enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
20:02 İzmir Kültürpark Atlas Pavyonu’nda kapılarını açan ”Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Mustafa Kemal Atatürk Sergisi…
18:21 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, CHP’li 40’ı tutuklu 200 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
14:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan Kuveyt, Katar ve Umman’ı ziyaret edecek
14:01 CHP’li marjinal gruplar, CHP Kocaeli İl Kongresi’nde Gazeteci Erdal Sertel’e saldırdı…
12:53 Bursa’nın Su Güvenliği Yağmuru Bekler Duruma Neden Düştü?
08:58 Dış Bakış Dergisinin “KIBRIS” Özel Sayısı Yayında
00:50 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğruyu bildikleri halde ikrar edemeyenlere yapabileceğimiz hiçbir şey yok”
00:06 Körfez’de Taşlar Yerine Oturmaya Başlıyor!
00:56 Ambulansa yol vermeyen sürücülere ağır cezalar geliyor
00:46 Sözde soykırım destekçisini savunmaya çalışan Don Kişot’un hezeyanı!
00:43 Sıfır Atık Vakfı Onursal Başkanı Emine Erdoğan, “Sıfır atık kararı artık bir Birleşmiş Milletler politikasıdır”
00:41 Yüksek Seçim Kurulu, CHP’nin 39’uncu Olağan İstanbul İl Kongresinin devamı yönünde karar verdi
00:26 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “(Filistin’de) İki devletli çözüm hayata geçerse biz burada fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırız”
00:22 Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu, gelecek hafta son toplantısını yapacak.
00:12 Türkiye’nin 17. “İyilik Gemisi”nden indirilen insani yardım malzemelerinin bir kısmını taşıyan 25 tır, Refah Sınır Kapısı’na doğru yola çıktı.
00:08 Adalet yatırımlarını anlatan bir video paylaşan Adalet Bakanı Tunç, “Adaletin yüzyılını güçlü temellere inşa ediyoruz”
10:43 Gazze Görev Gücü’ne katılarak insani yardım faaliyetlerine gönüllü destek vermek isteyen vatandaşlar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) başvurdu…
09:05 Gıda sevkiyatı kadar temiz su temini de acil!
00:59 Moskova ve Şam geçmişi geride bırakıp ilişkilerini yeniden tesis ediyor
00:55 Gaziantep mutfağının eşsiz lezzetlerinden biri olan soğan kebabı, özellikle sonbahar ve kış aylarında artan talep ile dikkat çekiyor.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Marmara’da köpek balıkları ve vatozlar yeni yaşam alanları arıyor!

Marmara’da köpek balıkları ve vatozlar yeni yaşam alanları arıyor!
15 Temmuz 2025
13
A+
A-

* WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı),  Marmara Denizi’nde son yıllarda artan köpek balığı ve vatoz gözlemlerinin nedenlerine dikkat çekiyor.

* Detayı bültenimizde!…

UHA/ İnternational News Agency

Sıla Kararoğlu - Brand Representative - Marjinal Porter Novelli | LinkedIn

Gazeteci* Sıla KARAROĞLU

İSTANBUL, 15 TEMMUZ  2025 –WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal, Marmara Denizi’ndeki köpek balığı ve vatozların kıyı bölgelerinde sıkça gözlemlenmesinin bir ekosistem alarmı olduğunu vurgulayarak, bu türlerin kıyıya yaklaşmasının nedeninin, derinlerdeki yaşam alanlarının oksijensiz hale gelmesi olduğunu belirtiyor.

Köpek Balığı Farkındalık Günü, artık sadece tehdit altındaki denizel türlerin değil, tüm okyanusların, iç denizlerin ve dünyamızın bozulan ekosisteminin çığlığına dönüşmüş durumda.  Ülkemizde de son yıllarda Marmara Denizi’nde özellikle mahmuzlu camgöz (Squalus acanthias), dikenli vatoz (Raja clavata) ve çivili köpek balığı (Echinorhinus brucus) gibi, tehdit altında olan türlerin sıkça gözlemlenmesi, bu çığlığın denizlerimizdeki yansıması. Bu türlerin tamamı 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu uyarınca koruma altında. Ancak kıyıya yaklaşan bu canlıların görünürlüğünün artması, kimi çevrelerde koruma statülerinin kaldırılması yönünde tartışmalara da neden oluyor.

