Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Basın Federasyonunda “Anadolu Sohbetleri” toplantısında konuştu

* Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “LGS sorularının sızdırıldığı” iddialarına ilişkin, “Biz, hem kendimiz hem de ilgili siber uzmanları, bununla ilgili analizimizi yaptık ve o PDF’in matbu materyalden çekilen fotoğraftan elde edilen PDF olduğunu herkes tespit etti, hal böyleyken bunun üzerinden bir algı operasyonu yürütmek gerçekten haksızlık.” dedi.
* Detayı bültenimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
ANKARA, 22 TEMMUZ 2025 – Bakan Yusuf Tekin, Türkiye Basın Federasyonunda “Anadolu Sohbetleri” kapsamında Federasyon Genel Başkanı Sinan Burhan ve basın mensuplarıyla bir araya geldi, eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
LGS kapsamındaki merkezi sınava ilişkin iddialara yönelik soru üzerine Tekin, sınavla ilgili tüm tedbirlerin ÖSYM standartlarında olduğunu söyledi.
Tekin, soruların tamamen dış dünyayla iletişime kapalı, jammerlarla korunan ortamda hazırlandığını dile getirerek, hazırlandıktan sonra soruların aNAYASA ve mevzuata uygunluk, Türkçe ve ölçme-değerlendirme açılarından ilgili uzmanlar tarafından değerlendirildiğini anlattı.
Sorular basıldıktan sonra güvenlik güçlerinin eşliğinde nakliye sürecinin başladığını belirten Tekin, “İller arasında kamyonlarımızın, nakliye cihazlarımızın, araçlarımızın geçiş güzergahlarında devir teslimler yapılır. O, tamamen bizim kontrolümüzün dışındadır. O, tamamen İçişleri Bakanlığımızla yaptığımız protokolle yürür. Sınav soruları okula geldiği andan itibaren de yine orada emniyetten, dediğim gibi okulumuzun lokasyonuna göre, jandarma ya da emniyet bölgesi olmasına göre ya polis ya da jandarma ekiplerinin kontrolünde sınav süreci başlar.” dedi.
Tekin, sınavla ilgili en önemli kriterlerinden birinin öğretmenler dahil sınav binasına cep telefonlarının sokulmaması olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Piercing ve küpeler de yasaklandı. Onun tek sebebi de artık kameralar yani görüntüleme cihazları çok minimal hale geldi. Oradan böyle bir sorun ortaya çıkabilir diye sınava girişte bunların hepsini de yasakladık yani burada olağanüstü bir tedbir süreci aldık. Şimdi hal böyleyken bütün bunlardan sonra bir ihmal varsa bir öğretmen arkadaşımızın okula, sınıfa cep telefonuyla girmiş olmasıdır.
Şimdi sınavla ilgili birinci şey, diyorlar ki ‘Elimizde bir PDF var. Bu PDF sınav sonrasında değil sınavdan önce ele geçirildi.’ O PDF, bizim elimizde de var. Biz, hem kendimiz hem de ilgili siber uzmanları, bununla ilgili analizimizi yaptık ve o PDF’in matbu materyalden çekilen fotoğraftan elde edilen PDF olduğunu herkes tespit etti, hal böyleyken bunun üzerinden bir algı operasyonu yürütmek gerçekten haksızlık.
Benim şahsımla ilgili bugüne kadar Özgür Özel ve CHP’li bir sürü kişinin konuşmalarında kullandığı çok ağır ifadeler var. ‘Cumhuriyet düşmanı’ndan tutun, ‘kazma’, ‘liyakatsiz’, ‘yeteneksiz’, ‘kötü niyetli’, ‘Yüce Divanda yargılayacaksın, alnını karışlayacağız’. Bunların hiçbirisiyle ilgili ağır bir ifade kullanmadım.
