enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:48 Fransa’nın Afrika’daki son müttefiklerinden Benin’de neler oluyor?
00:44 Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği davayla ilgili gerekçeli karar…
00:27 “2026 Uluslararası Sıfır Atık ve Sürdürülebilirlik Yarışması”na ilişkin paylaşımda bulundu…
00:26 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “No Other Land(Başka Toprak Yok)” filminin yönetmeni Basel Adra’yı kabul etti…
00:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Suriye Hürriyet Günü mesajı…
00:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ortak üretimi öngören projeleri değerlendiriyoruz”…
00:10 Bakan Fidan’dan Suriye Hürriyet Günü mesajı…
00:10 Kahraman şehit polisimiz Albayrak için İstanbul’da tören düzenlendi…
00:01 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda hazırlanan 3’üncü bütçe”
09:54 Türkiye dünya tarihinde hibrit yörünge motoru uzayda ateşleyen ilk ülke oldu
00:53 ABD’nin Kıbrıs Planı…
00:51 Monaco-Galatasaray maçı TRT 1’den naklen yayınlanacak
00:48 Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu hafta da yoğun mesaisine devam edecek. Bütçe paratonu başlıyor…
00:48 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı-4 – CHP Yönetimi’ne geçmişten kalan biricik miras: Atatürk Maskesi
00:38 ABD–Venezuela Gerilimi: Bölgesel Güç Mücadelesi ve Latin Amerika’nın Kırılgan Dengesi 
00:37 İstanbul’un Kaybolan Geleceği…
00:37 Konferans | Bir Yılın Ardından Suriye: Toparlanma ve Yeniden İnşa I SETA Ankara | 10 Aralık 2025
00:23 Hedefe Yaklaştıkça Artacak Risklere Dikkat…
00:19 Sarayın şekercisi Körfez’e açılıyor
00:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan Venezuelalı mevkidaşı Maduro ile görüştü
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Rus petrolüne yaptırımlar barışın anahtarı olur mu?

Rus petrolüne yaptırımlar barışın anahtarı olur mu?
25 Ekim 2025
8
A+
A-

Ukrayna savaşını sona erdirmek konusunda son haftalarda taze adımlar atan Başkan Trump, Rus petrol şirketleri Lukoil ve Rosneft’e yaptırımlar açıkladı.

Kadir ÜSTÜN, SETA Washington D.C. Koordinatörü

Ukrayna savaşını sona erdirmek konusunda son haftalarda taze adımlar atan Başkan Trump, Rus petrol şirketleri Lukoil ve Rosneft’e yaptırımlar açıkladı. Şimdiye kadar Rusya’nın enerji sektörünü doğrudan hedef almaktan kaçınan Trump yönetimi, bu adımın sinyallerini Hindistan’a karşı ek gümrük vergilerini artırarak vermişti. Trump’ın Avrupa’yı Rusya’yla enerji alışverişini kesmemekle suçlaması ve Türkiye’den de enerji ticaretini azaltmasını istemesi Moskova’ya karşı ekonomik baskıyı artırma niyetinde olduğunu gösteriyordu. Asıl amacının Putin’i müzakere masasına çekmek olduğunu ve aslında yaptırımların sonuç vermesine karşı da şüpheli yaklaştığını söyleyen Trump, Rusya’nın ateşkese niyetinin olmadığını ve maksimalist taleplerinden vazgeçmediğini anlamış görünüyor.

TRUMP’IN ATEŞKES FORMÜLÜ

Trump her iki tarafın mevcut savunma hatlarında kalarak savaşı durdurması gerektiğini savunan bir ateşkes önerisi ortaya koydu. Bu formül Rusya’nın kazanımlarını konsolide etmesi ve dolayısıyla Ukrayna’nın Donbas’tan vazgeçmesi anlamına geliyordu. Geçen hafta Beyaz Saray’a Tomahawk füzelerini alarak Rusya’nın içini vurma izni almaya çalışan Zelenski’ye istediğini vermeyen Trump, askeri baskıyı artırarak sonuç alamayacağına inanmış göründü. Bunun yerine Ukrayna’yı şimdiye kadar kaybettiklerini kabullenmeye zorlarsa, Putin’in ikna edilebileceğini düşündüğü açıktı. Ancak buna rağmen Moskova’nın savaşı sona erdirmek için gerekli koşulları daha önce belirttiklerini açıklaması, Rusya’nın en maksimalist şartlarında ısrar ettiğini gösterdi.

