UHA/ İnternational News 
İSTANBUL, 03 HAZİRAN 2025 – Yazar Sevil NURİYEVA, Moskova – Kiev hattı temaslarında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı takip ettiğini ifade ediyor ve Türkiye’nin stratejilerini, Başkan Erdoğan’ın vizyonunu anlamak için bu temasların en küçük ayrıntısının bile mesajlarla dolu olduğunu dile getiriyor.
“Evvela şunu belirtmek gerekir” diyen NURİYEVA, Türkiye’nin yalnızca “barış”a ev sahipliği yapmadığını, aynı zamanda barışı kurmak için gayret gösterdiğini aktarıyor.
Sevil NURİYEVA, “Kimileri bu süreci sadece ev sahipliği ya da Moskova-Kiev hattında mesaj taşıma faaliyeti zannediyor. Ancak Bakan Fidan’ın temaslarındaki her ifade, resmî ve gayriresmî görüşmelerde yer alan Moskova ve Kiev temsilcilerinden yapılan çıkarımlarla birlikte, bunun çok daha ötesinde olduğunu, yani; “Hakan Fidan’ın Başkan Erdoğan’ın dış politika ve güvenlik üzerine kurulu doktrinel yaklaşımlarına ve vizyonuna reçete ürettiğini” net biçimde ortaya koyduğunu dile getiriyor.
NURİYEVA, Bakan Fidan’ın özellikle vurguladığı önemli noktalardan birinin, “Bir konuyu ele aldığınızda, sorunun tamamı için çözüm üretemezseniz süreci yönetemezsiniz.” olduğunu aktardı.
Sevil NURİYEVA, Bu ifadeyle Sayın Bakanın: “Moskova-Kiev hattındaki çatışmanın barışla sonuçlanabilmesi için sadece yerel meselelere odaklanmak yeterli değildir. Türkiye, kapsamlı çözüm için kendi önerilerini sunmakta, tıkanan süreci aşmak adına çözümler geliştirmekte” olduğunu dile getiriyor.
NURİYEVA, Hakan Fidan’ın en dikkat çekici yönlerinden birinin de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın köklü çözüm anlayışına uygun önerileri ortaya koyabilmesi olduğunun altını çiziyor.
Fidan ve Putin
“Putin’in konuştukları kadar, konuşmadan beden diliyle ifade ettiklerini de hep önemli bulmuşumdur” diyen Yazar Sevil NURİYEVA, “Fidan ve Putin görüşmesinden memnun ayrılmanın altında yatan esas detay güvendir. Putin, Erdoğan Türkiye’sine güveniyor. Hakan Fidan’a daha yakın davranıyor. İkisinin de istihbaratçı geçmişi görüşmedeki beden diline yansımıştı. Türkiye’nin tekliflerine, ürettiği reçetelere sıcak bakıyor Putin. Bunu da satır arasındaki mesajlarla ifade etmekten kaçınmıyor” diyor.
Bakan Fidan’ın gözlemleri…
NURİYEVA, “Hakan Fidan’a göre, Rusya’nın en önemli tutumu revizyonist olmasıdır. Yani sahadaki hataları realiteye göre anında pozisyonunu ayarlayarak düzeltebiliyor. Bu tutum, sonuca varmada önemli rol oynuyor” şeklinde aktarıyor.
Kiev-Moskova hattı
Sevil NURİYEVA, Moskova’dan belirli cevaplar alan Hakan Fidan’ın Kiev’e götürdüğü yeni tekliflerin olduğunu hatırlatıyor ve şunları söylüyor:
“Ama bu teklifleri Moskova’nın tutumuna göre üreten taraf Türkiye’dir. Yani Bakan Fidan, sezgileriyle çözüm üretiminin faydalı olacağına inanan bir imaj yansıtmaktadır.
Kiev’in talepleri ile Moskova’nın beklentileri arasında ciddi fark var. Hep yazmışımdır, Putin kendi kazanımlarından vazgeçecek bir tutumda değil. Mesela Kırım’ı müzakereye açmıyor, açmayacaktır. Ayrıca Donbas ve Luhansk bölgeleriyle alakalı da anayasasına göre davrandığını ifade ediyor.
Kiev, bu şartlar altında nasıl hür bir anlaşmaya imza atabilir? Toprak veren bir anlaşmaya kim imza atar? Tabii burada orta yolu bulmak gerekir. İşte Türkiye bu işi yapıyor. Yani anlatmak istediğim şey şudur: Burada mesele çözüm üretebilmektir. Hakan Fidan, o çözüm için çaba harcıyor. Çünkü Başkan Erdoğan’ın beklentisi de budur”.
Fidan ve satranç
NURİYEVA, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dış politika literatürüne kazandırdığı kavramların da bulunduğunu ve onlardan birisinin de “satranç hamlesi”olduğunu ve tanımlamalara bakılğında, sorun oluştuğunda bile nasıl karşı hamle atılacağına dair ipuçları verdiğine dikkat çekiyor.
“Hatırlayacak olursak AB, Türk Devletlerine, KKTC ile alakalı tatsız bir belgeye imza attırdı”ğını ifade eden Sevil NURİYEVA, şöyle devam ediyor:
“Hâliyle burada çok telaşlandık. Hatta neden cevap verilmiyor diye sitem edenler oldu. Başkan Erdoğan’ın ifade ettiği gibi: “Türk Devletleri ile Türkiye’nin arasına kimse giremez!..” Bu tanımı sahaya yansıtmak için Dışişleri Bakanı’nın yaklaşımı takdire şayandı:
“Bu konuyu aile içinde halledeceğiz. İçimiz acısa da bunu kurgulayanlara fırsat verilemez!..” Bakan Fidan, bu olayı satranç hamlesiyle kıyasladı: “AB, bizim için vazgeçilmez bir mekândan, Türk Devletlerinden KKTC’ye yönelik bir hamle yaptı. Şimdi sıra bizde.”
Ve anlaşılan, büyük ölçekte o sıra, Budapeşte’de Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi’nde imzalanan bildiriyle AB’ye cevap verildi: “KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ayrılmaz parçasıdır!” Bu, önemli bir hamle oldu”.