enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:55 “Her yerde Türkiye var!”
00:42 İçişleri Bakanı Yerlikaya, “Siber suç operasyonlarında 539 şüpheli yakalandı”
00:38
00:32 Kasım ayında temettü verecek 10 şirket
00:28 Bakü, Gazze’ye askeri birlik gönderilmesi için BM kararını bekliyor
00:24 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Adıyaman Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’ndeki konuştu…
00:23 Türkiye sadece platform değil ‘konsept’ de ihraç ediyor
00:23 ABD’nin toplam kamu borcu, 22 Ekim itibarıyla 38 trilyon doları aşarak rekor seviyeye ulaştı.
00:21 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul’da Gazze konulu toplantıya ev sahipliği yaptı.
00:06 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde 2001’de kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerini kazanarak geldiği iktidarda 23 yılı geride bıraktı.
00:06 AK Parti Sözcüsü Çelik: 3 Kasım tarihi bir dönemin açıldığı siyasi bir milattır
00:04 Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı
00:01 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye’ye özel bir destek programını başlatıyoruz
17:55 Yargımızın Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı Sorunu
07:50 Türk Halk Müziği sanatçısı Mahsun Kırmızıgül Moskova’yı büyüledi
00:47 Almanya, Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak görüyor…
00:38 Fatih Sultan Mehmet’in Macar Orban’a döktürdüğü Şahi topu, dünya tarihinde bir devrin kapanışını simgeler.
00:25 İstanbul Ticaret Odası (İTO), Ekimde fiyatı en çok artan ve azalan ürünleri açıkladı…
00:23 TBMM Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam edecek…
00:21 Terörsüz Türkiye’de Gelinen Süreç ve Sonrası
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Protestolardan Yaptırımlara Rusya-AB Krizi

Protestolardan Yaptırımlara Rusya-AB Krizi
3 Mart 2021
3.587
A+
A-

UHA HABER / Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) olarak Rusya ile Avrupa Birliği (AB) arasında muhalif lider Alexey Navalni’nin tutuklanmasının ardından artan gerilimi ve AB’nin almış olduğu yaptırım kararını Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın’la konuştuk.

Okuryorum

Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın
  1. Rusya ve AB’nin Navalni’nin tutuklanmasının ardından patlak veren protestolara ilişkin tutumunu yorumlar mısınız?

AB’nin Navalni Krizi sonrasında aldığı yaptırım kararları, Brüksel’in Moskova’ya karşı tutumundaki değişikliğin göstergesidir. Rus yetkililerin, söz konusu yaptırımlara karşı takındıkları tavır da bir hayli sert olmuştur. Moskova, 17 Ocak 2021 tarihinde Almanya’da gözaltına alınan muhalif lider Navalni’nin zehirlendiğini reddetmektedir. Buna karşılık Almanya, yapılan gözaltının haksız olduğunu ileri sürmektedir. Bu kapsamda Avrupa Konseyi (AK) Başkan Yardımcısı Josep Borrell’in Rusya’ya yaptığı ziyarete dikkat çekmek gerekir. Borrell, bahsi geçen ziyarette Rusya’nın Avrupa’dan bağını koparmasına yönelik gelişmelerin endişe verici olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte Borrell, Rusya’nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) taahhütlerine uyması gerektiğini de vurgulamış ve Navalni’nin sağlığının korunmasına yönelik ifadelerde bulunmuştur. Aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın olan liderlerin AB ülkelerine girişlerinin yasaklanması ve bazı mal varlıklarının dondurulmasına ilişkin söylemlerde de bulunmuştur. Bu süreç Rusya’nın Kıta Avrupası’yla olan münasebetlerindeki gerilimi gözler önüne sermiştir.

  1. AB’yi böylesi bir tavır sergilemeye iten sebepler nelerdir?

Bu tarz söylemlerin altında yatan sebebin ekonomik olduğu ifade edilebilir. Nitekim yaşanan olaylar neticesinde Polonya, Kuzey Akım-2 Boru Hattı’nın durdurulmasını talep etmiştir. Ukrayna da Rusya’ya karşı yaptırım uygulanması talebini, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba nezdinde dile getirmiştir. Bu çerçevede Kiev yönetimi, Moskova’nın Kırım Tatarlarına baskı uyguladığı gerekçesiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların ağırlaştırılmasını istemiştir. Tüm bunlara cevaben Lavrov, AB’nin Rusya’da faaliyet gösteren binlerce şirketi olduğunu hatırlatmış ve Brüksel’in Moskova’ya bağımlılığına dikkat çekmiştir.

  1. Rusya, Navalni’nin serbest bırakılması için düzenlenen protestolara katıldıkları gerekçesiyle üç Avrupalı diplomatı sınır dışı etmişti. Moskova’nın bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya’nın protestolara katıldıkları gerekçesiyle üç Avrupalı diplomatı sınır dışı etmesi Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi’ne aykırıdır. Gelişen olaylar neticesinde Lavrov, karşılıklı saygı ve çıkara dayalı her türlü işbirliğine hazır olduklarını ifade etmiştir. Ancak hemen akabinde askeri açıdan da istenilen düzeyde bir Rusya olduğunu vurgulamıştır. Söz konusu ifadelerde ‘havuç-sopa’ taktiğinin gizli bir biçimde uygulandığı görülmektedir.

