Ordu, Akil ile beraber 10 üst düzey Hizbullah yetkilisinin de öldürüldüğünü açıkladı.
Lübnan’daki bir güvenlik kaynağı, Akil’in Hizbullah’ın Rıdvan gücü üyeleriyle toplantı yaptıkları sırada öldürüldüğünü kaydetti. İsrail’in Cuma günkü hava saldırısı, Beyrut’un Dahiye olarak bilinen güney banliyölerini hedef aldı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırı sonucu 12 kişinin öldüğünü, 66 kişinin yaralandığını duyurdu. Lübnan Sivil Savunma Teşkilatı, kurtarma ekiplerinin iki binanın enkazı altında arama çalışmaları yürüttüğünü bildirdi.
Enkaz yakınında toplananları gösteren yerel yayın kuruluşları, civarda bulunan ve hala kayıp olan, çoğu çocuk en az 10 kişiyi aradıklarını bildirdi.
Hizbullah saldırıya ilişkin resmi bir açıklama yapmazken, Akil’in hedef alındığını ya da öldürüldüğünü de teyit etmedi.
Lübnan’daki İran Büyükelçiliği “Beyrut’un güney banliyölerindeki konutları hedef alarak tüm sınırları aşan İsrail çılgınlığını en güçlü şekilde kınadığını” açıkladı.
Birleşmiş Milletler Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine – Hennis Plasschaert, saldırının “yıkıcı sonuçları olan son derece tehlikeli bir şiddet döngüsünün parçası olduğunu” söyledi ve “Buna artık bir son verilmeli” dedi.
“İsrail vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden herkese ulaşacağız”
Öte yandan İsrail ordusu, Akil’in 2004’ten beri Hizbullah operasyonlarının başında olduğunu ve 7 Ekim’de Hamas öncülüğünde İsrail’in güneyine düzenlenen ve Gazze’deki savaşı tetikleyen saldırıya benzer şekilde İsrail’in kuzeyine bir baskın düzenleme planından sorumlu olduğunu kaydetti.
İsrail Genelkurmay Başkanı General Herzi Halevi “Bugün ortadan kaldırdığımız Hizbullah komutanları yıllardır kuzey sınırında ‘7 Ekim’ planları yapıyordu. Onlara ulaştık, İsrail vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden herkese ulaşacağız” şeklinde konuştu.
Bu arada İsrail basını, mevcut durum nedeniyle İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun gelecek hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’a yapacağı ziyareti bir gün ertelediğini ve Çarşamba günü New York’a geleceğini bildirdi.
İsrail basını ayrıca Netanyahu’nun Akil’in öldürülmesinin ardından kısa bir açıklama yaparak İsrail’in hedeflerinin açık olduğunu ve eylemlerinin bunu yansıttığını söylediğini aktardı.
ABD, Akil için 7 milyon dolar ödül koymuştu
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2023 yılı Nisan ayında, “Hizbullah’ın Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki ABD Büyükelçiliği’ni bombalamasının 40. yıldönümünde, Hizbullah’ın kilit lideri İbrahim Akil’in kimliğini, yerini, tutuklanmasını veya mahkum edilmesini sağlayacak bilgiler için 7 milyon dolara kadar ödül verileceğini” duyurmuştu.
Bakanlığın internet sitesinde İbrahim Akil’in Hizbullah’ın en yüksek askeri organı olan Cihat Konseyi’nde görev yaptığı kaydediliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre Akil, 1980’li yıllarda, Nisan 1983’te Beyrut’ta 63 kişinin ölümüne yol açan ABD Büyükelçiliği ve Ekim 1983’te 241 ABD personelinin ölümüne yol açan ABD Deniz Piyadeleri kışlası bombalamalarının sorumluluğunu üstlenen Hizbullah’ın terör hücresi İslami Cihat Örgütü’nün önde gelen üyelerindendi.
Yine 1980’lerde Akil, Lübnan’da Amerikalı ve Alman vatandaşlarının rehin alınmasını ve tutulmasınında başındaydı.
Tahsin ve Abdülkadir takma adlarını da kullanan Akil, Temmuz ayında aynı bölgede Fuad Şükür’ü hedef alan bir İsrail saldırısının ardından iki ay içinde Hizbullah’ın en üst düzey askeri organı olan Cihat Konseyi’nin öldürülen ikinci üyesi.
Şükür gibi Akil de 1980’lerin başında İran Devrim Muhafızları tarafından Lübnan’ı işgal eden İsrail güçleriyle savaşmak için kurulan Hizbullah’ın eski bir üyesi.
Reuters haber ajansına konuşan görgü tanıkları, saldırı sırasında şehrin üzerinde jet sesleri duyduklarını ve bölgeden yükselen bir duman bulutunun görüldüğünü belirtti.
Lübnan Başbakanı Necip Mikati, saldırının, “İsrail’in hiçbir insani, hukuki ya da ahlaki değerlendirmeye önem vermediğini gösterdiğini” kaydetti.
“İsrail, saldırılarla ilgili ABD’yi önceden bilgilendirmedi”
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Beyrut’a yapılan saldırılar konusunda Beyaz Saray’a İsrail tarafından herhangi bir uyarı yapılıp yapılmadığı sorusuna, “Bu saldırılara ilişkin herhangi bir ön bildirimden kesinlikle haberdar değilim ve bildiğiniz gibi bu alışılmadık bir durum değil” yanıtını verdi.