Tomahawk sistemlerini vermeyen ve Zelenski’yi tavize zorlayan Trump, bu çabalarına Rusya’nın Kiev’e saldırıyla cevap vermesine kızmış olmalı. Budapeşte’de Putin’le buluşma fikrini ‘zaman kaybı’ olacağı için iptal eden Trump’ı petrol yaptırımlarına iten bu süreç, ateşkes çabaları için erken olduğunu bir kez daha gösterdi. Washington’ın şimdiye kadarki ekonomik ve askeri baskı araçlarını kullanırken Rusya’yı nükleer silah kullanmaya götürecek yoldan kaçınması ve Putin’in de şimdiye kadar ödediği yüksek maliyeti kabullenmiş görünmesi ateşkes ve barış ihtimalini zayıflattı. Rusya’nın savaşa ilişkin amaçlarını ya çatışma üzerinden ya da müzakereyle garantiye almayan bir formüle yanaşmaması Trump’ın ateşkes formülünün önündeki en büyük engel oldu.

PETROL YAPTIRIMLARI

Ortaya koyduğu ateşkes formülüne iltifat etmeyen Putin’e karşı ekonomik baskıya yönelen Trump’ın petrol yaptırımlarını uygulamak konusunda yoğun çaba sarfetmedikçe etkili olması pek mümkün değil. Amerika’nın en hızlı ve kolay caydırma ve cezalandırma yöntemlerinden biri olan yaptırımların açıklanması başlı başına önemli ancak bu yaptırımların takibi ve agresif biçimde uygulanması gerekiyor. Geçmişteki örneklerine bakıldığında Amerika’nın hedef aldığı şirket ve ülkeler hızlıca alternatif mekanizmalar üreterek yaptırımların tam etkisini kırabiliyor. Trump da ekonomik yaptırımların etkinliğine pek de ikna olmadığını ifade etmişti. Buna rağmen Rus petrolünü doğrudan hedef alması agresif bir biçimde uygulandığı taktirde Amerika’nın ekonomik baskı politikası açısından dönüm noktası teşkil edebilir.

Daha önce Avrupa’nın enerji piyasalarını sarsmamak adına Rus petrolüne tavan fiyat koyması ve doğalgaz alımını azaltması gibi adımlar, Rus ekonomisine zarar verse de Putin’i masaya oturmaya ikna etmemişti. Şimdi Washington’ın petrol yaptırımlarına yönelmesi ve Avrupa’nın da bu baskı politikasına katılması önemli ancak Rusya’nın bu adımlara hazırlıksız olduğunu düşünmek mümkün değil. Şimdiye kadar Çin gibi ülkelerle yakınlaşarak Batı baskısını minimize etmeyi başaran Putin, Amerika’nın Rus petrolünü hedef almasının üreteceği maliyeti artırmaya çalışabilir. Yaptırım açıklamalarıyla birlikte uluslararası petrol fiyatlarının %3,3 oranında sıçramasında görüldüğü gibi enerji piyasalarının istikrarsızlaşması Rusya’nın işine yarayacaktır. Putin’in tekrar diplomatik açılım sinyali vererek zaman kazanmaya çalışması da ihtimaller dahilinde olacaktır.

Washington’ın savaşın başından beri ekonomik ve askeri baskı politikasını etkili bir biçimde entegre edememesi en önemli handikaplarından biri oldu. Rusya’yı nükleer savaşın eşiğine getirmeme refleksiyle hareket eden Washington, ne Ukrayna’nın kesin bir zafer kazanmasını sağlayacak ne de Putin’i kalıcı barış için masaya oturtacak bir formül üretebildi. Bir haftalık süre içinde Önce Ukrayna’ya Tomahawk sağlama sinyali verip sonra Putin’le görüşme açıklayan Trump’ın Zelenski’nin Donbas’tan vazgeçmesini öngören ateşkes formülünün çok çabuk başarısız olması, Amerika’nın ekonomik yaptırımları ve askeri desteği entegre eden kapsamlı bir stratejisinin olmadığını bir kez daha gösterdi. Dolayısıyla Moskova’nın kendi pozisyonunda ısrar etmesi ve Amerikan baskısının ya geçici ya da etkisiz olacağını hesap etmesi anormal değil.

Ukrayna barışının mimarı olmak için ateşkes sağlamak konusunda aceleci davranan Trump’ın petrol yaptırımlarının takipçisi olması ve Kiev’e ileri askeri sistemleri sağlaması daha etkili bir politika olabilir. Trump’ın petrol yaptırımlarının barışın anahtarı olması mümkün ancak bu adımın Ukrayna’ya askeri desteğin Rusya’yı cephe hattında kazanamayacağına ikna edecek adımlarla desteklenmesi gerekiyor. Moskova bütün baskılara rağmen yavaş da olsa sahada kazandığını düşündükçe barış için masaya oturması mümkün görünmüyor. Washington’ın Rusya’nın bu hesabını değiştirecek formülü üretebilmesi barışın olmazsa olmaz koşulu olarak öne çıkıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.