enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
08:03 “Yılın En İyi Televizyon Habercisi”Ödüllü gazeteci Ayşegül Ekinci, dünyayı dolaştı. Bu süreçte ise yaşam, varoluş ve ölüm konularında araştırma yapıp kitap yazdı….
07:59 Durumdan Vazife Çıkaramayanlar Rahatsız!…
06:41 İtalya’yla Yakalanan Pozitif İvme ve Avrupa’ya Yansıması
06:31 Halkı Kaybeden Sol, Kimi Kazandı?
06:28 Türkiye, terör örgütleri DEAŞ ve PYD/YPG’yi hedef alarak başlattığı Zeytin Dalı harekatı…
00:22 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Dijital Telif Yasası’nın Haziran ayında Meclis’e sunulacağını açıkladı…
00:08 Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Avcılar, Bakırköy ve Küçükçekmece gibi ilçeler kırmızı alarm bölgesinde yer alıyor”…
14:38 Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre en çok göç alan şehirler belli oldu…
10:41 Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Yuvacık Barajı’nda su seviyesi yüzde 70’e ulaştı…
10:37 Erken teşhis ve uygun tedaviyle Ankilozan Spondilitte omurga hasarı önlenebilir…
10:12 Teröre Karşı Ters Asimetri: İstihbarat -II-
09:26 NOW TV ekranlarında yayınlanan ve her bölümüyle gündem yaratan Kızıl Goncalar dizisi için final kararı alındı…
09:21 Prof. Dr. ESİN SUZER, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin ardından alınan örneklerde amonyak ve çözünmüş oksijen seviyesi normale yaklaştı…
08:57 Araştırmacı-Yazar Muzaffer Ayhan Kara, Otizmli bireylerin farklı alanlarda karşılaştığı zorluklara dikkat çekti…
08:19 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
07:05 Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılı röportajın 3. bölümü…
07:01 Başkent Lefkoşa’daki yapımı yaklaşık 3 yıl süren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Külliyesi’nin açılışına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak…
00:46 Mardin Telkârisi Turizmle Buluşuyor…
00:29 İletişim Başkanı Altun: TRT, yarım asrı aşan yayıncılık birikimiyle önce bir kurum olmuştur
23:31 Diyarbakır’da aniden başlayan fırtınanın etkisiyle, fırtınada çatılar uçtu tabelalar devrildi…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Savaşın İkinci Yıldönümünde Dünyanın Hali

Savaşın İkinci Yıldönümünde Dünyanın Hali
A+
A-

Rusya-Ukrayna savaşının ikinci yıldönümünde dünyanın hali iç açıcı değil. Sadece son birkaç haftada yaşanan gelişmelerin bazılarını sıralamak bile ne kadar parçalı, dağınık ama riskleri yükselen bir döneme geçtiğimizi anlamak için yeterli

Burhanettin Duran - Biyografya

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

Rusya-Ukrayna savaşının ikinci yıldönümünde dünyanın hali iç açıcı değil.

Sadece son birkaç haftada yaşanan gelişmelerin bazılarını sıralamak bile ne kadar parçalı, dağınık ama riskleri yükselen bir döneme geçtiğimizi anlamak için yeterli:

– BM Genel Sekreteri Guterres Genel Kurul’da “dünyamızın bir kaos çağına girdiğine” söyledi.

-Alman Genelkurmay Başkanı Breuer “Rusya tehdidi sebebiyle beş yıl içinde savaşa hazır hale gelmek zorunda olduklarını” açıkladı. Alman kamuoyu nükleer silahlanmayı tartışıyor.

-Ukrayna’ya 60 milyarlık askeri destek paketi ABD Temsilciler Meclisi’nden hala geçmedi.

-Kasım 2024 seçimlerinde aday olması hatta kazanması konuşulan eski Başkan Trump, Güney Karolina’daki mitingde “harcama kotasını karşılamayan müttefiklere karşı Rusya’yı ne isterse yapmaya teşvik edeceğini söyledi.

