enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:47 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
00:47 Ruslar, Ukrayna’daki cephede saldırılarını önemli ölçüde artırdı…
00:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de en büyük risk terör örgütleri”…
13:42 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:21 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:04 DoktorTakvimi, bu yıl da Great Place To Work Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesinde yerini aldı
10:36 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
10:04 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
09:32 Vücudun temel yapı taşlarından biri olan D vitamininin eksikliği sağlık sorunlarına neden olabilir…
08:10 (RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
07:36 Eğitimde Büyük Çöküş: Türkiye Avrupa’nın 61 Katı Eğitim Enflasyonu Yaşıyor!…
00:59 Terör ve İstihbarat!…
00:54 Türkiye-İtalya arasında, ticaret, sanayi yatırımları, uzay, kültür, spor, sosyal hizmetler, arşiv, ulaştırma ve savunma sanayi alanında 11 anlaşma imzalandı….
00:49 Türkiye-İtalya 4. Hükümetlerarası Zirvesi sonrası ortak bildiri yayımlandı
00:41 Eğitim faaliyeti sırasında kaza: 1 asker şehit
00:38 Bakan Ali Yerlikaya’dan Özgür Özel’e ‘bant’ tepkisi
00:35 Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl’den Marmara Depremi Uyarısı: “Tek Parça Kırılırsa 7’nin Üzerinde Olabilir”…
00:30 Dostluk Maskesi Altında İhanet: Türkiye’ye Yönelik Planların Derin Analizi
00:25 Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Kayseri’de uçuş sayısını 20’ye kadar düşürdü!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılına girerken, bu sürecin birçok toplumsal boyutu tekrar gözden geçiriliyor…

Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılına girerken, bu sürecin birçok toplumsal boyutu tekrar gözden geçiriliyor…
12 Nisan 2025
6
A+
A-

* Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılına girerken, bu sürecin birçok toplumsal boyutu tekrar gözden geçiriliyor.

* Göçmen toplulukların Hollanda’ya kattığı değerler, kültürel zenginlikler ve zorluklar geniş çapta tartışılmakta. Ancak bu süre zarfında en çok değişen ve dönüşen rollerden biri, Türk kadınının imajı olmuştur.

*Detayı röportajımızda!…

UHA / İnternational News Agency

Kadin Dergisi | Avrupa Platform 11. Şiir Yarışması Başladı

Gazeteci* Ebubekir TURGUT, Platform Dergisi, Hollanda

Hollanda’nın saygın yayın kuruluşu ‘Platform Dergisi’ Genel yayın yönetmeni Gazeteci Ebubekir TURGUT, dergisi için “Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılı” dolayısıyla gerçekleştirdiği röportajda, İlk kuşak kadınların Hollanda toplumundaki yeri, ikinci ve üçüncü kuşakla birlikte önemli bir evrim geçirdiğini aktarıyor.

Kadının aile içindeki rolünden iş hayatındaki yerine, toplumsal katkılarından kültürel kimliğini koruma çabalarına kadar birçok yönüyle yeniden şekillenen bu imajın, bugün nasıl algılandığını? Hollanda’daki Türk kadınının kimliği, beklentileri, başarıları ve mücadelelerinin neler olduğunu Göçün 60. yılı dolayısıyla Türk kadınının Hollanda’daki imajını ve bu süreçte yaşadığı dönüşümleri değerlendiriyor.

Göçün 60. Yılında Hollanda'da Türk Kadınının İmajı Haberleri | Platform Dergisi

Hollanda’da yaşayan Türk kadınları, yaşadıkları toplumda çeşitli engellerle mücadele ederken, kendi kimliklerini koruyarak, toplumsal entegrasyon sağlamaya çalışıyorlar. Av Nursel Köse-AlbayrakFigen Arslan (UID Hollanda Ar-Ge ve Eğitim Başkanı), Selma Sayın. ( Analist, Araştırmacı, Yazar)Av.Celen Jale ve Sevtap Parlak (Stichting sanatoli ), Meral Çelik (HDV) gibi kadınların röportajları, bu mücadelenin farklı boyutlarını ve zorluklarını ortaya koyuyor. Bu yazıda, söz konusu röportajlardan yola çıkarak Hollanda’daki Türk kadınlarının karşılaştığı sorunlar ve toplumdaki yerlerini değerlendireceğiz.

