enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:55 İsrail’in Sınır Tanımazlığında Yeni Boyut: Katar Saldırısı
00:54 Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan, Karanlığı dağıtan, yol gösteren, ışık saçan, derin bilgisiyle sözüne güvenilen bir “GURU”dur…
00:44 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” mektubları şehit ailelerine ulaştırılıyor…
00:43 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 10. toplantısında konuştu
00:41 TBMM’de Tarihi Soru: Terörsüz Türkiye Gerçekten Mümkün Mü?
00:40 Netanyahu’nun Mesut Yılmaz’dan istediği Siloam yazıtı nedir?
00:37 Gazze’ye kara harekâtı: İsrail’in hedefleri ve riskler
00:35 İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım ve saldırganlık yalnızca Filistin’le sınırlı kalmamış, Tahran, Beyrut, Şam ve Sana’ya yönelik hamlelerle bölgesel bir boyut kazanmıştı.
00:09 AB’den İsrail’e yaptırım hamlesi
00:01 Moskova Crocus Fuarı’nda Türk firmalarına büyük ilgi
09:52 Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta korku ve gerilimden komediye, aksiyondan animasyona 9 film vizyona girecek.
06:57 Tarihi ve kültürel bir mirasın peşinde: Türk-İslam Arkeolojisi
06:09 Son Düzlük ve PYD/YPG/SDG Üzerinden Ayak Oyunları
00:56 Türkiye Macaristan Ekonomik ve Ticaret Toplantısı İstanbul’da Gerçekleşti
00:37 Türkiye’nin demokrasi performansı, uluslararası endekslerde belirgin bir gerileme sergiledi…
00:32 Yeni Anayasa ve Aleviler paneli Ankara’da yapıldı
00:29 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Gölcük Otobüs Terminalinin tanıtımı yapıldı…
00:23 İsrail’in Bölgeyle Savaşı Amerika’nın Çıkarına mı?
00:17 İletişim Başkanı Duran: “İsrail’in Gazze’de başlattığı yeni saldırı dalgası soykırım suçlarının kanlı bir aşamasıdır”
00:16 Rusya’da en yüksek maaş alan sektörler açıklandı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Gazze’deki İsrail zulmü karşısında Türk ve Dünya solu

Gazze’deki İsrail zulmü karşısında Türk ve Dünya solu
20 Ekim 2024
51
A+
A-

İsrail’in tam bir yıldır Gazze’deki Filistin halkına yaptığı zulüm, uyguladığı soykırım, yaşattığı inanılmaz acılar; bunlara karşı dünyada gösterilen tepkiler konusunda gerçek bir kriter rolü yerine getirdi. Zulüm ve haksızlık karşısında kim nerede duruyor, kim ne söylüyor, kim hangi eylemde bulunuyor, bunun ayrımı için bir araç oldu. Bugün geldiğimiz yerde şu yargıya varacak durumdayız: Hemen hemen bütün ülkelerde solcular ve sol hareketler kendi çaplarında mazlum Gazze halkından yana, İsrail karşısında konumlandılar. Sözlü veya fiili, kişisel veya örgütsel tepkiler ortaya koydular.Hep iddia edildiği gibi ideolojik olarak solun daima ezilenden, sömürülenden yana, zalimin karşısında bulunduğunu bir ölçüde kanıtladılar. Ne yazık ki yalnızca Türk solcuları ve solcu örgütleri böyle bir duruştan istisna teşkil ettiler. Solculuk adına çok cılız, çok etkisiz bireysel bazı seslerin haricinde dişe dokunur, hatırı sayılır bir tepki gösteremediler. Daha da önemlisi Türkiye’deki muhalif kesimler ve solcular genel olarak Arapları ve dolayısıyla Filistinlileri aşağılama, “pis Araplar, oh olsun!” deme eğilimini yansıtan beyanlarda bulundular.

Bugün Filistin’de yaşananın sıradan bir Filistinli Arap ve İsrail çatışması olmadığını; sahipsiz, savunmasız bir halkın savaş makinası bir güç karşısında facialar içinde yok olmaya terk edildiğini görmek istemediler.

Gazze’de yaşananlar dinden, ırktan, herhangi başka bir aidiyetten bağımsız şekildeyalnızca soyut insanlık sorunu olarakele alınmadıkça adaletli bir duruşa ulaşılamaz. Gazze ve Filistin halkı, Müslüman değil de kıpkızıl kafir, Mecus, putperest bile olsa zulme muhatap olduğu için “amasız”, “fakatsız”yanında olunması gerekir. Ama bazı muhalefet çevreleri ve Türk solcuları Gazze’deki tarihin bu en büyük zulmü karşısında, “mazluma kimliği sorulmaz” şeklindekison yılların politik literatürünün çok değerli ilkesinden hiç haberleri yokmuş gibi davrandılar.

Türk sağı ve muhafazakarları soğuk savaş yıllarında ne kadar ABD politikalarına alet olduysa, Türk solu da son çeyrek yüzyıldır ABD’nin Ortadoğu politikalarından en azından rahatsızlık duymayan bir çizgiye kaydılar. Bu yüzden “Mavi vatan” politikasını “masal” diye nitelediler. Gazze’deki zulüm ve soykırım söz konusu olduğunda ABD’nin sorumluluğu, günahı, vebali İsrail’den bir gram dahi eksik olmadığı halde dişe dokunur bir isyan, bir itiraz, bir tepki ortaya koymadılar. Soğuk savaş yıllarının solculuğu ile 21. yüzyılın solculuğu arasında büyük bir çelişki sergilediler.

12 Ekim tarihli Sabah’ta Melih Altınok, anlatmaya çalıştığım gerçeğin püf noktasını yakalamayı, konuya damardan girmeyi başarmış. İşte o yazıdan birkaç satır:

“ABD’den Avrupa’ya dünya solu çağımızın son soykırımı karşısında iyi bir sınav verdi. İsrail karşısında amasız Filistin halkının yanında durdular.

Türkiye’de “sol” denilen yapılar içinse mesele Vatan Partisi gibi bir iki istisna dışında “geri kalmış, pis Arapların sorunu”ndan ibaret. Biraz üstlerine giderseniz, arkasına ABD’yi almış bu savaş aygıtına direnen mazlum halkın temsilcisi Hamas’tan “terörist” diye bahsetmeye başlıyorlar.

Kollarına Che dövmesi yaptıran, Küba’ya gidip gelince kendini hacı gibi hisseden bu arkadaşlara Castro’nun 1979 yılında BM kürsüsünde yaptığı efsane konuşmadaki şu cümleyi hatırlatsak sizce bir işe yarar mı: ‘Siyonizm Nazizm’le aynıdır.’

1959 Gazze ziyaretinde, 1948 Nekbe’sinden kaçan 120 bin Filistinli mültecinin yaşadığı bir köye giden Che, bölgede şahit olduğu vahşeti yanındaki Küba Ordusu’nda yüzbaşı olan Omar Fernandez Canizares’e bir cümleyle özetler:
‘Bak, bu Gringoların (ABD) işi.’”

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.