enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:57 Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) yapılan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışı,
00:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TRT’miz sorumlu yayıncılığın zeminini büyütüyor”
00:48 İstanbul’da, Afganistan ile Pakistan arasında Türkiye ve Katar’ın ara buluculuğuyla, ateşkese devam kararı alındı…
00:45 (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı, DW ve Euronews abonesi
00:29 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Şimdiden su konusunda çok ciddi tedbirler düşünmek zorundayız”.
00:28 Bolu’daki otel yangını davasında karar açıklandı
00:27 Merkez Bankası Papara’nın faaliyet iznini iptal etti
00:26 İletişim Başkanı Burhanettin Duran, İsrail’in uyguladığı soykırıma karşı dünyanın sessiz kalmasını eleştirdi…
00:21 Türkiye’nin yerli ve milli otomobil hayalini gerçekleştiren Togg, Avrupa’da ilk teslimatlarına başladı…
00:20 TRT Genel Müdürü Sobacı: Türkiye, denklemleri değiştiren bir aktör oldu
00:16 Yurt genelinde sıcaklıklar artacak
00:16 112 Acil Çağrı Merkezlerine 10 Ekim 2024-10 Ekim 2025 tarihleri arasında 96 milyon 919 bin 400 başvuru yapıldı…
00:13 PFDK’dan 149 hakeme “bahis oynama” gerekçesiyle men cezası
00:07 İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, gözaltına alınan 5 şüpheliden 4’üne tutuklama talebi…
00:05 Kocaeli’nin Gebze ilçesinde çöken 7 katlı apartmanın yakınındaki bir bina daha tedbiren boşaltıldı…
00:02 Eski ehliyetlerini 1 milyon 799 bin 172 kişi yenileme işlemini yapmadı…
00:35 Sessiz çocuklar: Utangaçlık mı, sosyal kaygı mı?
00:32 18 bin tonluk akaryakıt farkı! Türkiye Petrolleri’ne operasyon
00:28 Hollanda seçimlerinde, işçi partisinin kaybında Türkiye’nin rolü var mı?
00:23 Avrupa Merkez Bankası, ticaret gerilimine rağmen büyüme sürerken faiz oranını yüzde 2’de tuttu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Sömürge madenciliğine hayır

Sömürge madenciliğine hayır
24 Temmuz 2022
447
A+
A-

TRT TÜRK yeni banner

ANKARA – UHA HABER / Eski TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu, Erzincan İliç’te kapasite artışı ve yeni ÇED onayı ile gündeme gelen Anagold Madencilik’in işlettiği altın madeninde önemli bir çevre olayı yaşandığını belirterek, 21 Haziran gecesi, siyanürlü suyu atık depolama alanına taşıyan borunun patlaması ile yaklaşık 20 metreküp (31.5 ton) civarında atığın çevreye sızdığının altını çizdi.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali UğurluTÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’dan Ataner YÜCE’ye konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Ali Uğurlu, olayın başlangıçta büyük bir etki yarattığına dikkat çekerek, çünkü atık havuzlarının ve sızıntının gerçekleştiği alanın Fırat Nehri’nin başlangıcı olan Karasu Nehri’ne yaklaşık 300 metre uzaklıkta olduğunu açıkladı.

Anagold şirketi bir açıklama yaparak sızıntının atık depolama havuzlarından değil liç alanına taşınan siyanürlü suyun taşınması sırasında patlayan bir borudan kaynaklandığını, sızan kimyasal atık içerisindeki siyanürün 8 kilogram olduğunu ve bu atık suyun hiçbir şekilde Fırat Nehri’ne karışmadığını söylediğini hatırlatan Dr. Uğurlu, “Şirket yaptığı açıklamanın devamında toprağa sızan siyanürlü suyun (siyanürün) hipokloritle nötralize edildiğini belirtti. Bakanlığın teknik olmayan açıklaması ve maden işletmesinde yaklaşık bir hafta sonra faaliyetlerin durdurulması ise kamuoyunu rahatlatmamıştır. Altın madenciliğinde sadece siyanür kullanılmamaktadır. Bunun yanı sıra başta sülfürik asit olmak üzere yaklaşık 20’nin üzerinde kimyasal kullanılmaktadır” dedi.

ÇOKULUSLU ŞİRKETLER

“Ecevit’in başbakanlık yaptığı 57. hükümet döneminde yani 1999-2001 yıllarında uluslararası madencilik lobisi Türkiye’de istediği şekilde madencilik yapabilmek için Ecevit’i Türkiye’de 6 bin 500 ton altın rezervi var diye ikna edip Maden Yasası’nı değiştirmek istiyordu” diye konuşan Dr. Ali Uğurlu, şunları dile getirdi:

“57. hükümetin ömrü bu yasayı değiştirmeye yetmedi. Ardından işbaşına gelen AKP Hükümeti 2004 yılında Maden Yasası’nı ve 2005 yılında da madencilik izin yönetmeliğini değiştirdi. Ve böylece yeraltı kaynaklarımız ile madenler çokuluslu şirketlerin vahşi sömürüsüne açıldı. Ormanlarımız, tarım alanlarımız, milli parklar, su havzaları hatta askeri alanlar bile bu düzenlemeler ile madencilik faaliyetlerine açılmış oldu. Ormanların ve sulak alanların katledilmesi, tarım alanlarının kirlenmesi bu tarihten sonraya rastlar.

Bugün ülkemizde yürütülmekte olan faaliyetler kelimenin gerçek anlamıyla “sömürge madenciliği”dir. Yapılan madencilik faaliyetlerine bakıldığında ve bu çokuluslu şirketlerin diğer ülkelerdeki pratikleri değerlendirildiğinde yapılan işlerin 18-19. yüzyıl sömürge tipi madenciliğine benzediği görülür. 1-2 gram altın çıkarmak için yaklaşık 1-2 ton toprağın kazıldığı ve kirletildiği, ormanların tahrip edilip ağaçların kesildiği ve 3-5 ton altın elde edildikten sonraysa geride bir enkaz bırakılıp gidildiği başka nasıl değerlendirilebilir? Üstelik bu işin sonunda elde edilen altının ancak yüzde 2’sinin ülkemize kaldığı göz önünde bulundurulursa tanınan ayrıcalıklar ve yapılan işletmecilik kime yaramaktadır?”

KAMUCU ANLAYIŞ

Eski TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu, Yeraltı zenginliğimizin en kısa sürede ülke dışına çıkarıldığına da dikkat çekerek, geride ise tümüyle verimsizleştirilmiş, kirletilmiş ve zehirlenmiş toprak ve suyun bırakıldığı bu anlayış; sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirdiğini dile getirdi.

Dr. Ali Uğurlu, Ülkemizin topraklarının parçası olan madenlerimiz üzerinde bu ülkede yaşayan herkesin hakkı bulunduğunu belirterek ve dolayısıyla madenlerimizin üretim süreçlerinin, halkın ortak çıkarı temel alınarak ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarının da gözetilerek kamusal bir anlayışla planlanması gerektiğinin altını çizdi.

Dr. Uğurlu, Madencilik faaliyetlerinin doğaya, ekolojiye ve doğal yaşama uygun biçimde yürütülmesinin tek yolunun bu toplumcu anlayışın egemen kılınması olduğunu kaydetti.

[UHA Haber Ajansı, 24 Temmuz 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.