Tamamen politik sınırlar içerisinde ifade kullandım fakat şimdi yaklaşık 13-14 yaşında 1 milyon çocuğumuz, bu ülkenin geleceği diye tanımladığımız çocuklar. Bu çocukları kendi siyasi çıkarlarınıza alet etmeyin, bunu bizim üzerimizden yapın, bize hakaret edin, bizi itham edin ama bir noktadan sonra artık o ifadeyi kullanmak durumunda kaldık.“
“Sorular tamamen bizim okullarımızda okutulan ders kitaplarından hazırlandı”
Bakan Tekin, çocukların sürecin içine dahil edilmesinin tamamen gündemi manipüle etmek için olduğunu söyledi.
Tekin, “O günlerde hep beraber CHP’li belediyelerdeki operasyonlar, baklava kutuları vesaire bunları konuşuyorduk. Birdenbire bu çocuklar üzerinden böyle bir gündem oluşturuldu ve bu gerçekten rahatsız edici, bence ahlaki açıdan da tartışmalı, tutarsız bir durum.” değerlendirmesinde bulundu.
Sınavın zor olduğuna ilişkin iddialara da değinen Tekin, önceki yıllarda LGS’de tam puan alan öğrencilere ilişkin verileri anlattı.
Bakan Tekin, bu yıl yapılan merkezi sınavda 66 ildeki 582 sınav binasında tam puan yapan öğrencilerin bulunduğuna dikkati çekerek, toplam 211 ilçeden 500 tam puan yapan öğrencilerin çıktığını belirtti.
Ziyaret ettikleri bütün okullarda Bakanlık tarafından dağıtılan ders kitapları, yardımcı kaynaklar ve öğretmenlerin anlattığı derslerin bu sınava referans olduğunu söylediklerini vurgulayan Tekin, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanımız diyor ki: ‘Çocuklarımızı okul dışında başka bir şeye muhtaç hale getirmeyin.’ Milli Eğitim Bakanı olarak okullar ve öğretmenler üzerinden vesayet uygulayan mekanizmaları elimine etmek de benim görevim. Bu sınavdaki sorular tamamen bizim okullarımızda okutulan ders kitaplarından hazırlandı. Bakın, burada da bir algı operasyonu var. ‘Yardımcı kaynaklardan soru soruldu.’ deniliyor.
Arkadaşlar, bizim okullarımıza ücretsiz dağıttığımız yardımcı kaynaklarımız var. Biz bu kaynakları, öğretmenlerimizin ders kitabı dışında çocuklara egsersizyaptırabilsinler diye ilave materyal olarak gönderiyoruz. Dolayısıyla bizim için ders kitabı neyse öğretmenlerimize verdiğimiz materyal de aynı şeydir yani çocuğumuzun para vererek dışarıdan aldığı herhangi bir kaynakla uzaktan yakından bir ilgisi yok.“
“Tam puan yapanların ortalama notları 100’e yakın”
Öğrencilerin ücretsiz olarak istedikleri öğretmenden kurs alabildiklerini dile getiren Tekin, Destekleme ve Yerleştirme Kurslarına (DYK) ilişkin bilgi verdi.
Bakan Tekin, tam puan yapan öğrencilerin ders ortalamalarını çıkarttıklarına dikkati çeken Tekin, “Bu 719 çocuğumuzun tamamının yani ortalama notları 100’e yakın, 99,7 ve 99,8 gibi.” dedi.
Uluslararası standartların sınavın ayırt edicilik düzeyinin yeterli olduğunu gösterdiğini dile getiren Tekin, bu yıl yapılan sınavın zorluk düzeyinin daha önceki sınavlarla aynı zorluk düzeyine sahip olduğunun altını çizdi.
“63 tane imam hatip okullarından tam yapan öğrencimiz var”
Tekin, “Diyarbakır’da 300 birinci çıktı çünkü Terörsüz Türkiye’yi oradaki insanlara kabul ettirmek için torpil yapıldı.” iddialarına ilişkin şunları söyledi:
“Diyarbakır’dan 10 tane öğrencimiz var ve bunların hepsi farklı farklı okullardan. Bunun da altını çizeyim. O kadar çok tuhaf argümanlar ileri sürüldü ki bunların bir kısmı siz belki görmediniz, paylaşıldı, sosyal medyada tutuldu, sonra silindi çünkü aleni yalandı. Mesela, bunlardan bir tanesi Bursa’daki Mahmut Celalettin Öktem İmam Hatip Ortaokulu. Okul müdürü bir paylaşım yapıyor, paylaşımda toplam imam hatip öğrencilerinin başarısından bahsederken ilgili arkadaşımız alıp bunu farklı bir şekilde lanse etti. Bu da olayın bir başka boyutu. Biliyorsunuz, toplamda bizim 63 tane imam hatip okullarından tam yapan öğrencimiz var.”