Türkiye kıyılarında görülmüştü... Uzmanından rahatlatan açıklama: Saldırgan  türler 40 yıl önce terk etti - Son Dakika Flaş Haberler

WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Kabasakal, konuyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çekerek, kıyılardaki bu artışın yanlış yorumlanmaması gerektiğinin altını çiziyor: “Bu bir nüfus patlaması değil, çaresizce hayatta kalmaya çalışan canlıların kıyıya yaklaşması. Derin sularda yaşam koşulları bozulan türler oksijen arıyor.”

“Oksijensizleşme ve ölü bölge oluşumu, küresel bir sorun”
Denizlerin oksijensizleşmesinin giderek artan bir sorun olarak yaşamı tehdit ettiğini vurgulayan Dr. Kabasakal, “1960’tan bu yana deniz ekosistemlerinde çözünmüş oksijen kaybının yüzde 2 olduğu tahmin ediliyor. Dünya genelinde yaygınlaşan bu sorunun temelinde küresel ısınma ve sirkülasyon, karışım ve oksijen solunumu gibi süreçlerdeki değişikliklerin yattığı düşünülüyor. Günümüzde deniz ekosistemlerinin ciddi ve zorlu doğa sorunlarından biri olarak kabul edilen, hipoksik ya da anoksik deniz bölgeleri olarak tanımlanan ‘ölü bölgelerin’ oluşumunun temelinde de oksijensizleşme var. Şu an için dünya çapında çeyrek milyon kilometrekareden fazla bir alanı etkilediği bildirilen ‘ölü bölge’ oluşumunun tehdit ettiği denizler arasında Marmara Denizi de var” diyor.

Marmara Denizi ölü bölgeye dönüşüyor
Denizlerde oksijensizleşme (hipoksi) ve sıfır oksijenli bölgelerin (anoksi) hızla yayılması, küresel ölçekte bilinen bir kriz. Marmara Denizi de bu krizin en yoğun yaşandığı yerlerden biri hâline gelmiş durumda. Çözünmüş oksijenin litrede 2 mg’ın altına düştüğü hipoksik koşullar, canlı yaşamı için ciddi tehdit oluşturuyor. Marmara’nın derin bölgeleri bugün neredeyse yaşanmaz durumda. Derinliklerde görülmesi gereken Raja radula ve Raja clavata gibi vatoz türleri, artık yalnızca sığ kıyı bölgelerinde, 6 metre gibi derinliklerde gözlemlenebiliyor.

“Sorunun nedeni biziz”
Marmara Denizi’ni boğan bu krizin ve giderek şiddetlenen oksijensizleşmenin sebebinin insanlar olduğunu belirten Dr. Kabasakal, “Marmara’yı kuşatan kıyılardaki milyonluk şehirlerin ve sanayinin atıklarını ve akarsular yoluyla denize karışan tarım kimyasallarına doymuş suları çaresizce kabulleniyor Marmara. Bunlara bir de Karadeniz’den gelen atıkları ekleyin, bir de bu durumun en az 40 yıldır devam ettiğini düşünün! Marmara’nın oksijensizleşmesi beklenmeyen bir sonuç değil. Çevresel bozulma özellikle doğu Marmara’da çok şiddetli yaşanıyor. Son birkaç yılda Marmara kıyılarında köpek balığı ve vatoz nüfusunda yaşanan artışın sebebi özetle bu. Derin sularda yaşam koşulları bozulan türler çareyi kıyılara yaklaşmakta buluyorlar. Kıyılarda devam eden balıkçılıkta birkaç sene çok avlanınca, koruma altındaki bazı türlerin avına izin verilmesi bile konuşulur oldu. Son birkaç yılda bu nüfus artışı hızla azalmaya başladı. Dip sularının oksijeni yaşanılır seviyeye yeniden yükselmedikçe derin Marmara’nın ıssızlaşmasına şaşırmamalıyız” değerlendirmelerinde bulunuyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.