enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:53 Trump’ın İlk 100 Günü
10:07 Afetten İhyaya Deprem Bölgesinde İki Yılın Muhasebesi…
08:03 “Yılın En İyi Televizyon Habercisi”Ödüllü gazeteci Ayşegül Ekinci, dünyayı dolaştı. Bu süreçte ise yaşam, varoluş ve ölüm konularında araştırma yapıp kitap yazdı….
07:59 Durumdan Vazife Çıkaramayanlar Rahatsız!…
06:41 İtalya’yla Yakalanan Pozitif İvme ve Avrupa’ya Yansıması
06:31 Halkı Kaybeden Sol, Kimi Kazandı?
06:28 Türkiye, terör örgütleri DEAŞ ve PYD/YPG’yi hedef alarak başlattığı Zeytin Dalı harekatı…
00:22 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Dijital Telif Yasası’nın Haziran ayında Meclis’e sunulacağını açıkladı…
00:08 Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Avcılar, Bakırköy ve Küçükçekmece gibi ilçeler kırmızı alarm bölgesinde yer alıyor”…
14:38 Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre en çok göç alan şehirler belli oldu…
10:41 Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Yuvacık Barajı’nda su seviyesi yüzde 70’e ulaştı…
10:37 Erken teşhis ve uygun tedaviyle Ankilozan Spondilitte omurga hasarı önlenebilir…
10:12 Teröre Karşı Ters Asimetri: İstihbarat -II-
09:26 NOW TV ekranlarında yayınlanan ve her bölümüyle gündem yaratan Kızıl Goncalar dizisi için final kararı alındı…
09:21 Prof. Dr. ESİN SUZER, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin ardından alınan örneklerde amonyak ve çözünmüş oksijen seviyesi normale yaklaştı…
08:57 Araştırmacı-Yazar Muzaffer Ayhan Kara, Otizmli bireylerin farklı alanlarda karşılaştığı zorluklara dikkat çekti…
08:19 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
07:05 Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılı röportajın 3. bölümü…
07:01 Başkent Lefkoşa’daki yapımı yaklaşık 3 yıl süren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Külliyesi’nin açılışına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak…
00:46 Mardin Telkârisi Turizmle Buluşuyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kırgız-Tacik Sınır Çatışmaları Ya Da “Büyük Oyun”un Dönüşü

Kırgız-Tacik Sınır Çatışmaları Ya Da “Büyük Oyun”un Dönüşü
29 Haziran 2021
1.143
A+
A-

Kırgızistan ile Tacikistan arasında uzun süredir yaşanan sınır ve su kaynaklarının paylaşımı sorunları nedeniyle 28 Nisan’da bir kez daha başlayan gerginlik, 29 Nisan 2021 tarihinde çatışmaya dönüştü. 

Prof. Dr. M.Seyfettin EROL & ANKASAM Başkanı

Söz konusu çatışma, önce halkın birbirlerine taş atmasıyla başladı ve daha sonra olaya askerlerin dahil olmasıyla büyüdü. Bugün itibarıyla yükselen tansiyon, bölgesel aktörlerin arabulucu ve yatıştırıcı telkinlerinin etkisi ve her iki ülke liderinin sağduyulu, soğukkanlı yaklaşımıyla taraflarca düşürülmeye ve kriz kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.

Bu kapsamda iki taraf arasında yapılan görüşmelerde ana hatlarıyla şu dört madde üzerinde mutabakat sağlandığı görülmektedir: 1) Çatışmaların durdurulması; 2) Birliklerin ve askeri araçların sınırdan uzaklaştırılması; 3) Müzakereye devam edilmesi; 4) Bir çalışma grubu kurulması ve ortak çıkarlar doğrultusunda işbirliğinin tesisi için zemin oluşturulması.

Afganistan krizinin zirve yaptığı ve terör tehdidinin Orta Asya bölgesinde tekrar gündemin ön sıralarında olduğu bir dönemde bu krizin patlak vermesi, zamanlaması itibarıyla elbette manidar bulunmaktadır. Özellikle de ABD-Rusya-Çin arasındaki güç mücadelesinin Asya-Pasifik bölgesine kaymaya başladığı ve bu bağlamda Rusya-Çin yakın çevrelerinin krizler üzerinden hedef alındığı, “Büyük Oyun’un Dönüşü”nün yaşandığı bir dönemde.

Peki, iki ülke arasındaki bu krizin altında hangi nedenler yatmaktadır? Krizin arka planında hangi aktörler olabilir? Ve bu aktörler neyi hedeflemektedir?