Figen Arslan: Türk kadını olarak kendimi, hem Türk köklerime hem de Hollanda’daki yaşamın kazandırdığı değerleri bir arada taşıyan, bu zenginlikten beslenen bir birey olarak görüyorum.

Hollanda’da bir Türk kadını olarak kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Hem Türk kimliğiniz hem de Hollanda’daki hayatınız bu tanımda nasıl bir rol oynuyor?

Figen Arslan: Hollanda’da yaşayan bir Türk kadını olarak kendimi, hem Türk köklerime hem de Hollanda’daki yaşamın kazandırdığı değerleri bir arada taşıyan, bu zenginlikten beslenen bir birey olarak görüyorum. Türk kültürüm bana güçlü aile bağları, misafirperverlik ve geleneklere bağlılık gibi değerleri kazandırıyor. Hollanda ise bana bireysel özgürlük, zamanı verimli kullanma, disiplinli iş alışkanlıkları ve çeşitlilik içinde kendimi geliştirme olanakları sunuyor. Bu iki kültür arasında bir denge kurarak yaşamıma yön veriyorum.

Hollandalılardan öğrendiğim bazı değerler, günlük yaşantıma oldukça etkili bir şekilde yansıdı. Örneğin, Hollanda’da zaman çok kıymetli bir kaynak; burada gereksiz zaman harcamamaya büyük önem veriliyor. Randevulara hassasiyetle uyulması, yapılan her işin dakik bir şekilde organize edilmesi, Hollanda kültüründen öğrendiğim en belirgin özelliklerden biri. Bu, iş hayatındaki planlama anlayışına da yansıyor. Hollanda’da bir işe başlamadan önce her detay incelikle planlanır; birkaç toplantı yapılır ve olası hatalar en aza indirilmeye çalışılır. Bu disiplin, iş hayatında başarıyı artıran bir unsur. Bizde “Kervan yolda düzülür” anlayışı yaygınken, Hollanda’da tüm adımlar titizlikle belirlenmeden işe başlanmaz.

Eğitim açısından da iki farklı sistemi deneyimleme şansım oldu. Türkiye’de eğitim almış biri olarak teoriye dayalı bir eğitim yapısının yaygın olduğunu gördüm; buna karşılık Hollanda’da staj ve uygulamalı eğitim oldukça önemseniyor. Staj fırsatlarıyla gençlerin, hem teori hem de pratiği harmanlayarak kendilerini geliştirmelerine olanak tanınıyor. Bu sayede yeni nesil, iş dünyasına daha donanımlı bir şekilde adım atabiliyor.

Hollandalıların gençlere daha fazla sorumluluk vermesi de dikkat çekici. 16 yaşına gelen çoğu genç, harçlığını çıkarmak için yarı zamanlı (part-time) işlerde çalışıyor ve ev işlerinde ailelerine destek oluyor. Bu yaklaşım, gençleri erken yaşta bağımsızlık kazanmaya ve sorumluluk almaya yönlendiriyor. Bu durum, gençlerin yetişkinliğe hazırlıklı bir şekilde adım atmasını sağlıyor.

Ancak Hollanda’da Türk kökenli bir kadın olarak iş hayatında yükselebilmek, bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. İyi pozisyonlarda yer almak mümkün; ancak, yüksek mevkilerde görev almak çoğunlukla daha zorlayıcı. Bana göre, belirli bir seviyeye kadar gelebiliyorsun ancak daha üst kademelere çıkmak istediğinde neredeyse hiç fırsat verilmiyor.

 

Alışveriş ve tasarruf konularında ise Hollanda’dan çok şey öğrendim. Hollandalılar alışveriş yaparken oldukça tutumlu; bir ürün almadan önce çok düşünüyor, ihtiyaçlarını net bir şekilde belirliyorlar. Bu, biz Türklerde daha farklı; alışveriş konusunda çok daha rahat ve savurganız. Bu fark özellikle gıda israfında da kendini gösteriyor; Türk kültüründe yemek israfı fazla iken, Hollandalılar bu konuda daha bilinçli.

Hollanda’da yaşamak bana, iki kültürün olumlu yönlerini seçip hayatıma uygulama fırsatı sundu. Bu iki kültürden beslenerek daha geniş bir perspektif geliştirdim ve Türk kimliğimi korurken Hollanda kültürünün avantajlarından faydalanmayı öğrendim. Bu zenginlik, toplumda hem bir köprü kurmama hem de her iki toplum için olumlu katkılar sağlamama olanak tanıyor. (Yarın:Av. Nursel Köse)

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.