-ABD Başkanı Biden San Francisco kentinde katıldığı bağış etkinliğinde Rus lider Putin hakkında küfür içerikli ifadeler kullandı: “Bu, son varoluşsal tehdit, iklimdir. Putin gibi çılgın bir o… çocuğumuz var ve diğerleri… Her zaman nükleer çatışma konusunda da endişelenmek zorundayız.”

– Cevabını Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev “ABD Başkanı’nın söylediğinin tam aksine iklim değil, Biden gibi bunamış ve Rusya’ya karşı savaş başlatmak isteyen, işe yaramayan moruklar varoluşsal tehdit oluşturuyor” cümlesiyle verdi.

– Putin, modernize edilen Tu-160M nükleer füze taşıyan uçakla Kazan’da test uçuşu gerçekleştirdi.

Elbette bütün bu sert polemiklere ve gösterilere rağmen Rusya-Ukrayna savaşının ilk yılında konuştuğumuz “nükleer savaş” ihtimalinden şimdilik uzaktayız.

ABD ve AB’nin Rusya’yı “yıpratma savaşı” ve “izole etme” kampanyası beklenen sonucu vermedi.

Kış aylarında cephede Rus birlikleri karşı saldırılarla kazanımlar (Avdiika şehri) elde ederken bu yaz savaşın daha sertleşmesi bekleniyor.

Çin, Kuzey Kore ve İran’dan askeri destek bulan Rusya hem savaş sanayisini güçlendirdi hem de savaşacak yeni (paralı da olsa) asker bulmakta Ukrayna’dan daha iyi durumda.

Ekonomik yaptırımlar Rusya’nın petrol ve doğalgazdan kaynaklanan finansal gücünü istenilen ölçüde zayıflatamadı.

Kuşkusuz Rusya tehdidi Avrupa’da silahlanmayı tırmandırıyor ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Putin hakkın da yakalama kararı çıkardı.

Ancak Asya, Afrika ve Güney Amerika’daki bölgesel güçler Rusya ile ticarete, görüşmeye ve iş birliğine devam ediyor.

Mevcut savaş Rusya açısından da beklenen noktada değil.

Kiev düşmediği gibi güçlü bir direnç gösterdi ve böylece Rus karşıtı güçlü bir Ukrayna milliyetçiliği doğdu.

İşgal, Batı ittifakını toparladı, NATO’yu genişletti (Finlandiya ve İsveç) ve Avrupa’yı yeni bir savunma-güvenlik politikasına zorladı.

Putin’in Ukrayna dışında hiçbir Avrupa ülkesine saldırmaya niyeti olmadığı yönündeki açıklamaları Avrupa’nın hissettiği “düşman Rusya” algısını değiştiremez.

İkinci yılında Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail’in Gazze’de devam eden katliamları ne yazık ki dünyamızın yeni çatışmalara gebe olduğunu düşündürmekte.

Münih Güvenlik Raporu 2024’te vurgulandığı gibi uluslararası sistemdeki gidişat “kaybet-kaybet” denklemine oturdu.

Dayanışma ve iş birliği yerine ülkeler rakiplerinin kayıplarını kendilerininkilerle karşılaştırıyor.

Böylece büyük güçlerin rekabeti, Küresel Güney’in özerklik arayışı, Batı-Rusya ve ABD-Çin gerilimleri hız kesmeyi bırakın yeni ivmelerle derinleşiyor.

7 Ekim 2023 sonrası İsrail’in Gazze’deki katliamları ve buna başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin verdiği destek hem BM sistemine hem de insan hakları gibi değerlere olan inancı ciddi ölçüde zayıflattı.

Batı ülkeleri Çin, Rusya ve yükselen ülkeleri iklim başta olma üzere küresel sorunlara önem vermemekle suçluyor.

Çareyi kendi içinde dayanışmada ve kurala dayalı düzeni tesis etmeye çalışmakta görüyor.

Halbuki tüm dünyanın “kaybet-kaybet” denkleminden çıkabilmesi için daha fazlasına ihtiyaç var.

Buna gözlerin kapatılması iyimser olmayı engelliyor.

Bir yandan “daha adil bir dünya” için mücadele ederken diğer yandan bu yıl Ukrayna’daki savaşa ve Gazze’deki katliama hangi çatışmanın eklenebileceğini düşünmekten geri duramıyoruz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.