enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:15 Kritik NATO Zirvesi’nde Türkiye’nin tavrı ne olacak?
00:10 Dünya güreşinin kalbi bu yıl Kocaeli’de atacak!
00:08 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığı iddia edilen sözleri ile ilgili tutuklanan Gazeteci Fatih Altaylı Silivri’den mektup gönderdi.
21:26 Trump, ateşkesi ihlalle suçladığı İsrail ve İran’a küfürlü tepki verdi
13:14 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kazanımlarımız daha sağlam güvenceye alınacak”
12:54 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İran’ın egemenliğine saldırıları tasvip etmiyoruz
12:10 2025 Dağ Bisikleti Eliminator Dünya Şampiyonası Sakarya’da gerçekleşti…
10:56 Sapanca Gölü ‘Yeşil Yol’ projesiyle geleceğe hazırlanacak…
09:21 Fahrettin Altun: Birçok alanda ciddi kırılmalar yaşandı ve güç dengeleri değişti
03:55 AK Parti Sözcüsü Çelik, “En büyük tehdit Netanyahu hükümetinin kendisidir”
00:37 AK Parti Parti Sözcüsü Çelik, “Nükleer silahlarla ilgili sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllar önce AK Parti’nin prensibini net bir şekilde ortaya koydu”
00:35 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “İran’ın müzakereye yaklaşmaması diye bir sorun yok”
00:29 Macaristan’ın Szekszárd Belediyesi’den İstanbul Fatih Belediye’ne “Kardeş Şehir” davet mektubu!
00:22 AK Parti Sözcüsü Çelik,”İran’ın müzakereye yaklaşmaması diye bir sorun yok”
00:13 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Terörsüz Türkiye son derece yerinde, doğru bir strateji”
00:01 Yorum: İsviçre’nin Taraflı ve Barışa Hizmet Etmeyen Tutumu
13:30 EGİAD’lı Sanayiciler Yaz Akşamında Buluştu
10:50 SPD Başkanı Dursun Yıldız : Ankara’nın Güvenli Su Geleceği İçin Gerede Su Temini Sisteminin Katkısı Arttırılmalı !
09:52 TÜBİSAD Plus’ta girişimlerin global yolculuğu konuşuldu
00:58 Aon’un 2025 Küresel Siber Risk Raporu yayımlandı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Önce Hurafelerden Kurtulalım

Önce Hurafelerden Kurtulalım
9 Ağustos 2021
1.501
A+
A-

Rasyonel, uzun vadeli ve kapsamlı bir politika için Türkiye’deki sığınmacı tartışmasını ideolojik hurafelerden arındırmalıyız.

  Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

Sığınmacılar üzerine üretilen ideolojik hurafelerden bahsediyorum.
Çevremizdeki bölgenin ülkemize dayattığı düzensiz göç sorununu ırkçı veya popülist yaklaşımla çözemeyeceğimiz açık.

Rasyonel, uzun vadeli ve kapsamlı bir politika için Türkiye’deki sığınmacı tartışmasını ideolojik hurafelerden arındırmalıyız.

İlk akla geleni, muhalefetin sık söylediği “Şam ile masaya oturursak Suriyelilerin ülkelerine döneceği” hurafesi. Neyse ki bunun sonuç üretmeyeceği artık kamuoyunun malumu.

Yeni bir Suriye denkleminde muhaliflerin korunaklı yeri olmadıkça Suriyeliler geriye dönmeyecek.

Aksine İdlib’deki varlığımızı ve güvenli bölgeleri koruyamazsak yeni sığınmacılar gelebilir.

Afgan Sığınmacılar ve Din Argümanı

İkinci hurafe, iktidarın Suriyeli ve Afgan sığınmacılar üzerinden demografik değişim peşinde olduğu.

