enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:43 Bakan Yerlikaya: Çocuklarımızın hayatıyla oynayan hiçbir servis şoförünün trafikte yeri yoktur…
00:41
00:27 Kastamonu Belediyesi’ne ait özel hastane ruhsatı gündeme alınırken, eski belediye başkanı Galip Vidinlioğlu da açıklamalarda bulundu…
00:22 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türk halkı geleceğe güven ve umutla bakmayı herkesten çok hak etmektedir”…
00:08 MSB Yaşar Güler, “Kıbrıslı soydaşlarımızın güvenliği her zaman önceliklidir”…
00:08 Yılmaz Erdoğan ‘İnci Taneleri’ dizisinde çok yorulduğu için final yapmak isterken Kanal D harekete geçti…
00:03 İletişim Başkanı Altun’dan cuma hutbesine ilişkin açıklama…
00:02 TÜİK’in Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırması sonuçlandı…
19:25 Araştırmacı Gazeteci Enver Everdi’nin eşi Hüsna Everdi hayatını kaybetti…
14:43 Kuruluşunun 85. yılında Köy Enstitüleri…
14:33 Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmaraereğlisi’nde meydana gelen ve İstanbul’dan da hissedilen depremi değerlendirdi..
12:53 Trump’ın İlk 100 Günü
10:07 Afetten İhyaya Deprem Bölgesinde İki Yılın Muhasebesi…
08:03 “Yılın En İyi Televizyon Habercisi”Ödüllü gazeteci Ayşegül Ekinci, dünyayı dolaştı. Bu süreçte ise yaşam, varoluş ve ölüm konularında araştırma yapıp kitap yazdı….
07:59 Durumdan Vazife Çıkaramayanlar Rahatsız!…
06:41 İtalya’yla Yakalanan Pozitif İvme ve Avrupa’ya Yansıması
06:31 Halkı Kaybeden Sol, Kimi Kazandı?
06:28 Türkiye, terör örgütleri DEAŞ ve PYD/YPG’yi hedef alarak başlattığı Zeytin Dalı harekatı…
00:22 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Dijital Telif Yasası’nın Haziran ayında Meclis’e sunulacağını açıkladı…
00:08 Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Avcılar, Bakırköy ve Küçükçekmece gibi ilçeler kırmızı alarm bölgesinde yer alıyor”…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Geçmişten Kimler Ders Almalı?

Geçmişten Kimler Ders Almalı?
4 Kasım 2024
12
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yeni siyasi iklim ve uzlaşı arayışı” ile ilgili genel ilkeler olarak şunları söyledi: “Şiddeti övenlere, şiddeti bir hak arama yolu olarak görenlere, yedeğine silahı, terörü alarak siyaset yapmaya kalkanlara müsamaha ile yaklaşamayız.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

 Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Bahçeli bu yeni yaklaşımınçözüm süreci“ne benzer “yeni bir süreç” olmadığını söyleseler de, özellikle medyada bu yeni yaklaşım çözüm sürecine referansla ele alınıyor. Aynı kavram setlerine atıf, o dönemin aktörlerinin benzer söylemleri, DEM ve terör elebaşı Öcalan’a biçilen rol gibi temalar öne çıkarılıyor.

Bu yeni yaklaşımdan hayırlı bir sonuç çıkması için eğer geçmiş çözüm sürecine bir atıf yapılacaksa, bu süreci kimin hangi saikle bitirdiğinin, çözüm sürecini heba edenlere o dönemde kimlerin nasıl destek verdiğinin açıkça konuşulması gerekir.

Bir önceki çözüm sürecinde, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi risk alarak iyi niyetle tarihi adımlar attı. Kürtlerin sorun olarak yıllardır dile getirdiği başlıklarda devrim niteliğinde değişimler yaşandı. Kürtçe siyasi propagandadan, devlet televizyonunda Kürtçe yayınların başlamasına ve Kürtçe seçmeli ders imkânına kadar birçok başlıkta demokratik açılımlar yapıldı.

Bugün, yeni çözüm sürecinin başladığını söyleyenler, söz konusu dönemde atılan adımları ve iktidarın çabalarını önemsizleştirdiler. Çözüm sürecini; HDP’nin, Kandil’deki terör elebaşlarının ve İmralı’nın bakış açısı üzerinden tartıştılar. HDP’ye demokratik baskı yapmak yerine, onun siyasi ajandasının taşıyıcılığına soyundular. HDP’nin çözüm sürecini istismar etmesini görmezden geldiler. 6-7 Ekim olaylarındaki rolüne ve hendek ve çukur eylemlerinde şiddeti meşrulaştıran söylemlerine karşı çıkmadılar.

Bunun yerine, Gezi Parkı şiddet eylemleri, MİT TIR’ları kumpası, 17-25 Aralık FETÖ’cü darbe girişimi gibi devletin kurumsal yapısını çökertmeye çalışan antidemokratik girişimleri hükümete karşı araçsallaştırdılar.

Seçilmiş hükümete yönelik içeriden ve dışarıdan koordineli olarak yürütülen müdahalelere sahip çıktılar. Hükümetin söz konusu müdahaleleri etkisiz hale getirmek için attığı adımları ve mücadele siyasetini “otoriterleşme” olarak gösterdiler.

Bu konuda öyle ileri gittiler ki, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimine “kontrollü darbe” diyen muhalefete, yaptığının yanlış olduğunu bile söylemediler. En nihayetinde her türlü gelişmeye, “hükümete ve Erdoğan’a nasıl zarar verebilir” mantığı ile yaklaştılar.

Gelinen süreçte, Cumhur İttifakı’nın uzattığı bu eli mecrasının dışına çıkararak ve büyük beklentiler oluşturarak, gelecekte “biz demiştik” demek için yığınak yapan bir çevre var. Yine meseleye, iktidarı sıkıştırmak ve Cumhur İttifakı içinde bir ayrışma olabilir mi beklentisi ile yaklaşanlar var.

Bugüne kadar çözüm yerinin Meclis olduğunu söyleyen CHP’li aktörler, kendi yaklaşımını ve çözüm perspektifini ortaya koymak yerine topu taca atıyor. Bütün sorumluluğu iktidara yüklemeye çalışıyor. Eğer çözümün yeri TBMM ise, siyasi partilerin burada ortaya koyacağı somut öneriler olmalı. Kuşkusuz iktidardaki partiler de buna dahil.

Özellikle, çözüm sürecini sonlandıran HDP ve o dönemde bu partinin süreci sonlandırmak için attığı adımlara destek veren sol ve liberal çevreler bu süreçte aynı hatayı yapmamalıdır. Bu yeni yaklaşımı istismar ederek, iktidara nasıl bir zarar vereceğini hesaplayanlara karşı dikkatli olunmalıdır. Uzatılan eli heba etmemesi için DEM’e demokratik baskı önem arz etmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.