Krizde Aysbergin Görünen Yüzü

Duşanbe’deki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantılarının ardından gerçekleşen Tacik-Kırgız sınır çatışmasının görünür nedenleri olarak şu hususların ön plana çıktığını görmekteyiz: 1) Su kaynaklarının dağılımında uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların şiddetlenmesi;  2) Aynı askeri bloğun (KGAÖ) parçası olan devletler arasındaki sınır sorununun çözülmemiş olması.

Bu mücadelede Orta Asya’nın kalpgâhı olarak da kabul edilen “Fergana Bölgesi”nde Batken’in öne çıkması oldukça önemlidir.

Kriz, her ne kadar Kırgızistan ile Tacikistan arasında cereyan etse de aslında süreç, bölgedeki bir diğer aktörü de yakından ilgilendirmektedir: Özbekistan.

Dolayısıyla Batken’in en önemli özelliği, sadece Kırgızistan ile Tacikistan’ı ilgilendirmemesidir. Bölgede Özbekistan’a ait toprakların da bulunması, Taşkent’i de bir şekilde sürece dahil etmektedir.

Bundan ötürü sorun, önü alınamaması durumunda üç ülkeyi de içine alabilecek bir genişleme-derinleşme potansiyeli taşımaktadır. Elbette bu husus, Özbekistan’ın niçin bölgede sınır ihtilaflarını çözmeye yönelik bir diplomasi izlediği ve bu bağlamda bölge ülkeleriyle aktif, yapıcı bir diplomasi izlediği sorusuna da cevap vermektedir.

Zira Taşkent, son olarak 2010’da “Oş Olayları/Provokasyonu”  üzerinden kendisini komşu ülke/ülkelerle savaşa sokacak “Bölgesel Savaş” oyununu görmüş ve sağduyulu davranmak suretiyle bu kirli oyunu bozmuştur.

Bölge devletlerinin kendi sorunlarını kendilerinin çözme iradesi göstermeye ve sınır ihtilaflarını halletmeye yönelik bir sürece hız verdiği dönemde, mevzubahis olayların patlak vermesi oldukça dikkat çekicidir.

Krizin Merkez Üssü: Fergana

Çok net olarak ifade edelim: Kırgız-Tacik Sorunu, en temelde bölge devletleri arasındaki sınır ihtilafı gibi görünmekle birlikte, asıl hedef bu ülkelerin aralarındaki olası bir uzlaşmanın yol açacağı “Fergana Birliği”nin önüne geçmektir. Yani hedef, kalpgâhı kontrol etmektir ve bölge devletlerinin bu bağlamda Fergana’da söz sahibi olması istenmemektedir.

Bu kapsamda Fergana Vadisi’nin bölge devletleri açısından bir barut fıçısına dönüştürülmesi, bölgeye yönelik izlenen siyasetin temel parametrelerinden biri olmuş ve yukarıda sıralanan nedenler “böl-parçala-çatıştır-yönet-kontrol et” stratejisinin zeminini oluşturmuştur. Farklı dönemlerde yaşanan çeşitli çatışmalar ve bu bağlamda sorunun zaman zaman dondurulmuş olması da bunun bir gösteresidir.

Yukarıda da ifade edildiği üzere, çatışmanın asıl nedeni Fergana bölgesini kontrol etmek ve bu bölge üzerinden bir güç projeksiyonu yapabilmektir.

Bu, en temelde Rusya ve ABD’nin hedeflerine, çıkarlarına uygun düşse de “Çin faktörü”nü de göz ardı etmemek gerekmektedir. “Çin faktörü”, daha çok bölgede artan bir gücün önünü kesmeye yönelik olarak görülmektedir.

Bölgedeki tüm aktörlerin hedefleri ve içlerinde bulundukları şartlar dikkate alındığında, bu hadiselerin Rusya ve ABD’nin çıkarlarına hizmet ettiği fikri ağırlık kazanmaktadır. Özellikle de Moskova’nın olaylar başladıktan sonra sessiz kalması çok manidar bulunmuştur.

Sonuç olarak Kırgız-Tacik sınırında yaşanan  olaylar, ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecinde Orta Asya’da yaşanan en önemli çatışmalardan ilkini oluşturmaktadır. Bu çatışma, yeni bir dönemin başlangıcı olmakla birlikte, aslında Rusya ile ABD arasındaki rekabette devrilen ilk domino taşlarından biri olarak okunabilir. Bundan sonraki süreçte toplumsal hareketler, terörizm faaliyetleri ve sınır sorunları gibi konuların Orta Asya gündemini daha da meşgul edeceği öngörülebilir. Dolayısıyla artık Fergana merkezli gelişmeler üzerinden Orta Asya’yı kontrol altında tutmayı amaçlayan bir güç mücadelesi  başlamıştır. Fergana, “Büyük Oyun”un kalpgâhıdır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.