Trabzon’daki Mahmut Celalettin Ökten Anadoluİmam Hatip Lisesi bünyesinde ortaokuldaki iddialara ilişkin Tekin, şunları kaydetti:
“2019 yılında 1 öğrenci çıkarmış, yüzde 1’lik dilimde 11 öğrencisi var, yüzde 5’lik dilimde 65 öğrencisi var. 2020 yılında tam yapan öğrencisi yok ama yüzde 1’lik dilimde 27 öğrencisi var, yüzde 5’lik dilimde 94 öğrencisi var. 2023 yılında 5 tane tam puan alan öğrenci çıkmış, 29 tane yüzde 1’lik dilimde öğrencisi var, 121 tane de yüzde 5’lik dilimde öğrencisi var. Bu yıl da 4 tane tam puan alan öğrenci var aynı okuldan, yüzde 1’lik dilimde 30 öğrencisi var, yüzde 5’lik dilimde 111 öğrencisi var. Aslında baktığımızda son 2 yıla göre yüzde 5’lik dilimdeki öğrenci sayısı azalmış.” cevabını verdi.
Bakan Tekin, soruları Bakanlık görevlileri dışındaki kişilerin hazırladığı iddiasını da yalanladı.
“Olaydan haberdar olur olmaz hemen o gün soruşturmamızı açtık”
Bu yıl LGS’ye ilişkin analiz raporunun yayımlanıp yayımlanmayacağına ilişkin soru üzerine Tekin, sınava ilişkin bir rapor yayımladıklarını, ayrıca başka bir rapor daha yayımlayacaklarını söyledi.
Bakan Tekin, çocukları yarıştırma felsefesinden uzaklaştırmak istediklerini belirterek, “Geçtiğimiz yıllarda ‘Şu kadar birincimiz var.’ denmiş olabilir Bakanlıktan. ‘Şu ilden şu kadar birinci var.’ denmiş olabilir. Ben bunları pedagojik olarak doğru bulmuyorum.” diye konuştu.
LGS kapsamındaki merkezi sınava ilişkin 29 kişiyle ilgili açılan soruşturmanın hangi aşamada olduğuyla alakalı soru üzerine Tekin, şu yanıtı verdi:
“Şimdi diyorlar ki ‘Bakanlık, sınav açıklandıktan sonra soruşturma açtı’. Bu da külliyen yalan. Bu kadar kuyruklu bir yalanı nasıl söylerler, anlamıyorum gerçekten. Biz, bu olaydan haberdar olur olmaz hemen o gün soruşturmamızı açtık. DiyarbakırValimize, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün siber ekiplerine özellikle teşekkür ediyorum. Biz, o gün hemen ilgililerle ilgili cep telefonlarını alıp gerekli değerlendirmeleri yaptık ve sınavın güvenliği ile ilgili herhangi bir sorunun ortaya çıkmadığını gördük.
Soruşturma süreci devam ediyor. Bizimki de devam ediyor ama ilk planda yaptığımız şey, yapılan bu ihlalin sınavın güvenliği ile ilgili bir sıkıntı ortaya çıkarıp çıkarmadığını tespit etmekti. Orada bu tespit yapıldıktan sonra sınavla ilgili biz çıktık, kamuoyuna açıklama yaptık, ‘Sınavla ilgili bir sorun yoktur. Vatandaşlarımız endişee etmesinler.’ diye açıklamamızı yaptık. Hem bizim soruşturmamız hem de bu konuyla ilgili adli soruşturma süreci devam ediyor.“