enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:57 İsmet İnönü az daha CHP’yi kapattıracaktı
00:54 Spor Yazarı Hasan ÇİÇEK’ten: Spor medyası ve geleceğin genç iletişimcileri
00:48 Savunma sanayiinde bugüne kadar filmin fragmanını izlemiştik. Endonezya’ya 60 adet Kaan’ın ihracıyla artık asıl film başladı
00:38 Politikasızlığın Konforu: Terörsüz Siyasetin Çıplak Gerçeği
00:34 Beşiktaş, Avusturya’da sezon hazırlıklarının ikinci etap çalışmalarını sürdürüyor
00:28 Sakarya’nın o sahilinde tarihte ilk kez mavi bayrak dalgalanacak
00:25 KKTC Milletvekili Yasemin Öztürk, İsraillilerin İran ile savaşı bahane ederek Güney Kıbrıs’a göç başlattığını söyledi.
00:20
00:08 UHA Haber’in Spor Yazarı Gazeteci Mustafa SALMAN’ın, ‘Futbol Dünyası’na Bakışı!
00:06 Fenerbahçe niçin şampiyon olamıyor?
23:11 Bu Ne Yaman Çelişki
23:03 Musk’ın ‘Amerika Partisi’ Başarılı Olur mu?
22:42 Belirsizlikler Çağında BRICS+ ve Yeni Küresel Düzen
22:05 Kitap: Müslümanlığın Temel Dinamiği
20:30 Zeydan Karalar tutuklandı
13:48 Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Ankara’da bulunan 4 taşınmazın özelleştirilmesine karar verildi.
13:30 Bakan Uraloğlu, “Esenboğa Metrosu’nun yeni projesi 2 ay içinde tamamlanacak”
09:42 Araştırma: Su içmeyen çocuğun başarısı düşüyor, büyümesi yavaşlıyor
07:35 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ilebugün Pakistan’a resmi ziyarette bulunacak.
00:52 Oosterwolde’ye yeni sözleşme
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Mustafa Şentop’tan AB Adalet Divanı’na başörtüsü tepkisi

Mustafa Şentop’tan AB Adalet Divanı’na başörtüsü tepkisi
20 Temmuz 2021
556
A+
A-

UHA HABER / TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın başörtülü kadınların din ve inanç özgürlüğü aleyhinde verdiği karar pek çok bakımdan vahimdir. Bu kararlar Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini açıkça ihlal etmektedir” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini hedef alan başörtüsü kararı hakkında açıklama yaptı.

Şentop’un açıklamalarından satırbaşları:

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın başörtülü kadınların din ve inanç özgürlüğü aleyhinde verdiği karar pekçok bakımdan vahimdir. Daha önce yine Adalet Divanı ve bazı Avrupa kurumları benzer kararlar vermişlerdi.

“Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmektedir”

Bu kararlar Avrupa’da yaşayan Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini açıkça ihlal etmektedir. Toplumsal barış, farklı inanç sahiplerinin bir arada yaşaması ve inanç temelli ayrımcılık boyutuyla bu kararların olumsuz sonuçları olacaktır.

Gerek BM Medeni ve Siyasi Hakları Sözleşmesi gerekse, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile güvence altına alınan din ve inanç özgürlüğü, kişilerin sadece kendi iç dünyalarında bir dine ya da inanç sistemine bağlanmalarını kapsamaz. Bu sözleşmeler, aynı zamanda, kişisel olarak veya başkalarıyla, özel veya kamusal alanda ibadet, uygulama, inançlarının gereği olan yükümlülükleri yerine getirme ve bunları öğretme yoluyla dinini veya inancını açığa vurma özgürlüğünü de kapsamına almaktadır.

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın, din ve inanç özgürlüğünün asgari gerekleriyle açıkça çelişen kararının hukuki, kültürel ve toplumsal bakımdan içerdiği yanlışlıklardan daha vahimi, verilen kararın ortaya koyduğu “normal” ve “normal dışı” tanımıdır. Divan verdiği kararda işverenin tarafsızlığı argümanına dayanırken, kendisinin tespit ettiği bir durumun yani “başı açık olma hali”nin “normal”, başı örtülü olma halinin ise “normal dışı” olduğu kabulünden hareket etmektedir.

“Müslümanlar bakımından normal olan farklıdır”

Adalet Divanı’nın “normal”i, sadece belli bir inancın ve kültürel kabulün, seküler bir hayat tarzının normalidir. Her din ve kültür bakımından geçerli, “evrensel normal” değildir. Müslümanlar bakımından normal olan farklıdır. Adalet Divanı, insanlar için normal olanı belirleme yetkisini kendisinde görmekte; tarafsızlık kavramını kendi normaline özgü saymakta; seküler dünya görüşünün benimsemediği dini sembol ve kıyafetleri “taraflılıkla” itham etmektedir.

Din ve inanç özgürlüğü, belli bir dinin ya da herhangi bir dünya görüşünün ilkeleri dikkate alınarak tanımlanamaz. Zira din ve inanç özgürlüğünde korunan belli bir inancın ilkeleri değil, insanların o dine veya inanca olan bağlılığıdır.

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kararı, ne yazık ki, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada çeşitli bahanelerle Müslümanların kamusal alanda özgür şekilde var olmalarını engellemek isteyen uygulamaların neden olduğu derin endişeleri haklı kılar niteliktedir. Başta Avrupa Birliği Adalet Divanı ve uluslararası insan hakları mahkemeleri olmak üzere, tüm dünyada karar mercilerine düşen temel sorumluluk; soyut kavramlara istinaden temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahaleleri haklı çıkarmak yerine, tüm din ve inanç mensuplarının ayrımcılığa maruz kalmaksızın din ve inanç özgürlüğünden yararlanmalarını sağlamaya çalışmaktır.

[UHA Haber Ajansı, 20 Temmuz 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.