Buna dini kisve giydirenler de var.
“Koyu dindarlık temelli yeni bir tabaka yaratıldığı” iddiası dillendiriliyor.
Hatta ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin oluşturduğu boşlukta hareketlenen Afgan sığınmacıları meselesi üzerinden iktidarın, Taliban tipi İslam anlayışına alan açtığı hurafesi üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Taliban konusundaki sözleri çarpıtılıyor.
Türkiye’nin farklı renkler içeren İslam anlayışının Taliban’ın sert-selefi anlayışı ile benzer olmadığı açık.

Ancak İslamiyet ortak paydasında olmanın Türk askerinin 20 yıldır Afganistan’daki varlığına katkı sağladığı da ortada. Ankara’nın derdi hem Afgan hükümeti hem de Taliban ile görüşerek Kabil Havalimanı’nın güvenliğini temin etmek.

Bunun da amacı ABD’nin gidişinin ürettiği jeopolitik boşluğun yönetilmesi.
Afganistan’a komşu ülkelerin güvenlik sorunlarına ek olarak Afgan sığınmacı riski de gündemde.

Türkiye de Avrupa da yeni Afgan krizinden kaçamaz.
Yani Erdoğan’ın derdi ne Taliban’a meşruiyet vermek ne de onların din anlayışı ile örtüşmek.

Afganistan’da siyasi istikrarın hızlıca temin edilmesi için siyasi bir zemin oluşturmak istiyor.

İran üzerinden gelecek Afgan sığınmacı akınını durdurmaya çabalıyor.

Avrupa’nın Yeri ve Muhalefetin Tavrı

Daha çok Batı medyasında görülen üçüncü hurafe, Türkiye’nin sığınmacıları Avrupa’yı baskılamak için kullandığı. “Erdoğan rejimine bu şantajı için müsaade edilmemesi gerektiği.”

Halbuki ortak bir sığınmacı politikası oluşturamayan Avrupa, Cenevre Mülteci Sözleşmesi’ni ihlal ediyor.

AB ülkeleri sığınmacılara şiddet kullanarak, sistematik insan hakları ihlalleri işliyor.
Tüm AB ülkelerinden daha fazla sığınmacı ağırlayan Türkiye’yi bu konuda eleştirmek Avrupalıların dar çıkarcı ikiyüzlülükleri… Ankara, sığınmacı yükünü paylaşmayan Avrupa başkentlerine ödevlerini hatırlatınca “baskıcı” oluyor.

Bakmayın durmadan Türkiye’nin suçlanmasına, aslında Avrupa’nın sığınmacı sorununa yaklaşımı “Batı değerlerinin iflasının” son göstergesi oldu. Arap isyanları sonrası otoriter rejimleri desteklemeleri yetmezmiş gibi, insanlık dramlarında göstermelik tedbirlerle yetindiler.

Sonra da yabancı ve İslam karşıtı politikalara teslim oldular. Avrupa’nın bugünkü sorumsuz ve korkak tavrı dünkü kolonyal zorba sefaleti ile birleşti.

Dördüncü hurafe de iktidarın Avrupa’nın sığınmacıların yükünü paylaşmamasına göz yumduğu; Avrupa’nın dayatmasını kabul ettiği.

Erdoğan’ın kaç kere proje ile Avrupalı siyasetçilerle müzakere yaptığı, gerekirse onları zorladığı ve kapıları açma uyarısı-uygulaması yaptığı ortada. Batı medyasının bu sebeple yıllardır Erdoğan’ı ötekileştirdiği apaçık. Buna rağmen muhalefetin Avrupa ile çetin müzakere yaparak sığınmacı sorununu çözeceği iddiası hayalci olmaktan öteye geçemez.

Yapılanları yok saymak, denenenleri göz ardı etmek ve sorumluluğunu yerine getirmeyen Avrupalılarla birlikte iktidarı suçlamak bizi çözüme götürmez. Yapılması gereken hurafelerden kurtulup, hep birlikte sığınmacılar konusunda Avrupa’yı baskılamak.

(UHA Haber Ajansı, 09 Ağustos 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.