Gazetecilere konuşan Kirby, son saldırıyla ilgili olarak “Gerilimin tırmanmasını istemediğimizi vurgulamak isterim. Lübnan sınırında ikinci bir savaşın, bu savaşta ikinci bir cephenin açıldığını görmek istemiyoruz” dedi.
ABD’nin yaptığı her şeyin bunu önlemeye çalışmakla ilgili olduğunu söyleyen Kirby, “Lübnan’da genişletilmiş bir askeri harekatın kaçınılmaz hale gelmesi için hiçbir neden yok” ifadesini kullandı.
Kirby ayrıca Amerikalılar’ı Lübnan’a seyahat etmemeleri ve Lübnan’da bulunan Amerikan vatandaşlarını, bölgeyi terk etmeleri konusunda uyardı.
İsrail-Lübnan sınırında tansiyon yükselirken, ABD Başkanı Joe Biden da kabine toplantısının başında yaptığı açıklamada, yönetiminin İsrail ile Hamas arasında bir ateşkes ve rehine anlaşması sağlanması için çalışmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.
Biden, “Barış süreci konusunda, başından beri yapmaya çalıştığımız şeyi yapmaya devam ediyoruz; hem İsrail’in kuzeyindeki hem de Lübnan’ın güneyindeki halkın evlerine güvenli bir şekilde geri dönebilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve tüm ekibimiz istihbarat camiasıyla birlikte bunun için çalışıyor. Başarılı olana kadar da uğraşmaya devam edeceğiz ama daha önümüzde uzun bir yol var” dedi.
Hizbullah İsrail’in kuzeyine 140 roket attı
Öte yandan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın çağrı cihazı ve telsiz saldırıları nedeniyle İsrail’e misilleme sözü vermesinden bir gün sonra, örgüt Cuma günü İsrail’in kuzeyini 140 roketle vurdu.
İsrail ordusu, roketlerin Cuma öğleden sonra üç dalga halinde Lübnan sınırı boyunca harap olmuş bölgeleri hedef aldığını kaydetti.
Saldırıların ardından İsrail ordusu Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın altyapısını hedef alan bölgeleri vurduğunu açıkladı; ancak hasarla ilgili ayrıntılı bilgi vermedi.
Hizbullah, saldırılarında Katyuşa roketleriyle sınır boyunca çok sayıda hava savunma üssünün yanısıra, ilk kez vurduklarını söyledikleri bir İsrail zırhlı tugayının karargahı dahil birçok noktayı hedef aldıklarını açıkladı.
Hizbullah roketlerin, iki gün boyunca Hizbullah’a ait binlerce çağrı cihazı ve telsizdeki patlayıcıları infilak ettiren saldırılara değil, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki köylere ve evlere düzenlediği saldırılara misilleme olduğunu kaydetti.
Hizbullah ve İsrail, Hamas’ın İsrail’e giriştiği saldırının bir gün sonrası olan 8 Ekim’den bu yana neredeyse her gün karşılıklı ateş açtı. Ancak Cuma günkü roket saldırıları normalden daha ağırdı.
Nasrallah Perşembe günü, bu hafta üyelerinin iletişim cihazlarına yapılan ve “ağır bir darbe” olarak nitelendirdiği kanlı sabotaja rağmen İsrail’e yönelik günlük saldırıları sürdürme sözü vermişti.
Salı ve Çarşamba günleri Lübnan’da çağrı cihazları, telsizler ve diğer cihazların patlatıldığı saldırılarda en az 20 kişi öldü, binlerce kişi de yaralandı.
Sofistike saldırılar, sınır ötesi karşılıklı ateşin topyekün bir savaşa dönüşeceği yönündeki korkuları arttırdı. İsrail saldırılarla ilgisini ne doğruladı ne de reddetti.
Gazze’deki çatışmalar yavaşlasa da can kayıpları artmaya devam ediyor
Filistinli yetkililer gece boyunca İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlediği çok sayıda saldırıda 15 kişinin öldüğünü açıkladı.
Gazze Sivil Savunması, Cuma sabahı erken saatlerde Gazze Şehri’nde bir ailenin evini vuran hava saldırısında aralarında bilinmeyen sayıda çocuğun da bulunduğu altı kişinin öldüğünü söyledi. Gazze kent merkezinde bir başka kişi de sokakta bir grup insanın uğradığı saldırıda hayatını kaybetti.
İsrail sadece militanları hedef aldığını savunuyor ve Hamas ile diğer silahlı grupları yerleşim bölgelerinde faaliyet göstererek sivilleri tehlikeye atmakla suçluyor. Münferit saldırılar hakkında nadiren yorum yapan ordu, hemen bir yorumda bulunmadı.
Gazze Sağlık Bakanlığı, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana bölgede 41 binden fazla Filistinli’nin öldürüldüğünü açıkladı. Bakanlık sayımında savaşçılar ve siviller arasında ayrım yapmıyor ancak ölenlerin yarısından biraz fazlasının kadın ve çocuk olduğunu söylüyor.
İsrail 17 binden fazla militanı öldürdüğünü söylüyor ama kanıt sunmuyor.
Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 95 binden fazla kişinin de yaralandığını söyledi.
Büyük yıkıma neden olan savaş Gazze’nin 2,3 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ının yaşadıkları yerleri terk etmesine yol açtı.
EK Kaynaklar* Associated Press, Reuters