HDP’den Anayasa Mahkemesi’ne Başvuru
Türkiye’deki Kürt siyasi hareketi temsilcisi HDP, aleyhindeki parti kapatma davası kapsamında erteleme ve Hazine yardımı kesintisi yapılmaması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’nın ‘VOA’ kaynaklı Yıldız YAZICIOĞLU’nun haberine göre, AKP’yle Cumhur İttifakı kapsamında Türkiye’de iktidar ortağı konumundaki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sıkça kapatılması talebini gündeme taşıdığı HDP açısından seçim yılına girilmesi nedeniyle hareketli günler başladı. Ülkedeki oy oranı ve TBMM’de temsiliyet bakımından AKP ve CHP’nin ardından üçüncü büyük parti olan HDP aleyhindeki parti kapatma davası, 2023 yılına girilmesiyle geri sayım sürecinde.
HDP tarafından son savunma metninin sunulmasıyla birlikte Anayasa Mahkemesi (AYM) gündeminde karar aşamasına yaklaşıldı. Son olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Bahçeli’nin de konuya ilişkin talebinin ardından HDP’ye 2023 yılı için yapılacak Hazine yardımına tedbir konulması için AYM’ye başvuruda bulundu. Buna karşı HDP ise karşı atağa geçti.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bugünkü parti grubu konuşmasında, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, HDP’ye yapılacak hazine yardımına tedbir konulması için AYM’ye başvuru yaptı. Partimiz hakkındaki kapatma davası da aynı siyasi kampanyayla açılmıştı, biliyoruz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın hesapların bloke edilmesi başvurusu da aynı siyasi kampanyanın devamıdır ve AYM’yi baskı altında tutmaya yönelik bir girişimdir. AYM’nin hukuki temeli olmayan bu başvuruyu değerlendirmeye almaması ve bir an önce reddetmesi gerekiyor” dedi.
Buldan’ın konuşması sonrasında HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, kameralar karşısına geçti.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki de, Başsavcılık tarafından AYM’ye yapılan Hazine yardımını kesme yönündeki başvuruya ilişkin partilerine herhangi bir resmi tebligatta bulunulmadığını açıkladı. Ancak hükümete yakın medyaya konu yansıdığı için Başsavcılık başvurusuna karşı AYM’ye kendilerince bir başvuru yapıldığını söyleyen Tiryaki, “Biz doğrudan bu sabah AYM’ye bir başvuru yaptık. Özü itibarıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın bu talebinin AYM’nin kuruluş yasasına ve ceza yasasına aykırı olduğu yönünde tespitimiz var. Olağan koşullarda yapılacak (18 Haziran 2023’teki) seçimlere altı aydan kısa bir süre kaldı. Daha erken bir seçimin yapılması tartışması sürüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın seçimlere müdahale anlamına gelecek, seçim yarışının adil bir biçimde yürütülmesinin önüne geçecek bir talepte bulunmuş oldu. Bu talep de iktidarın küçük ortağının çağrısı üzerine yürütüldü. Hem siyasal olarak seçimlere müdahale hem de anti demokratik bir uygulama anlamına geldiğini söyledik. Hukuksal olarak dayanaktan yoksun olduğunu söyledik” diye konuştu.
Tiryaki, HDP aleyhindeki sürece ilişkin “Türkiye’de zaten sınırlı olan demokrasiye bir müdahale anlamına geliyor. Bugün seçimlerin arifesinde HDP’nin hazine yardımının kesilmesi ya da hesaplarının bloke edilmesi de doğrudan müdahale anlamına geliyor. Umarım AYM bu talebi incelemeden reddeder, aksi bir karar AYM’nin seçimlere müdahale etmesi anlamına gelecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“AİHM’in kararlarıyla bu dava hukuka aykırı hale gelmiştir”
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Özdoğan ise, parti kapatma davasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın delil olarak ileri sürdüğü parti yöneticileriyle ilgili hapis cezası kararları aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği kararları gündeme getirdi. Özdoğan, “Yakın zamanda AİHM’den önceki dönem Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve 13 vekilimize dair bir karar çıktı. AİHM, Demirtaş kararında olduğu gibi iktidarın müdahalesini siyasi bir müdahale olarak gördü ve bu yargılamaları AİHM sözleşmesinin 18’inci maddesinin ihlali olarak gördü. Bu yargılamaların altında yatan sebebin siyasi olduğunu düşünüyoruz dedi. Kararların özeti budur. Bu karar yeni çıktı. AYM de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, bu kararları biliyorlardır. Parti kapatma süreci, AİHM kararlarıyla birlikte hukuka aykırı hale gelmişken, AYM’nin kapatma davasını sürdürüyor olması bu konudaki siyasi müdahalelere kendisini açık hale getirmiş olduğu anlamına gelmektedir” diye konuştu.
“AYM’de kapatma davasında son merhalelere gelindi”
Komisyon üyesi Avukat Özgür Erol de, “Şöyle bir kritik gelişme var. Kapatma davasında 10 Ocak’ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AYM’de sözlü görüşlerini sunacak. Bu artık son merhalelerden biridir. Bundan sonrasında da HDP adına bu görüşler sunulacak, bu aşamaya gelmeden bu talebin apar topar sunulmuş olması, bu işleyişlerin iç içe geçmesine yol açıyor. Öncelikle bu taleple ilgili hususun netleşmesi gerekir. Bu husus netleşmeden, bu hususta ya ret kararı verilecek ya HDP’nin görüşü ve savunması alınacak. Ya da bu süreçler tamamlanmaksınız bunun üstüne Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dinlenmesi prosedürü işletilemez. Dolayısıyla bu karara dair bir incele yapılacaksa, Yargıtay’ın sözlü mütalaa prosedürünün de ertelenmesi gerekir” dedi.
[UHA Haber Ajansı, 04 Ocak 2023]