Gazeteci-Yazar Gül KABACAOĞLU’nun yazısı: Gündeme Dair!

* UHA/ İnternational News Agency’ın İzmir Temsilcisi Gazeteci Gül KABACAOĞLU, UHA için ‘Gündeme Dair’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
*Detayı bültenimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
Gazeteci-Yazar* Gül KABACAOĞLU
İZMİR, 15 AĞUSTOS 2025
Siyasette deprem etkisi yaratan gündemler söz konusu. Siyaset sonrası oluşan tsunaminin etkileri ise daha uzun süre konuşulacak gibi. Herkes konuşuyor ama o kadar çok cümle kalabalığı var ki; geriye kalan sadece boş bir uğultu.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip, AK Parti’ye geçiş sürecinin gündeme gelmesi ile birlikte yer yerinden oynadı. Tepkiler, art arda gelen açıklamalar, hukuk sürecini etkileyecek iddialar, protestolar. Sosyal medyanın etkisiyle çığ gibi büyüyen bomba gibi bir gündem.
Peki Özlem Çerçioğlu gerçekte neden CHP’den istifa etti. İddia edildiği gibi tehdit mi aldı, yoksa madalyonun arka yüzü mü var. Özlem Çerçioğlu zamanında mafyanın önüne bıraktığı tabutu tekmeleyen ve korkusuzluğu ile topuklu efe unvanı alan bir kadınken, şimdi gerçekten hapis korkusu mu yaşıyor. Yolsuzluk iddiaları ve tehditlerden bahsediliyor. Böyle iddialar söz konusu ise; bunlar bir günde ortaya çıkmadığına göre, şeffaf ve dürüst bir siyasette ya çekinilecek bir durumun ortada olmaması gerek, ya da yıllarca içinde bulunduğu mecrada neden bu duruma göz yumulmuş. İhalelerde ya da yolsuzlukta mimlenmiş, bilinen zati muhteremler varsa neden bunlarla çalışılması kabul görülmüş. İhaleye usulünce çıkıldıysa ve hukuksuzluk yoksa neden korku var.
Bu iktidar ya da muhalefet meselesi değil. Bu ahlak meselesi. Milletin iradesi, milletin vergisi, milletin güveni kişisel menfaatler için harcanamaz. Devlete hizmet etmek yerine, kişisel çıkara hizmet etmek siyaset olarak adlandırılamaz. Siyaset; futbol takımı değil, bir duruştur, ideolojidir. Top misali bir oraya bir buraya pas kabul etmez. Siyaset; bilimdir. Tarih başta olmak üzere birçok bilim dalını analiz etmesi gerekir.
Siyaset yapacak; bizleri yönetecek adayların da bu ilme vakıf olması gerekir ki; bu kara düzen son bulsun. Parayı veren vekil olmasın mesela…Siyasal Bilimler Mezunu olma şartı aransın seçilebilmek için. Halkın vicdanından çıksın. Ferdi Zeyrek gibi gönüllerde taht kurmuş olsun. Adaletli olsun, ahlaklı olsun ve dürüst olduğu için korkusuz, eyvallah sız olsun.
Gerçek siyaset, ilim, din hepsi aynı şeyi emreder “iyi insan olmayı”. Mustafa Kemal Atatürk böyle bir lider olduğu için milletini arkasına aldı ve anka kuşu misali küllerinden yeniden doğurdu harap ve bitap düşmüş bir ülkeyi. Şimdi O’nun ahlakına sahip olmayan, O’nun ideolojisine sahip olmayan, O’nun adını siper ederek siyaset yapmaya çalışmasın. Bugün en büyük sorunumuz partiler değil, siyasetin kirlenmesi ve çıkar çatışmasına dönmesidir. Rant sorunudur. Halk olarak da bu rantı kim yönetecek seçim zamanları oyluyoruz. Günün sonunda halk ekonomik kriz ve alamadığı hizmetlere söylenecek gücü dahi kendinde bulamıyor. O yüzden yine o büyük lider bizim için söylemiş; kulak verelim:
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkan ve şerait, çok namusait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün
dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
M. Kemal ATATÜRK