  1. Navalni niçin tutuklanmıştır? Uluslararası toplum bu olayı nasıl gördü?

Almanya’dan dönüşünün ardından Moskova’da yargılanan Navalni’nin aldığı üç yıllık hapis cezasına yapılan itiraz reddedilmiştir. Buna ek olarak Navalni’nin ev hapsinin normal bir tutukluluk şeklinde devam ettirilmesi de önemlidir. Muhalif lidere verilen cezanın bir başka yönü ise II. Dünya Savaşı gazilerine iftira attığı ve onları hain olarak tanımladığı açıklamalarının sert bir şekilde cezalandırılması olmuştur. Ancak asıl tutuklanma nedeni kendisinin yolsuzluk yaptığı ve zimmetine para geçirdiği iddiasıyla ilişkilidir. Bana göre, Almanya dönüşü tutuklanmasının ardındaki asıl neden Almanya’nın Putin aleyhine çok gizli dokümanları ve arşiv belgelerini Navalni’ye göstermesidir. Yani Rus istihbaratı, Almanya’nın Putin aleyhine kullanılabilecek bazı bilgilerin Navalni’ye sızdırılmasından rahatsızlık duymaktadır.

  1. Bu noktada tarafların Navalni’nin tutuklanmasına dair hukuki argümanlarını bize aktarabilir misiniz?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Navalni’nin derhal serbest bırakılmasını ve tutuklamanın yasadışı olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte Navalni’nin işkence gördüğünü de iddia etmiştir. Buna karşılık Putin’in Basın Sözcüsü Dmitri Peskov ise verilen karardan bağımsız olarak meselenin Moskova’nın egemenlik yetkisi dahilinde olduğunu söylemiştir.

  1. Bize biraz da Navalni’nin ne istediğini anlatır mısınız?

Navalni’nin talepleri, toplumsal tepkinin doğru okunabilmesi için çok iyi anlaşılmalıdır. Çünkü muhalif lider, Berlin dönüşünde yaptıklarından pişman olmadığını dile getirmiştir. Rus halkına seslenerek Rusya’nın özgür olması gerektiğini ve korkacak bir şey bulunmadığını belirtmiştir. Daha derinden incelendiğinde, Navalni’nin aydın bir şahıs olduğu ve iyi bir eğitim aldığı da görülmektedir. Kendisi bir Rus milliyetçisidir ve ülkesinin en iyi şeyleri hak ettiğini düşünmektedir. Rusya’da adaletsiz bir düzen bulunduğunu ve ülkenin sürekli adaletsizlikle idare edilemeyeceğini vurgulamaktadır. En temelde de adil seçim ve basın özgürlüğü talebi dikkat çekmektedir.

  1. Son olarak meselenin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) boyutuna da değinebilir misiniz?

Yaşanan tartışmalar, özü itibarıyla jeopolitik dengelere dayanan bir mücadelenin yansımasıdır. Joe Biden liderliğindeki ABD’nin Rusya ve Çin’i karşısına alan yeni politikası, bu gelişmelerle yakından ilişkilidir. Yeni dönemde Washington yönetiminin asıl amacı Rusya’da halk kitlelerini renkli devrimlere kanalize etmektir. Bu kapsamda ABD, Rusya Devlet Duması için yapılacak yeni seçimlerde değişimi bir şekilde kurgulama ve etkileme amacı gütmektedir. Fakat tüm bu yaşananlara rağmen Rusya’daki istikrarın bozulması çok mümkün değildir. Ancak yine de Washington’un yeni dönemde dış politikasında demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri ön plana çıkaracağı, Moskova’ya hem Karadeniz hem Doğu Avrupa hem de Kafkasya’da baskı yapacağı öngörülmektedir. Nitekim ABD’nin ağır bombardıman uçaklarının Norveç’e gelmesi ve sürekli Karadeniz’e uçuş yapmaları da buna işaret etmektedir. Bilindiği gibi, muhalif lider Navalni’nin halka sokağa çıkın çağrısı yapması, 71 şehirde büyük protestolara sebebiyet vermiş ve yaşanan olaylar neticesinde yaklaşık 3.000 kişi gözaltına alınmıştır. Kuşkusuz Moskova, tüm bu gelişmeleri iç meselelerine yönelik bir müdahale olarak algılamaktadır. Bu nedenle de Rusya’nın tepkilerinin de dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Moskova, tıpkı renkli devrimler sebebiyle yaşanan Ukrayna ve Gürcistan olaylarındaki gibi, Navalni üzerinden yaşanan eylemleri de siyasal bir komplo olarak algılamaktadır.

Hazırlayan : Özge ELETEK & Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi

***

Özge ELETEK

Özge Eletek 1999 yılında İzmir’de doğdu. İlk ve orta öğretim hayatını İzmir’de tamamlayan Eletek, 2017 yılında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandı. Çeşitli düşünce kuruluşlarında birçok konferans ve seminere katılan Eletek, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ndeki stajını sürdürmektedir.

[UHA Haber Ajansı, 03 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.