vaadinde bulunmuştu. FBI direktörü olarak atanmasını Demokratlar sert bir şekilde eleştirirken, bazı Cumhuriyetçiler de Patel’in bu görev için yeterli olmadığını dile getiriyor.
Trump’ın seçim zaferinden sonra açıkladığı kabine üyeleri ve yönetim ekibi, tartışmalı geçmişleri ve politik tercihler nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalmaya devam ediyor. Adalet Bakanı olarak önerilen Matt Gaetz’in adaylıktan çekilmesi, Savunma Bakanlığı adayı Pete Hegseth üzerindeki baskıyı daha da artırdı. Hegseth’in tecrübe eksikliği ve bazı Cumhuriyetçi senatörlerin desteğini alamaması onay sürecini zora sokarken, alternatif isimler gündeme gelmeye başladı. Trump’ın aile bağlarına dayalı olarak Massad Boulos ve Charles Kushner’i önemli pozisyonlara ataması ile Kash Patel’i FBI Direktörü olarak önermesi, eleştirileri daha da artırdı.
